HDP, YSK'yi HSK'ye şikayet edecek 2019-04-11 15:56:13   ANKARA - HDP YSK'nin KHK’li belediye eşbaşkanlarının mazbatalarını AKP’li adaylara verme kararına itiraz edeceklerini vurgulayarak YSK hakkında HSK’ye şikayette bulunacaklarını açıkladı.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) YSK'nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen belediye eşbaşkanlarının mazbatalarının AKP'li adaylara verme kararları üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde açıklama yaptı.  HDP adına konuşan Mardin Milletvekili Mithat Sancar,  YSK'nin tarafsız bir organ olarak seçim güvenliğini sağlama işlevinin büyük bir ölçüde yitirdiğinin altını çizdi.   ' YSK seçim boyunca buna ilişkin genelge yayımlamamıştır'   En son KHK'lerle ihraç edilmiş adayların seçildikten sonra mazbatalarının verilmemesi, hukuka ve ahlaka sığdırabilecek bir durum olmadığını söyleyen Mithat, "Anayasa'nın bu konudaki kuralları bellidir. Anayasa'nın 67’nci ve 76’ncı maddelerinde düzenlemeler açıkça yer almıştır. Kimlerin aday olabileceğine, kimlerin hangi gerekçelerle kabul edilmeyeceğine dair açık hükümlerdir. Bunun dışında 2972 sayılı kanunda da buna ilişkin hükümleri görebiliyoruz. Ayrıca YSK de seçim süreci boyunca buna ilişkin genelge yayımlamamıştır. Adaylık geçerlilik koşullarıyla ilgili ayrıntılı koşulları içeren genelgeleri vardır. Bunların bir tanesi 28 Aralık 2018 tarihli, diğeri de 15 Ocak 2019 tarihli genelgeler. Elimizde bu genelgeler var. Her şey ayrıntılı olarak yazılmış. Kimler hangi nedenle aday olamaz konusu bizzat YSK’den her türlü ihtimal gözetilerek değerlendirilmiş ve genelgeye konu yapılmıştır. Bu genelgeler hazırlanırken ayrıca Adalet Bakanlığı’ndan da görüş istenmiştir. O süreç boyunca KHK'lerle ihraç edilmiş kişilere dair tek bir tartışma olmamıştır. Bu konu gündeme gelmemiştir. Esasen milletvekili seçimi sonrasında da bu konu tartışılmış ve YSK, KHK ile ihraç edilmenin milletvekili seçilmeye engel olmayacağını belirtmiştir" dedi.     'YSK yetkisini aşmıştır’   Mithat,  YSK'nın içtihatlarının sarih iken, seçimden sonra hangi sebeple ve hangi saikle kural değiştirmiştir diye tepki göstererek, "YSK yetkisini aşmıştır, YSK’nin varoluş sebebi seçimlere güveni ve seçim güvenliğini sağlamaktır. YSK varoluş sebeplerinin tartışılmasına sebep olacak bir durum yaratmıştır. Bu kararlar ve bundan sonra alınacak olan kararlar seçime olan güveni iyice zedelemektedir. Seçim güvenliği bizzat bununla yetkili kurum eliyle ortadan kaldırılmaktadır. Türkiye’de seçimlere güveni bu şekilde tahrip etmek çok ağır bir sorumluluk doğurur. Çünkü bunun sonucu sadece seçim güvenliği ile sınırlı kalmaz; Türkiye’nin demokrasi ve hukuk devleti çerçevesinde toplumsal barışını sağlama ihtiyaçlarını da ciddi anlamda zedeler. Tekrar söylüyoruz, seçim güvenliği aynı zamanda bir toplumsal barış meselesidir. Seçime güven aynı zamanda birbirimize güven meselesidir. Eğer bunları ortadan kaldırırsanız o zaman toplumsal barışa da ciddi bir zarar verirsiniz" diye vurguladı.   'YSK üyeleri hangi gerekçe kararlarını değiştirmişlerdir'   YSK kararının Türkiye demokrasisinin geleceğine darbe olduğunu belirten Mithat, konuşmasına şöyle devam etti: "Şimdi aldığımız duyumların bir kısmını sizlerle paylaşmak isteriz. Ayın 9’unda verilmiş olan tutanak iptali yani adaylara mazbata iptali kararı açık ara alınmış. Ancak seçimin yenilenmesi seçeneği mi yoksa en çok oyu alan ikinci adaya mazbata verilmesi kararı çıkacağı çok tartışılmış ve ilk oylamada eşit sayılar çıkmış. 10 üye katılmış oylamaya 10 üyeden 5’i seçimlerin yenilenmesi diğer 5’i en çok oy olan ikinci adaya mazbata verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Sonraki gün yapılan oylamada bu oranlar birden değişmiştir. Seçimlerin yenilenmesi gerektiğini düşünenlerin sayısı azalmış. Son karar 7’ye 4 çoğunlukla çıkmış. Bir gece önce seçimlerin yenilenmesini isteyen YSK üyeleri hangi gerekçe ile aradan 24 saat geçmeden kararlarını değiştirmişlerdir. Bu soruların cevabını bekliyoruz. Biz bunun takipçisi olacağız."   ‘HSK'ye şikayette bulunacağız’   Mithat, YSK'yi Hakinler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyete bulunacaklarını söyledi.  Mithat, YSK'nin KHK'li adayların yeterlilik şartlarını inceleme sürecinde görevini yerine getirilmediğine dikkat çekerek, "Görevini yerine getirmeme eğer bir kusurdan kaynaklanıyorsa bunun ortaya çıkarılması gerekiyor. YSK üyelerinin ihmali mi yoksa kastı mı var meselesini araştırmak, YSK üyeleri hâkim olduğu için HSK’nin netleştirmesi gerekiyor. YSK üyeleri ile ilgili HSK'ye şikâyette bulunacağız. Nereden kaynaklanıyor bu kadar açık bir hukuka aykırılık, Anayasaya kanunlara ve kendi içtihadına aykırılık hangi sebeplerden kaynaklanıyor? Kasıt mı var ihmal mi var? Bunu sadece basit bir hukuksal yorum farklılığı olarak değerlendirmek mümkün değildir. Evet, hukuki yorumlamada farklı durumlar ortaya çıkabilir. Ama burada farklı yoruma imkân veren bir durum söz konusu değildir" diye kaydetti.   'YSK burada kendisini Meclis'in yerine koymuştur'   HDP'nin 26 yerde seçilmiş adaylarına mazbatalarının verilmediğini hatırlatan Mithat, "En başta Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk’ün mazbatası bekletilmektedir. Yine Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanlarımızın mazbataları verilmemiştir. Bunun yanında 24 yerde daha mazbatalar bekletiliyor. YSK burada kendisini Meclis'in yerine koymuştur, kendini Anayasa koyucunun yerine yerleştirmiştir. Görevini kötüye kullanmıştır, işlevini aşmıştır, seçim güvenliğine ve geleceğe güvene ağır darbe indirmiştir. Sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.     ‘Karmaşanın kaynağı YSK’nin bu hukuk dışı tutumudur’   Mithat konuşmasının konuşmasını şöyle bitirdi: “İstanbul seçimleri de malumunuz aynı şekilde devam ediyor. İstanbul’da da bütün bu karmaşanın kaynağı YSK’nin bu hukuk dışı tutumudur. Bir an önce bu yanlışlıkların bu hukuka aykırılıkların düzeltilmesi gerekir. YSK Türkiye yurttaşlarının geleceğe, demokratik seçimlere inancını ortadan kaldırma gibi bir hakka sahip değildir. Bu ağır bir vebaldir. İktidar blokunun bu yönde çıkarları olabilir ama YSK iktidar blokunun bu çıkarlarının aracı olamaz. Onun sorumluluğu bütün yurttaşlaradır. Türkiye toplumunun tamamınadır. Bizim olağanüstü hukuk ve olağanüstü yönetimin otoriter ve faşizan zihniyetini kendi kararlarımıza yansıtıp ona biat etmemizi kimse bekleyemez. Çünkü KHK ile ihraç edilme seçilme yeterliliğine bir engel değildir. Son derece net bir durumdur bu.    Olağanüstü itirazla seçimin iptalini isteyeceğiz   Olağanüstü itirazımızı yapacağız, YSK’nin bu itirazları değerlendirip seçimleri iptal etmesini bir parça sineye çekebiliriz. Esasen bu karar başlı başına bir ayıptır, hukuka ve Anayasa'ya aykırılıktır. Aynı zamanda bir demokrasi ayıbıdır. Bu karar verilmeseydi elbette çok daha iyi olurdu ama hiç değilse zararı aza indirme imkanı var. Seçimlerin iptali talebiyle olağanüstü itiraz yoluna başvuracağız seçimlerin bu belediyelerde iptalini isteyeceğiz. “