Güneş Gümüş: KHK bahanesiyle mazbata vermemek belediyeleri gasp etmektir 2019-04-15 09:05:22   Habibe Eren    ANKARA - SEP Genel Başkanı Güneş Gümüş, YSK eliyle seçilmiş başkanlara mazbata vermemekten seçimi kaybetmiş AKP’lileri belediye başkanı ilan etmeye kadar halkın seçim tercihlerinin tanınmadığını belirterek, “Tüm bunlar belediyeleri muhalefetten gasp etmek demektir. Geleceğin nasıl şekilleneceğini kitlelerin örgütlü şekilde mücadelesi belirleyecektir” dedi.    31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verilerine göre İstanbul’da 16 bin oy önde olan CHP adayı Ekrem İmamoğlu’na hala mazbata verilmedi ve birçok merkezde oy sayımı devam ediyor. Seçim sonuçlarının ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen belediye başkanlarına mazbata verilmeyeceğini açıklayan YSK, bir hukuksuzluğa da imza attı.    YSK’nin bu kararı ardından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı 6 belediye, ciddi oy farkına rağmen AKP’ye verildi. Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ndeki (DTCF) görevinden ihraç edilen Barış Akademisyeni ve Sosyalist Emekçi Partisi (SEP) Genel Başkanı Güneş Gümüş, seçim sonuçlarını ve YSK’nin kararını değerlendirdi.    ‘AKP’nin yenilmesi motivasyon kaynağı oldu’   İstanbul, Adana, Antalya gibi Kürtlerin belli bir ağırlığa sahip olduğu büyükşehirlerin HDP'nin ortaya koyduğu "güç birliği" stratejisiyle alındığını belirten Güneş, “Elbette otoriter tek adam rejimiyle yönetilen bir ülkenin kaderini seçimler belirlemeyecek ama AKP'ye karşı mücadelenin aktörleri olabilecek geniş kitleler açısından AKP'nin yenilebildiğinin, tabanıyla arasında kopuş yaşanabildiğinin görülmesi motivasyon kaynağı oldu” dedi.    ‘Sanayi kentlerinde AKP’nin oy kaybı yüksek’   Ekonomik krizin derinleştiği ortamda AKP'nin oy kaybetmesinin hali hazırda beklendiğini ancak Ankara, Antalya, Mersin gibi illerin ötesinde İstanbul'a uzanacak bir yenilgi beklentisinin az olduğunu söyleyen Güneş, “Bu gerilemenin arka planında aslen krizin derinleşen etkileri var. Krizin yoksullukla, işsizlikle, gelecek kaygısıyla en hızla etkilediği sanayi kentlerinde oy kayıplarının yüksek olması, bu etkilerin daha yavaş hissedildiği taşrada AKP'nin oylarını daha çok koruması tesadüf değil” diye konuştu.    ‘Halkın seçim tercihini tanımama var’   “AKP, 17 yıllık iktidarı boyunca otoriter ve muhafazakar tek adam rejimini inşa etme yolunda kah ileri demokrat-AB'ci kah milliyetçi kesildi; işine gelen her türlü söylemi kullandı” diyen Güneş, bugün ise dillerinden düşürmedikleri “milli irade” lafının umurlarında olmadığını ve halkın da bunu gördüğünü kaydetti. Güneş, “İstanbul'da, Kürt illerinde belediyeleri bırakmamak için kendi hilelerini rakiplerine yamamaktan YSK eliyle seçilmiş başkanlara mazbata vermemeye, seçimi kaybetmiş AKP'lileri belediye başkanı ilan etmeye kadar uzanan bir halkın seçim tercihlerini tanımama halleri var. AKP Mardin Teşkilatı, ‘Ahmet Türk yaşlı ve hasta belediye başkanlığı yapamaz’, ‘Ahmet Türk, KHK ile atılmasa da eylemleri bu çerçevede değerlendirilmeli’ gibi akıllara durgunluk veren söylemlerle Mardin Belediye Başkanlığı’nı gasp etme peşine girdiler” diye değerlendirdi.    Demokrasinin sadece seçimden ibaret olmadığını, örgütlenme ve eylem özgürlüğü olmadan demokrasinin olmayacağının altını çizen Güneş, “Örgütlenme ve eylem özgürlüğü uzun süredir ağır saldırı altında. Şimdi sıra istedikleri gibi olmayan seçim sonuçlarını tanımamaya geldiyse buna karşı şiddetli şekilde karşı durmak lazım” vurgusu yaptı.    ‘Beka söyleminin krizi örtemeyeceği görüldü’   Seçim süreci boyuna AKP Genel Başkanı’nın “beka” söylemini dilinden düşürmediğini ancak karşılığını bulmadığını seçim sonuçlarının da ortaya çıkardığına dikkat çeken Güneş, “AKP tabanında bir karşılık bulduğunu söyleyebiliriz. Erdoğan sahaya bu kadar saldırgan şekilde inmeseydi sonuçların kendileri açısından daha da vahim olacağını söyleyebiliriz. Erdoğan kızgın ve kırgın tabanını bir ölçüde konsolide etmeyi başardı ancak artan hayat pahalılığı, işsizlik gibi krizin doğrudan etkilerinin beka söylemiyle üstünün örtülemediği görüldü” dedi.    ‘Halk alternatif medya kanallarına yöneldi’   Seçim sonuçlarına yönelik manipülasyon ve kara propagandaya devam eden medyaya da değinen Güneş, şöyle dedi: “Bu iktidara çok yakışan bir medya var karşımızda. İktidar neredeyse bütün medyayı kendi yayın organı haline getirmiş durumda. Medya aracılığıyla sadece iktidar propagandası yürütülmüyor, türlü yalanlarla kitleler manipüle edilmeye çalışılıyor. Ancak medyanın bu hale gelişi yüzünden bir inandırıcılık sorunu da yaşıyorlar. İzlenme istatistiklerine bakıldığında halkın alternatif medya kanallarına yöneldiğini görüyoruz. Hayatın tek yönlü olmadığını unutmamak gerekiyor.”   ‘Belediyeler gasp ediliyor’   YSK’nin KHK’lilere mazbata verilmeyeceği kararına değinen Güneş, seçim sonuçlarını kendi isteklerine göre şekillendirme işini YSK gibi yüksek mahkeme eliyle yaptıklarını ve bu durumda hukuktan bahsedilemeyeceğini vurguladı. “Ben yaptım oldu diyen, ülkeyi bir kabile devleti gibi yöneten bir anlayış var” diyen Güneş, KHK ile ihraç süreçlerinin herhangi bir soruşturma, yargılama yaşanmadan iktidarın tamamen kendi ithamları temelinde gerçekleştirdiğine dikkat çekti.    Güneş, “Ortada bir suç, suçlu yok ama KHK ithamları muhalifleri sindirmek için bir sopa gibi kullanıldı; kullanılıyor. KHK ile atılan milletvekili olabiliyor ama belediye başkanı olamıyor. Adaylık başvurusu kabul edilip seçimi kazanınca da ‘size mazbata veremeyiz, seçimi de yenilemeyiz’ demek belediyeleri muhalefetten gasp etmek demektir” ifadelerini kullandı.    ‘Çelişkilere odaklanan bir siyasal hat tutturmak gerekiyor’   AKP'nin ekonomik krizden, yüzde 30'ları geçen gıda enflasyonundan etkilendiğini ve bu ortamı kutuplaştırma siyasetiyle kitlesini korumasını zorlaştırdığını belirten Güneş, “Bu noktadan ilerlemek; krizin faturası emekçi halka kesilmesinin hesapları yapılırken, zengin ile yoksul, sermaye ile emek arasındaki çelişkilere odaklanan bir siyasal hat tutturmak gerekiyor. Daha 4,5 yıl boyunca seçim yok; bu ortamda AKP ve baskısı devam edecek. Elbette belediyelerde elde edilen sonuçlar moral motivasyon sağlayacak ama geleceğin nasıl şekilleneceğini kitlelerin örgütlü şekilde mücadelesi belirleyecektir” diye belirtti.