‘Cezaevlerindeki baskı intikam politikasıyla daha da arttı’ 2019-07-17 09:02:32 Zeynep Durgut    VAN- Açlık grevlerinin ardından cezaevlerindeki hak ihlallerinin daha da arttığını ve hala çözülmesi gereken birçok sorunun devam ettiğini belirten HDP’li Pero Dündar, tutsaklara yönelik baskıları “iktidarın intikam politikası” olarak değerlendirdi.   Türkiye ve bölge cezaevlerinde, İmralı tecridini kırmaya dönük başlatılan ve daha sonra PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine sonlandırılan açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerinden bu yana tutsaklara yönelik baskı ve hak ihlalleri arttı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar, baskıları “iktidarın intikam politikası” olarak değerlendirdi.    Cezaevlerindeki sorunların 12 Eylül darbesinden bu yana gündemden düşmediğini ve iktidarın gücünü siyasi tutsaklar üzerinden var etmek istediğini belirten Pero, buna karşı  tutsakların da dönem dönem çok ciddi direniş eylemleri gerçekleştirdiğini hatırlattı. Son olarak İmralı’daki tecride karşı başlatılan ve başarıyla sonuçlanan açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerinden sonra baskının daha da arttığını dile getiren Pero, “Tutsakların insani ve hukuki haklarının ihlalinden iletişim sorunlarına ve hasta tutsakların bırakılmamasına kadar bir uygulama söz konusu. Tek başına kendisine bakamayacak tutsalar bilinçli olarak cezaevinde tutuluyor. Cezaevlerinden cenazeler çıkıyor. Bunun temel nedeni de iktidarın bu şekilde intikam almasıdır” dedi.    ‘HDP’li vekiller özellikle engelleniyor’   İnsan Hakları Derneği (İHD) ve sivil toplum kuruluşlarının hazırladığı raporları ve yapılan çağrıları anımsatan Pero, daha fazla duyarlılık ve mücadele gerektiğini de ekledi. Birçok cezaevinde incelenme komisyonları talebinin kabul edilmediğini ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun devreye sokulmadığını ifade eden Pero, “Özellikle kendilerinin esas aldıkları bazı tutuklular ile görüşülerek kamuoyunu manipüle eden açıklamalar var. Ama asıl sorunun kaynağı nedir bir türlü açıklayamadılar ve muhatap almadılar. Zaten HDP’ye cezaevlerine gidip inceleme yapmak konusunda engeller var. Hiçbir vekilimiz cezaevlerine gidemiyor. Bunun amacı da hakikatlerin açığa çıkmasını engellemek ve gerçekleri örtmek” diye konuştu.    ‘Yargı Paketi’nin Meclis’e gelmesi engellendi’   Pero, hukuk ve insanlık dışı uygulamaların devreye konulduğu cezaevlerinin başında İmralı’nın geldiğini belirterek, “İmralı’da daha özgün, özel ve intikamcı bir yaklaşımın olduğu biliniyor. Buna paralel olarak diğer cezaevlerinde de bu yaşanıyor. En çok mücadele ettiğimiz konuların başında hasta tutsakların serbest bırakılması geliyor. Ama bunlar engelleniyor. Bizim bu konuda da mücadelemiz ve araştırma önergelerimiz sürekli gündemdedir. Ama hepsi AKP-MHP oylarıyla reddediliyor. Özellikle bu yargı paketi ile birlikte bazı iyileşmeler yapılabilir diye düşündük. Ama bu paketin Meclis’e gelmesi ertelendi” ifadelerini kullandı.    ‘Hala hastaneye götürülmesi gereken tutsaklar var’   Hak ihlallerinin had safhada uygulandığı özgün cezaevleri olduğuna işaret eden Pero, şöyle devam etti: “Elazığ, Patnos ve Bayburt, Karadeniz hattındaki cezaevleri bu konuda daha belirgin. Elazığ açıldığından beri işkenceyle, tecritle ve hak ihlalleri ile hep gündemde. En son Tarsus’ta bir tutsağa saldırılarak kaburgasının kırıldığını ve özellikle tedavisi yapılmadığı bilgisini aldık. Bunların hepsini araştırmak istedik ama çok fazla engelleme var. Bizim hukuk komisyonlarımız araştırıyor ve inceliyor. Elimizden geldikçe araştırmaları sürüyor. Açlık grevlerinden doğan bazı hastalıkları var. Çünkü her açlık grevi mide, böbrek, karaciğeri ve kan değerlerinin düşmesi gibi hastalıkları beraberinde getiriyor. Açlık grevlerinden sonra da beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor ama bu bir türlü yapılamadı ve hala da hastaneye götürülmesi gereken tutsaklar var. Ciddi tahlillerin yapılması gereken ve ciddi tedavi görmesi gereken tutsaklar var. Ama bu halen de sağlanmadı ve bizim komisyon incelemeleri de halen devam ediyor.”    ‘Hakikatin açığa çıkması için mücadele edeceğiz’   Yine çocukları ile birlikte cezaevinde olan anneleri hatırlatan Pero, “Özellikle aileleri cezalandırma politikası, çocukları anneleriyle tutuklayarak bu cezayı iki katına çıkartma durumları var. Toplumun daha fazla duyarlı olması gerekiyor. Ya sessiz kalacaksın onlara boyun eğeceksin ya da sesini çıkartıp bir duruş belirleyeceksin. Biz mücadele etmeye devam edeceğiz ve hakikatin açığa çıkması için elimizden gelen çaba ve mücadeleyi vereceğiz” dedi.