Meral Danış Beştaş: Organize bir usulsüzlükle karşı karşıyayız 2019-04-12 09:01:08   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Hukuk tanımaz bir tutumla karşı karşıya olduklarını belirten HDP’li Meral Danış Beştaş, “KHK’li olmak seçilmeye engel değildir. Bir kere bu arkadaşlar YSK tarafından adaylığı kabul edilmiş ve halk tarafından onaylanmış kişilerdir. YSK kendi kararıyla çelişemez. Ama evet onlarında dediği gibi 'Organize bir usulsüzlük var.'"dedi.   Türkiye’de yapılan 31 Mart Mahalli ve İdari Yerel Seçimleri’nde çok sayıda usulsüzlük yaşanırken, özellikle kayyımların olduğu bölgede ihlaller gündeme geldi. Siirt, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Kars, Iğdır, Van ve daha çok sayıda yerde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) aldığı oylara AKP tarafından yapılan itirazlar üzerine yeniden sayım kararı alınırken, çok az oy farklarının olduğu Muş, Malazgirt ve Hani’de HDP’nin yaptığı itirazlara ret kararı geldi.    AKP’nin Bağlar Belediye adayı, seçimleri kazanan HDP adayı Zeyyat Ceylan’ın Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç olmasından kaynaklı görevden alınması yönünde İl Seçim Kurulu’na verdiği yazılı dilekçe ise gündem oldu. Yaşanan usulsüzlükler ve seçim sonrası AKP’nin yaptığı itirazlar, oyların yeniden sayılması, HDP’nin itirazlarının kabul edilmemesi ve YSK’nin son dakika aldığı karara ilişkin HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş değerlendirmelerde bulundu.   ‘Organize bir usulsüzlük var’   Her şeyden önce seçimlerin adil koşullarda yapılan eşit bir yarış olması gerektiğini söyleyen Meral, AKP iktidarı dönemindeki tüm seçimlerde devlet olanaklarının AKP için seferber edildiğini belirtti. Usulsüzlüklerin, haksızlıkların ve ihlallerin yalnızca seçim günü tartışılacak bir konu olmadığını ifade eden Meral, “Seçimden önce başlayan, özelikle seçmen kütüklerinin yeniden oluşturulduğu, seçmen kütüklerinin askıya alındığı, o dönemde yapılan itirazı ve sonrasını bugünle birlikte değerlendirmek gerekiyor. AKP’liler dün Türkiye’nin gündemine bomba gibi düşen bir cümle sarf etti ‘organize bir usulsüzlük var’ diye, kesinlikle doğru söylemişler. Bizce de organize bir usulsüzlük var ve bu usulsüzlüğü bize karşı yapan onlardır. Bizzat kendilerinin dizayn ettikleri, karar verdikleri ve müdahale ettikleri bir seçim var. Bunlara rağmen halk, bütün engelleri aşarak ve tüm olanakları zorlayarak oyunu kulandı. Kazandığımız yerlerde de zorlu ve adil olmayan bir yarış neticesinde belediyelerimizin bazılarını alabildik. Özelikle seçmen kütüklerinin hazırlandığı dönemde çokça açıklama yaptık” dedi.   ‘Sahte seçmenlerle kentlere yerleştiler’   Seçmen listelerini incelediklerinde birkaç usulsüzlüğü birden tespit ettiklerini dile getiren Meral, “Birincisi mevcut seçmen kayıtlarından önemli bir bölümü silinmişti. Yani seçmen olup o ilde oturup seçmenlik hakkı elinden alınan yüz binlerce, on binlerce insan var ve bunları tespit ettiğimizde açıkladık. Bize yapılan başvurular ve elimizdeki seçmen listeleri ile bunu tespit ettik, birinci usulsüzlük buydu ve özellikle şunu yapmışlardı; HDP’li seçmenleri tasarlayıp bu silme işini yapmışlardı. Bunu nereden çıkarıyorum? Çünkü HDP’ye yüksek oyların çıktığı mahallelerde, köylerde, kentlerde bu oynama vardı. Aslında sahte seçmen yaratma eylemi gerçekleştirildi. Örneğin Siirt’te Türkiye genelinde tüm kentlerden sahte seçmen getirilmişti ve biz bunları tespit ederek kamuoyu ile paylaşmıştık. Daha sonra araştırmalarımızı derinleştirip gösterilen adresleri araştırdık ve boşaltılmış binalar, kimsenin oturmadığı boş evler ya da bir evde 700 ila bin arası değişen seçmen sayısı tespit ettik. Biz bunlara itiraz ettik ve bakanlık bize ‘bunlar kolluk gücüdür biz yaptık, biz yerleştirdik’ gibi bir dönüş yaptı” diye anlattı.    ‘Sandıkta bir şikayet yoksa hiçbir parti itiraz edemez’   AKP’nin yerine getiremeyeceği vaatlerle halkı kandırdığını belirten Meral, “Size iş bulacağızdan, çocuğunuzu cezaevinden çıkaracağız” vaadine kadar birçok şey duyduklarının altını çizdi. Son iki gün içerisinde trilyonlarca paranın aktarıldığını bildiklerini kaydeden Meral, “Bu vaatler karşılık bulamayınca halka tehditlerin edildiğini biliyoruz. Bunların tümünü tespit ettik. O nedenle bu seçim kesinlikle adil ve eşit koşullarda gerçekleşmiş bir seçim değildir. Oysaki demokratik sistemde oy kullanmak demokratik halklardan biridir” ifadelerini kullandı.    AKP’nin yaptığı itirazlara değinen Meral, bu itirazların hukukla ilgili olmadığını söyledi. Meral, “Bizim belediye kazandığımız her yerde İl Seçim Kurulu’na, YSK’ye itirazlar yapıldı ve bu itirazlar hukuka, seçim mevzuatına aykırı olmasına rağmen hemen hemen hepsi kabul edildi. Mesela seçim hukukuna göre, sandıkta bir şikayet yoksa tutanak altında imzası varsa normal hiçbir parti o sandığa itiraz edemez” diye konuştu.   ‘Hukuk tanımaz bir tutumla karşı karşıyayız’   Birçok ilde tekrar tekrar sayım yapıldığına değinen Meral, şöyle devam etti: “Bu sayımlar sonucunda şu çok net görüldü; itirazların yapıldığı hiçbir yerde oyumuz düşmedi aksine arttı. Bir diğer konu ise bizim yani HDP’nin yaptığı itirazlardı. Bunun en tipik örneği ise aslında Malazgirt’tir. Yalnızca 3 oy ile kaybettik ve tekrar sayım yapılması için talepte bulunduk. Yine Tatvan’da 295 oy farkı, Muş’ta 500’e yakın oy farkı var. Bunun gibi birçok yer var bizim sonuçlarına itiraz ettiğimiz fakat hiç birinde itirazımız kabul edilmedi. Bugün Erdoğan çıkmış CHP’ye diyor ki ‘15 bin oy farkıyla İstanbul’u aldık diyemezsiniz’ ama 3 oy farkı, 500 oy farkı, 200 oy farkı ile ‘aldık’ diyebiliyorlar. Burada açık bir çifte standart, bir hukuksuzluk ve HDP’ye yönelen ayrımcı, hukuk tanımaz bir tutumla karşı karşıyayız. Bizim itirazlarımızın hepsinin dayanakları mevcut ama onların bir dayanağı bile yok.”    ‘KHK’li olmak seçilmeye engel değil’   AKP’li adayların seçilen KHK’li eşbaşkanlara mazbatalarının verilmemesi için yaptığı başvuruları hatırlatan Meral, “Aslında bu koşulları düşündüğümüzde belediyeleri kazandıklarını söyleyemiyoruz. Bu koşullarda ancak o belediyeler gasp edilmiş olabilir. Aslında itirazlarımız kabul edilse ve oylar yeniden sayılsa kaybettiğimiz söylenen onlarca belediyeyi geri alacağız, yani aslında o belediyeler bizim olacak ve kaybeden onlar olacak. AKP adayları, KHK’li eşbaşkanlarımızın mazbata almaması için dilekçe yazdı. Skandal, trajik, yani nasıl nitelendireceğimi bilmediğim bir tutum bu. Yok, efendim ‘KHK’li eşbaşkana mazbata vermeyin, ikinci yüksek oy alana verin.’ Böyle bir şey yok, böyle bir şey olamaz. Bunun hukukta da bir yeri yok. Neden yok? Çünkü belediye başkanlığı, milletvekilliği seçilen bir organdır. KHK’li olmak seçilmeye engel değildir. Bir kere bu arkadaşlar tüm koşulları yerine getirmiş, YSK tarafından adaylığı kabul edilmiş ve halk tarafından onaylanmış kişilerdir. AKP alamadığı belediyeleri yeniden sayım da yapılsa alamayacağını bildiği için bu kez de böyle bir yolla belediyeleri gasp etmeye çalışıyor” dedi.    ‘Geri adım atmak yok’   YSK’nin KHK’li adaylarla ilgili kararına tepki gösteren Meral, “YSK kendi kararıyla çelişemez. Adaylıklarını kabul ettiği eşbaşkanlarımızı KHK’li diye mazbatalarını vermemezlik yapamaz. Arkadaşlarımızın mazbatalarını vermek zorundalar. İstanbul için ‘hesap makinesiyle değil, anayasayla dolaşın’ diyenlere ‘anayasayı önce siz alın elinize ve bu anayasal duruma aykırı politikalarınızdan, darbe pratiklerinizden vazgeçin’ diyoruz. Moralimizi bozmadan AKP’nin yaptıklarını ve yapacaklarını çok büyük bir dikkatle izliyoruz. Gerekli müdahaleleri de yapacağız. Gerekli toplantılarımızı almaya başladık, bütün süreci takip edeceğiz. Nasıl bir kanun tanımazlıkla, nasıl bir yasa dışılıkla karşı karşıya olduğumuzun farkındayız ama başaracağımıza olan inancımız da tamdır, geri adım atmak yok” diye belirtti.