HDP, Salihli’de yapılmak istenen JES’i Meclis’e taşıdı 2019-08-29 12:58:51   ANKARA - HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, Manisa Salihli’de başlatılan JES sürecini Meclis gündemine taşıdı. Züleyha, “Siyasi iktidarın enerji politikalarında doğal yaşamı ve halk sağlığını hiçe saydığı yönünde oluşmuş algı ve mevcut ekolojik tahribatlar Türkiye’nin dünya standartlarının çok uzağında olduğuna işaret etmektedir” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Sanko Enerji isimli şirket tarafından Manisa’nın Salihli ilçesinde yaklaşık 76 bin 874 dekarlık bir alana inşa edilen jeotermal enerji santralini (JES) Meclis gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sorulmak üzere TBMM Başkanlığına sunulan soru önergesinde Züleyha, JES’e ilişkin sürecin “usulsüz ve dayanaksız” bir şekilde sürdürüldüğünü ifade etti.   Tepkiler üzerine ÇED başvurusu yapıldı   Sondaj yapmak üzere kazı faaliyetlerine başlayan şirketin, ancak bölge halkının tepkisi üzerine Çevresel Etki Değerlendirmesi’ne (ÇED) başvurusunda bulunduğunu kaydeden Züleyha, şunlara dikkat çekti: “Ardından Manisa Valiliği santral için ‘ÇED gerekli değildir’ kararı vermiştir. Bölge halkı, çevre örgütleri ve hukukçular yürütmeyi durdurma kararının acilen ele alınması talebiyle Manisa İdari Mahkemesine yapılan başvuru sonucunu beklerken, Sanko şirketi imar planlarında görülmeyen, gayri resmi ve arazi sahibinin izni alınmadan özel mülkiyetteki arsa vasfındaki araziye bir yol açarak, şantiye alanına ulaşmak istemiştir. Bununla birlikte, geçtiğimiz günlerde Salihli Belediyesi, söz konusu faaliyeti Sanko ile ortaklaşarak yürüttüklerini ve Salihli’nin ısınmasında kullanılmak üzere bir kuyu sondaj projesi olduğunu açıklamıştır. Salihli Çevre Derneği ise, köylülerin direnişini ve oluşan kamuoyunu engellemek amacıyla santral yerine kuyu sondajı denildiğini ve bunun açıkça bir aldatma olduğunu belirtmektedir.”   Bölge halkının ve ekoloji mücadelesi yürüten aktivistlerin 26 Ağustos’ta doğa talanına karşı yapmak istedikleri basın açıklamasına da jandarma ve kolluk güçlerince müdahalede bulunulduğunu hatırlatan Züleyha, “Siyasi iktidarın enerji politikalarında doğal yaşamı ve halk sağlığını hiçe saydığı yönünde oluşmuş algı ve mevcut ekolojik tahribatlar Türkiye’nin dünya standartlarının çok uzağında olduğuna işaret etmektedir” dedi.    Züleyha, Fuat Oktay’a şu soruları yöneltti:   * Arazi sahibinin izni olmadan, gayri resmi biçimde özel mülkiyetteki araziyi kullanan Sanko Enerji şirketi hakkında herhangi bir yasal işlem başlatılmış mıdır? Akıbeti nedir?   * Barışçıl protesto hakkını kullanarak eylem yapan köylüleri darp ederek gözaltına alan kolluk kuvvetlerine mensup kişiler hakkında herhangi bir yasal işlem yapılacak mıdır? Protesto eylemine müdahale emri kim tarafından verilmiştir?   * Toplanma ve ifade özgürlüğüne müdahale edilmesiyle yurttaşlar ve çevre örgütleri, enerji politikaları üzerinde nasıl etkide bulunabilecek ve demokratik talep ve tepkilerini nasıl dile getirtecektir?   * Salihli Belediyesinin yaptığı açıklamada projenin santral değil kuyu sondajı olduğu belirtilmiştir. Manisa Valiliği ise ‘ÇED gerekli değildir’ kararını santral için vermiştir. Söz konusu proje nedir? Şayet belediyenin iddia ettiği gibi kuyu sondajı yapılacaksa Valiliğin santral için verdiği ÇED kararı hükmünü yitirmemiş midir? Kuyu için ÇED başvurusu yapılmış mıdır? Kuyu için ÇED alınmadığı halde söz şirketin faaliyetine devam etmesinin hukuki dayanağı var mıdır?   * Protesto eylemi, Sanko şirketinin şantiye alanına ulaşmak için usulsüzce açtığı yol üzerinde yapılmıştır. Özel mülk olduğu gerekçesiyle köylüler ağır saldırıya maruz kalırken şirket yetkililerine yönelik özel bir hukuk mu işletilmektedir?   * 2017 yılının ağustos ayında Tarım ve Orman Bakanlığının Manisa, İzmir ve Aydın valiliklerine gönderdiği genelde; bölgedeki yer altı sularında arsenik oranlarının tehlikeli boyutları ulaştığı, bu nedenle herhangi bir JES veya madencilik faaliyetine ruhsat verilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Söz konusu genelge gönderilmiş midir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bunu görmezden geldiği yönündeki iddialar doğru mudur?”