Leyla Güven: Demokratik bir yaşam için her alanda mücadeleye devam edeceğiz 2019-07-11 09:01:06   Habibe Eren-Şehriban Aslan   ANKARA - Tecride karşı açlık grevi eyleminin başarıya ulaşmasının ardından Meclis’e gelerek yemin eden DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, başarının temelinde tecride karşı yaşamını feda edenler ve kadınlar olduğunu dile getirdi. Leyla, “Büyük ölçüde başardık fakat mücadelemiz bitmedi. Daha demokratik bir yaşam için her alanda devam edeceğiz” dedi.   PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 200 gün boyunca açlık grevini sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, dün Meclis Genel Kurulu’nda yemin ederek Meclis çalışmalarına dahil oldu. Bir yılın ardından Meclis’te yemin eden Leyla, ajansımıza kısa bir değerlendirmede bulundu. Leyla, yemin ederken eylemde öncü rolü üstlenen tüm kadınları gözünün önünden geçtiğini söyleyerek mücadeleye devam edeceğinin altını çizdi.   ‘Sağlığım iyiye doğru gidiyor’   Grevin ardından 15 gün boyunca hastanede kaldığını belirten Leyla, yapılan tüm tahlillerinin büyük ölçüde olumlu çıktığını ve doktorların tavsiyesi üzerine biraz daha dinlenmesi gerektiğini kaydetti. Leyla, uzun süre ziyaretçi kabul edemediğini ifade ederek, “Meclis’ten talep geldi yemin etmem gerektiği konusunda. İki gün önce Ankara’ya geldim. Parlamento programına göre bir yemin etme meselesi var. Onu da dün gerçekleştirdim. Sağlığım iyiye doğru gidiyor ve kilo almaya başladım fakat hala çok ciddi bir halsizlik var. Tabi cezaevindeki arkadaşlarıma göre dışarıda olmamdan kaynaklı daha şanslıyım. Cezaevindeki arkadaşlarımız hastane sevki esnasında zorluk ve sorunlar yaşadı” dedi.   ‘Meclis demokratik siyasetin aktif yürütülmesi için bir zemindir’   2018 yılında Efrîn saldırısına karşı çıktığı için tutuklandığına dikkat çeken Leyla, Hakkari halkının iradesi ile seçildiğinin altını çizdi. Leyla, cezaevinde açlık grevi eylemine karar verdiğini ifade ederek, “Tecridin artık Kürt halkı tarafından kabul edilmeyen bir yaklaşım olduğunu, ortadan kaldırılması gereken bir hukuksuzluk olduğunu ifade ettim ve eyleme başladım. Tabi bu eylem sırasında hem cezaevinden hem de dünyanın birçok yerinden arkadaşlarım da bu talebe dahil oldu. Çünkü bu talep milyonların talebiydi. Açlık grevi eylemine başlarken başarma umudu ile yola çıktık. Sayın Öcalan, ‘umut zaferden değerlidir’ demiştir. Fakat her halükarda ölümcül bir yoldu. Onun için bir gün meclise gelip yemin edeceğimi çok ön görememiştim. Ama dün arkadaşlarımla birlikte geldim burada demokratik siyasetin daha da aktif yürütülmesi, daha da iyi anlaşılır bir şekilde icra edilmesi için bir zemindir. Burada parlamento zemininde çalışmaları yürütmeye çalışacağım. Bu süreçte parlamentodaki arkadaşlarımız sesimizi bütün dünyaya duyurmaya çalıştılar. Bu zeminin önemi de daha da çok anlaşılmaya başladı” sözlerine yer verdi.   ‘Biz ölmeyelim diye 9 arkadaşımız yaşamını ortaya koydu’   Açlık grevi eyleminin kendi açısından çok öğretici olduğuna vurgu yapan Leyla, yoldaşlığın, arkadaşlığın, birbiri için canını feda etmeye hazır olan birilerinin varlığını bir kez daha hissettiğini söyledi. Leyla, “Binlerce arkadaşım bu yolculukta beni yalnız bırakmadılar ve birlikte bu yolculuğu yaptık. Bu yolda tabi ki içimizi burkan ve sevincimizi buruklaştıran en önemli şey de 9 arkadaşımızın fedai eylemleri oldu. Onlar biz ölmeyelim diye yaşamlarını ortaya koydular. Onları tekrar saygı ile anmak istiyorum. 30 arkadaşımız da ölüm orucuna başladı. Bunların hepsi çok anlamlı ve derin mesajlar içeriyordu. Tüm dünyaya bir mesaj vermek istedik. ‘Sayın Öcalan şahsında bütün Kürtler tecrittedir’ demek istedik. Büyük ölçüde sesimizi duyurabildik bu da en çok 9 arkadaşın öncülüğünde oldu” diye ekledi.    ‘Kadınlar eyleme öncü oldu’   Leyla son olarak da kadınların eyleme ilk günden öncülük ettiğinin altını çizerek, “Kadınlar alanlarda bütün yasa dışı uygulamalara, polis şiddetine, hukuksuzluklara rağmen başta beyaz tülbentli anneler olmak üzere alanları terk etmediler. Bu benim için son derece önemliydi. Ayrıca bunu tarihe geçecek bir olgu olarak nitelendiriyorum. Bugün yemin ederken de bütün kadınlar, analar, beyaz tülbentli anneler, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri gözümün önünden geçti. Büyük ölçüde başardık fakat mücadelemiz bitmedi. Daha demokratik bir yaşam için her alanda devam edeceğiz” dedi.