‘Halk AKP-MHP bloğuna ciddi bir ders verdi’ 2019-04-11 09:08:13   Safiye Alağaş    İSTANBUL - 31 Mart seçimlerinde AKP-MHP bloğuna kaybettirenin HDP ve Kürt halkı olduğunu belirten HDP PM Üyesi Sevtap Akdağ, “Kürt halkı örgütlü davranarak, önderliğini tecrit altında bırakan, barışın önünü kesen yaklaşımı nasıl cezalandıracağını gösterdi” dedi.    31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde, bölgede kayyım atanan belediyelerden 61’i yeniden Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) geçti. Türkiye’nin batı illerinde ise Antalya, Mersin, Adana, Ankara İstanbul, İzmir, Aydın gibi birçok büyükşehir belediyesini Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kazandı. Seçim sonuçlarında ise HDP’nin bölgede kayyımları gönderme, batıda AKP-MHP ittifakına kaybettirme stratejisi büyük bir rol oynadı.    ‘Savaş konsepti devam ediyor’    Seçim sonuçlarını değerlendiren HDP Parti Meclisi (PM) Üyesi Sevtap Akdağ, Türkiye’de uzun zamandır faşizmin baskısıyla karşı karşıya olduklarını, adaletin ve basın özgürlüğünün ortadan kalktığını dile getirdi. Her bir insanın kendisini adeta tecritte, cezaevinde hissettiğini dile getiren Sevtap, “2015 yılındaki 7 Haziran yenilgisinden beri açığa çıkan savaş konsepti ağırlaşarak devam ediyor. Bu baskı en yoğun olarak Kürt halkına dönük olsa da hemen her toplumsal kesim, yoğun bir baskı ve zor döneminden geçti. Bu insanlarda ciddi bir öfke birikmesi aynı zamanda bir umutsuzluk halini açığa çıkardı. Hükümet dış politikadaki savaştan yana yaklaşımıyla, uluslararası güç odaklarına ‘git gel’ yaparak kedisine alan açmaya ama aynı zamanda bulunduğu yerde ciddi saldırgan politikaları uygulayarak kendisine yer açmaya çalıştı. Bütün bunlarla ülke içerisinde şoven milliyetçi bir havayı inşa etti. Uyguladığı ekonomik politikaların sonucu olarak çok büyük işsizlik yoksulluk ve ekonomik kriz gündeme geldi” dedi.   ‘Halk AKP-MHP bloğuna ciddi bir ders verdi’   AKP-MHP bloğunun bütün bu sorunları “beka sorunu” olarak ortaya koyduğunu kaydeden Sevtap, “Eğer biz olmazsak her şey batar. Biz kazanmazsak bu ülkenin beka sorunu ortaya çıkar gibi gerekçelerle toplumu kendisi için konsolide etmeye çalıştı” diye belirtti.    Yine kendi “beka” sorunlarını toplumun beka sorunu varmış gibi yansıtmaya çalıştıklarını vurgulayan Sevtap, şöyle devam etti: “Sanırım bu seçimlerde istedikleri gibi sonuçlanacağına iknaydılar ama halklarımız bunlara ciddi bir ders verdi. Bu belki onları iktidardan eden bir ders değil ama halkın istek, taleplerini, özgürlük ve demokrasi arayışını görmezden gelerek yönetmenin bedeli olacağını gösterdi. Bu da iki şekilde hayat buldu. Bunlardan bir tanesi HDP’nin özellikle tüm Kürt illerinde kayyım politikasını hedef alarak onları alaşağı etmeye ve Ankara’ya geri yollama politikası, halklarımız tarafından büyük bir teveccühle karşılandı. Bütün baskılar, seçim hileleri, seçmen kaydırmaları vb. gibi tüm yaklaşımlara rağmen önemli bir başarı elde edildi. Batıda AKP-MHP faşist bloğunu geriletmek ve demokrasinin kanallarını açmayı hedefledik. Bir normalleşme ortamı, bir ferahlama ortamı yaratma üzerine kurulan strateji önemliydi. Burada kazanma şansımız yok. Ama kaybettirme şansımız vardı. Bu bloğun içerisinde yer almayan ve mümkünse demokrasiden yana olan adayları tercih ettik. Bu halklarımız tarafından da teveccüh gördü. Bu gün açığa çıkıyor ki İstanbul, Ankara, Adana, Mersin, Antalya gibi pek çok büyük metropolde AKP-MHP bloğunun kaybetmesi HDP oyları ile mümkün olmuştur.”   ‘HDP’yi bitirme stratejisi izlediler’   AKP-MHP bloğunun açığa çıkan sonuçları hazmedemediğinin altını çizen Sevtap, “Kürdistan’da kayyımlarla oldukları gibi gayri meşru şekilde iktidarda kalmaya çalışıyorlar. İktidar olanaklarını sürdürmeye çalışmaları gibi bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. İktidar bildiği şeyi bilmezlikten geliyor. 7 Haziran’dan beri Kürt halkı başta olmak üzere demokrasi güçlerinin kendi temsilcisini HDP olarak görmesini görmezden geliyor. Bunları baskı ve zor yoluyla ortadan kaldırmaya çalıştı. Yaklaşık 5 binin üzerinde yöneticimizin, partili arkadaşlarımızın gözaltına alınması, tutuklanması söz konusu. Ne zaman bir siyasi parti olarak faaliyetlerimizi yürütmeye çalışsak, yasa dışı ilan ediliyor ve gayri meşru operasyonlarla gözaltı ve tutuklama terörüne maruz kalıyoruz. HDP’yi bitirme stratejisi izlediler. Her seçimde baskı, zor ve hile yoluyla Kürt halkının temsilcisi olmayı denediler. Bu seçimde de bir kez daha gördü ki böyle bir durum söz konusu değil. HDP kitlesi örgütlü bir kitledir. Kürt halkı örgütlü bir halktır. Halk olarak demokrasiden yana çıkarlarının ne tarafta olduğunu gayet iyi bilen bir halktır. Siz eğer demokrasinin, barışın yolunu açmazsanız da size tamah etmeyeceği, sizin herhangi bir rüşvetinize dönüp bakmayacağı bir kez daha açığa çıkmıştır” ifadelerini kullandı.    ‘Daha çok yolumuz var’   “Kürt halkı, HDP kitlesi örgütlü ve neredeyse blok şeklinde davranarak, önderliğini tecrit altında bırakan, barışın önünü kesen yaklaşımı nasıl cezalandıracağını gösterdi” diyen Sevtap, “Açığa çıkan sonuç bizim örgütlülüğümüzün ötesinde. Yani HDP olarak bu süreçlerde yaşadığımız büyük baskı ve gözaltı süreciyle pek çok il ve ilçe örgütümüz çok zayıflamış durumda. Herhangi bir politik çalışmayı bu seviyede örgütleyecek durumda değil ama HDP’nin açığa çıkarmış olduğu ses, politik olarak çizdiği hat kitlelerin teveccühünü kazandı. HDP’nin ve onun örgütlüğünün ne kadar önemli olduğunu dost ve düşman herkes tarafından görüldü. Bu bizim halklarımıza bir armağanımızdır. Daha çok yolumuz var. Burada demokrasi güçlerine de çok fazla görev düşüyor” dedi.