HDP’li Remziye Tosun: Savaşın karanlığına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz 2019-07-28 09:04:28   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Sınır ötesi operasyonlarla Kürt halkının birlik ve beraberliğine saldırıldığını belirten HDP’li Remziye Tosun, “Savaşa yatırılan paralarla bu ülke yoksulluktan kurtarılabilir. Binlerce aile evine ekmek götüremezken, iktidar milyon dolarlık silah ve uçak alıyor. Bu karanlığa karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.    Federal Kürdistan Bölgesi’ne dönük sınır ötesi operasyonunu sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), en son 19 Temmuz gecesi bölgedeki Maxmur Rüstem Cudi Mülteci Kampı’nı bombaladı.  Bombardımanda 2 sivil yaralandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, devam eden operasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   Sıcak bir savaş yürütüldüğünü belirten Remziye, Lice’den Maxmur’a, Hasankeyf’ten Kuzey Suriye’ye kadar her yerin bombalandığını ve yakılıp yıkıldığını söyledi. Bu saldırıların birbirinden farkı olmadığını dile getiren Remziye, “Kendi sınırları içerisinde halka yaptıkları zulüm, dayattıkları yoksulluk gözlerini doyurmuyor olacak ki, sınırın dışında, kendi bölgesi olmayan, farklı halkların ve inançların yaşadığı kentlere de saldırı ve operasyon gerçekleştiriyorlar. ‘Pençe Operasyonu’ adı altında her yeri bombalayıp, yıkıyorlar. Geçtiğimiz günlerde 19 Temmuz gecesi Türkiye’den havalanan uçaklar Maxmur’u bombaladı ve 2 kişi yaralandı. Mülteci Kampı’nda sivil yurttaşları bombalayarak ellerine ne geçti? Her şeyin başında aslında Barzani’yi kınıyoruz. ‘Türkiye’nin benim topraklarımda ne işi var?’ diye sormuyor ve Kürt halkının geleceğini, yaşamını düşünmüyor” diyerek tepki gösterdi.   ‘Türkiye kendi askerlerini de düşünmüyor’   Savaşın göç ve yoksulluktan başka bir getirisi olmadığının altını çizen Remziye, savaştan en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğuna dikkat çekti. Remziye, “Türkiye, yüzlerce kadının ve çocuğun failidir. DAİŞ saldırılarında da yine Türkiye’nin desteği vardı ve orada da kadınlar ve çocuklar kaçırıldı. Kadınlar zorla alıkonuldu, köle pazarlarında satıldı. Türkiye bunun da sorumlusudur. Yalnızca sivil halk da değil, kendi askerlerini bile düşünmüyorlar. Ölüme gönderiyorlar. Çünkü Türkiye’nin kendi iktidarlığı dışında düşündüğü başka hiçbir şey yok. Ölen askerlerin hepsi de yoksul ailelerin çocukları. Zengin olan bedelli yapıyor, parası olmayan ölmeye gidiyor. Savaşı en çok sevenler onlar ama çocuğu askerlik yapmamış olanlar da onlar. Halkın bunu görmesi gerekiyor. Beka sorunu adı altında, ülkenin çıkarları adı altında kendi ceplerini doldurmak ve koltuklarını sağlama almak için bu operasyonlar yapılıyor. Hiçbir anne, baba çocuğunun ölümüne izin vermemeli” dedi.   ‘Bu ülkenin karanlıktan başka yaşadığı bir şey yok’   Yoksulluk nedeniyle küçük yaştaki çocukların düşük maaşa çalıştığını kaydeden Remziye, “Savaşa yatırılan paralarla bu ülke yoksulluktan kurtarılabilir. Binlerce aile evine ekmek götüremezken, iktidar milyon dolarlık silah ve uçak alıyor. Bir ülkenin nasıl savaştığı, savaşlarda kazanıp kazanmadığından çok, halkını mağdur edip etmediği, halkına neler yaşattığı konuşulur. Önemli olan budur. Bu ülkenin karanlıktan başka yaşadığı bir şey yok. Bu ülkede tecavüz, taciz, kadın cinayetleri, iş cinayetleri, emek sömürüsü, ırkçılık, faşizm, işsizlik gibi sorunları varken, iktidarın odaklandığı tek şey kendi sınırları içinde olmayan bölgelere savaş açmak, bombalamak. Biz HDP olarak savaşa karşı tavrımızı en net şekilde ortaya koyduk, koyuyoruz. 22 Temmuz’da Amed’de yaptığımız mitingimizde de savaş karşıtlığımızı açık bir şekilde gösterdik” diye konuştu.    ‘İktidarın barışın sesine kulak vermekten başka şansı yok’   “Alanda bulunan binlerce kişi savaşı değil, barışı haykırdı” diyen Remziye, iktidarın bu sese kulak vermekten başka şansı olmadığını vurguladı. Remziye, şöyle devam etti: “Ya bu sese kulak verip ülkeyi uçurumdan alacak ya da kendi elleriyle bu ülkeyi karanlığa mahkum edecek. Biz karanlığa mahkum etmesine karşı mücadele etmeye ve sesimizi çıkarmaya devam edeceğiz. Bu ülkede halkların barış içinde, eşit koşullarda yaşayabilmesi için elimizden gelenin fazlasını yapacağız.”