‘Eşbaşkanlık kriminalize edilecek bir mekanizma değil’ 2019-08-21 09:06:21   Habibe Eren    ANKARA - Kayyım atamaları ile birlikte seçme ve seçilme hakkının ihlal edilerek büyük bir hukuksuzluğa imza atıldığını belirten Fatma Bostan Ünsal, kamuoyunda da büyük bir tepkiye neden olan bu politikanın başarılı olamayacağını ve AKP’nin kendi sonunu hazırladığını dile getirdi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) eşbaşkan adaylarının 31 Mart yerel seçimlerinde büyük bir oy oranıyla kazandığı Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasına yönelik tepkiler sürüyor. İçişleri Bakanlığı talimatıyla 3 büyükşehirde valiler kayyım olarak atanırken, kayyım atanmasına bir gerekçe olarak da eşbaşkanlık sistemi gösterildi.    HDP’li eşbaşkanların görevden alınmasına tepki gösteren insan hakları aktivisti ve AKP kurucularından Fatma Bostan Ünsal, kayyım politikasının başarılı olamayacağını belirtti.   ‘Seçme ve seçilme hakkı ihlal edildi’   Siyasetçilerin ve insan hakları kuruluşlarının kayyım kararını “seçmen iradesine ipotek koymak ve vesayet olarak” tanımladığını belirten Fatma, eski Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile ana muhalefet partisi dahil birçok kişinin ve kesimin aynı şekilde kayyımları eleştirdiğini söyledi. Kayyım atamaları ile birlikte seçme ve seçilme hakkının ihlal edilerek çok büyük bir hukuksuzluğa imza atıldığını vurgulayan Fatma, “Belediye başkanları aslında bir partinin belediye başkanları değildir. İstanbul’un ya da Diyarbakır halkının belediye başkanıdır artık. Ne AKP ne HDP ne de CHP’nin değildir. O yüzden halkların iradesini ciddi anlamda hiçe saymaktır. Son derece yanlıştır” ifadelerini kullandı.    ‘Eşbaşkanlık kriminalize edilecek bir mekanizma değil’   Belediyelere kayyım atanmasına gerekçe olarak gösterilen eşbaşkanlık sistemine değinen Fatma, eşbaşkanlığın Türkiye hukuk sisteminde olmasa dahi kriminalize edilecek bir sistem olmadığına dikkat çekti. Fatma, “Kadınların evlenmeden önceki soyadını kullanması da yasal değildi ama insanlar bunu kulandılar. Sonra buna çok karşı olan Anayasa Mahkemesi (AYM) bile şu anda kadınların evlendikten sonra sadece evlenmeden önceki soyadını kullanabileceğine karar verdi. Yani hukuk yaşayan hayata kendini uyarlar. Bu da öyle. Eşbaşkanlık şu an mer-i hukukta olmayabilir. Daha sonra da bu kabul edilebilir. Bunu terörize etmeye gerek yok. Kadına yarayan bir mekanizma tüm topluma yarar. Kadın kollarına göre daha eşit buluyorum eşbaşkanlığı. Kadınların siyasete katılımını daha özendiriyor” diye konuştu.    ‘Komik olmaya başlamıştır’   Kayyım politikasının devam edemeyeceğine dikkat çeken Fatma, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önce de kayyım atandı. Hiçbir şey iki defa aynı şekilde gerçekleşmez. İkinciye cereyan ederken artık komik olmaya başlamıştır. Başarılı olmayacaktır. Ben bunu İstanbul seçimlerine benzetiyorum. 31 Mart’ta yenilgi aldı ama ondan sonra tekrarladığı 24 Haziran seçimlerinde daha büyük, kaldıramayacak bir yenilgiye sebep oldu.  Bu da benzer şekilde aynı yenilgiye sebep olacak.”   ‘İmralı’da temaslar sürerken kayyım atanması tutarsızlık’   Bütün muhalefet bloğu ve toplumun yüzde 50’den fazla kesiminin kayyımlara ve halkın iradesinin gasp edilmesine karşı çıktığını ifade eden Fatma, kayyımların geri adım atacağını söyledi. Bu politikaların netice vermeyeceğini vurgulayan Fatma, “Aynı zamanda tutarsız bir durum görüyoruz. Hem Suriye’deki gelişmeler hem de İmralı’daki temaslar da çözüm süreci konuşulan bir zamanda bunun yapılması tutarsız bir hareket olduğu için bundan geri adım atılacaktır diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.     ‘Hukuksuzluk ve zülüm aynı anda yaşandı’   “Seçimlerden sonra görüldü ki kayyımlar bütün bir Türkiye üzerine yük haline geldi” diyen Fatma, kayyımların yaptıkları israf, gösteriş ve harcamalarının kentin normal işleyişini bile yürütemeyecek hale getirdiğine işaret etti.  İsrafın ve yolsuzluğun ülkeyi ekonomik krize soktuğunu ve bunu bildikleri halde yeniden aynı kadroları atamanın büyük bir siyasi basiretsizlik olduğunu dile getiren Fatma, hukuksuzluk ve zulmün aynı anda yaşandığını belirtti.    ‘AKP kendi sonunu hazırlıyor’   Türkiye’deki ekonomik krizin bir nedeninin de “siyasi iktidarsızlık” olduğunu kaydeden Fatma, “Belediyelerin elektrikleri, suları kesildi. O kadar kaynaklarını tüketmişlerdi. Ahmet Türk, belediyeye para bulmaya çalıştığı bir anda kayyım atandığını öğrendi. Tüm Türkiye’nin gözü önünde oluyor. Bölge halkı bunu zaten görüyor. Zaten bölge halkının çoğu kayyıma itiraz etmiş durumda. Ama sadece o şehrin insanları sıkıntı çekmiyor. Bütün Türkiye bunun sıkıntısını çekiyor. Bunu yapanları bir an önce görevden almak gerekiyor. Bu aynı zamanda kendi ayağına kurşun sıkmaktır. AKP’nin kendi kendine sonunu hazırladığını düşünüyorum” dedi.   ‘Siyasi bir basiretsizlik örneği’   Kayyım atamalarını ayrıca “darbe” olarak niteleyen Fatma,  bunun seçmene ve seçilme ve had bildirme olduğunu söyledi. Fatma, “Türkiye’deki itirazları da dikkate aldığımızda yüzde 50’den fazla hem insanların hem partilerin hem baroların itiraz ettiği bir durum. Hukuksuzluğun yanı sıra siyasi bir basiretsizlik örneğidir.  Bunu yapanların faydalanamayacağı bir durumdur” diye vurguladı.