AKP’nin kaybettiği Tuşba’da HDP dönemi: Üretim artacak, ekonomi güçlenecek 2019-04-07 09:01:13   VAN - Van’ın en önemli merkez ilçesi olmasına rağmen AKP’li belediyenin hiçbir hizmet götürmediği Tuşba’yı kazanan HDP Belediye Eşbaşkanı Ayşe Minaz, her bir mahalle için kısa, orta ve uzun vadeli projeler hayata geçireceklerini aktardı.    Daha önce AKP yönetiminde olan Van’ın merkez Tuşba ilçesinde, 31 Mart yerel seçimini Halkların Demokratik Partisi (HDP) adayları Ayşe Minaz ve Yılmaz Berki kazandı. Tuşba’nın ihtiyaçlarını 3 temel ayak üzerinde değerlendiren Eşbaşkan Ayşe Minaz, bunları turizm, hayvancılık ve üretim olarak sıraladı. Ayrıca kadın kooperatifleri ile komünal ekonominin de temelini atacaklarını belirten Ayşe, kadın, çocuk ve gençler için somut projelerle geliyor.    ‘Hizmetsizlik kader gibi algılatılmış’   Van’ın ikinci büyük ilçesi ve kent nüfusunun dörtte birini oluşturan önemli bir konumda olan Tuşba’nın Organize Sanayi Bölgesi ve oto sanayi bölgesi olduğunu hatırlatan Ayşe, “Yazlıkların olduğu, sahil bandının olduğu, iskelesinin içinde olduğu bir yer. Ayrıca kentin üniversitesi, hastanesi olan bölgedir. Fakat sağlık ocakları olmayan, ana yol dışında yolunun olmadığını ve hizmetsizliği adeta kader olarak algılatan bir belediyecilik yürütülmüş” dedi.    ‘İlçe sakinleri için HDP bir umuttu’   Yerel seçimler kapsamında gece gündüz ilçe sakinleriyle bir çalışma yürüttüklerini dil getiren Ayşe, “İlçeyi ziyaret ettiğimizde hem genel anlamda hem de ilçemizde HDP’nin bir umut olduğunu anlattık. Esnaf ziyaretlerimizin yanı sıra mahalle sakinleriyle bir araya geldik. Mahallelerde çalmadık tek bir kapı bırakmadık. Kadınlarımızla, çocuklarımızla, esnafımızla ve bütün yurttaşlarımızla, gençlerimizle bir araya geldik ve ortak sorunlar noktasında tartışmalar yürüttük” diye aktardı.    ‘20 bin nüfusun olduğu bir yerde bir çocuk parkı yok’   İlçede ulaşım konusunda sorunlar yaşandığını kaydeden Ayşe, “Seyrantepe mahallemizde yaklaşık 20 bin nüfusun yaşadığı bir yerde bir tane çocuk oynama alanı yok. Bir sokaktan geçiyorsunuz ama o sokağa ulaşmak için iki üç kilometre yol gidiyorsunuz. Yollar açılmadığından kaynaklı bu sıkıntı yaşanıyor. Kentleşme sonradan yapılmış ama bununla ilgili herhangi bir denetleme olmadığı için çarpık kentleşme bariz bir şekilde kendini gösteriyor. Alt yapı yok, üst yapı hiç yok. İnsanlar kentin içinde ama kentsel hizmetin hiçbirine ulaşamamış. Biz buraya ne köy diyebiliriz ne kent diyebiliriz ne de şehir merkezi diyebiliriz” tanımlamasında bulundu.    ‘Her mahallenin ihtiyacına göre proje ile geliyoruz’   Seçim çalışması sırasında her sokağa gittikleri için sorunları da iyi bildiklerini vurgulayan Ayşe, halkın talepleri doğrultusunda çalışacaklarını ekledi. “Mazbatamızı aldıktan hemen sonra ise pratik sahada her bir mahallenin ihtiyacına göre projelerle gideceğiz” diyen Ayşe, öncelikli sorun olan çarpık kentleşmeye dikkat çekti. Ayşe, “İnsanlar bir tarlanın yarısını satın alıp derme çatma bir yapıyla nüve konutlar yaparak barınma ihtiyacını gidermiş. Bu şekilde bir kentleşme sonucu ortaya çıkmış. Yani kendisini kentli hissediyor ama kentin dışında. Böyle bir sosyolojik yapı ortaya çıkmış durumda” diye konuştu.    ‘Halk AKP belediyesinden hiçbir hizmet görmemiş’   Sonradan oluşan mahallelerin hiçbirinde bir hizmetin yapılmadığını söyleyen Ayşe, altyapı, üst yapı, sosyal çalışmaların olmadığını ifade etti. Ayşe, sağlık ocaklarının bile olmadığı birçok mahallede, yurttaşların bir enjeksiyon yapmak için dahi kilometrelerce uzaklıktaki hastanelere gitmek zorunda olduğunu belirtti. Özel araç olmadığı gibi hastayı kısa sürede ulaştırabilecek bir toplu taşıma aracının bile saatler sonrasında geldiğini dile getiren Ayşe, “Halk burada hiçbir hizmet görmemiş. Sağlık Bakanlığı’ndan hizmet görmemiş. Sosyal hizmetlerden görmemiş. Mevcut AKP belediyesinden hiçbir hizmet görmemiş” ifadelerini kullandı.     ‘Kadın ve çocuk ihtiyaçları esas alınmamış’   Bunların yanı sıra kadını ve çocuğu yok sayan bir hizmet anlayışıyla karşılaştıklarını da belirten Ayşe, “Kentsel dönüşümlerde eğer kadın ve çocuğu esas alırsanız ihtiyaçlar değişir ama siz erkek yapısını esas alırsanız ihtiyacı ona göre belirlerseniz. Orada bir ana yolun geçmesi yeterlidir. Kadın belli saatlerde ortak araçlardan yararlanamıyor. Çünkü sokak lambaları yok, yollar uygun değil, bu tacizlerin de önünü açıyor. Bu sorunları çok ciddi detaylandırıp, buna göre şekillendirmek gerekiyor” dedi.    ‘Turizm, hayvancılık ve tarım işsizliğe çözüm getirecek’   İlçede 200’ün üzerinde köy olduğunu ve bu köylerin tarıma elverişli yerler olduğunu ifade eden Ayşe, kısa, orta ve uzun vadede projelerini şöyle aktardı: “Güneş enerjisi panellerini yaygınlaştırabileceği, hayvancılığı yaygınlaştırılabileceği, kısa vadede turizmi, orta vadede hayvancılığı, uzun vadede ise tarımı destekleyen projeler hayata geçirilebilir alanımız var. Tarım, hayvancılık ve turizm neredeyse kentimizde işsizlik oranına yüzde 40 sorun olabilecek potansiyele sahip. Dolayısıyla ilçeyi çok daha iyi analiz edebilecek bununla ilgili bir ekip kurup biran önce bu çalışmaları yapmamız gerekiyor.  Gençlerimiz daha çok hizmet sektörlerinde, inşaatlarda çalışıyorlar. Ama hizmet sektörleri durma aşamasında. İnşaat sektörü bitmiş. İnsanlar iş hayatından sonra çalışmaz durumuna girdiğinde, bu aynı zamanda psikolojik ve bireysel bunalımlara da sebep oluyor. O yüzden hayvancılık ve tarım için projeleri hayata geçirip gençleri bu işlerin başına koyup ayakta tutmak gerekiyor.”    ‘Van Gölü projelerine dahil olacağız’   İnsanların geçim kaynağı olan inci kefalinin desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan Ayşe, “İlçe Van’ın bilinen bağlığı inci kefalinin bulunduğu sahile sahip. Aynı zamanda tarihi yerleri ile de büyük bir öneme sahip. Adır Adası var. Orada yaşayan köylüler küçük bir iskele yapmışlar ve bütün geçimlerini balık üzerinden yapıyorlar. Balıkçılık desteklenmeli. Bu noktada işsizliği önleyebiliriz” diye belirtti.     ‘Turizm canlandıracak projeler hayata geçirilecek’    Yine turizm açısından çok önemli yerlerden Mola Kasım, Ayanıs, Amik Kalesi ve Adır Adası’nın ilçede olduğuna dikkat çeken Ayşe, “Adır Adası’nın içinde tarihi kiliseler var. Geçmişten kalan büyük bir yerleşim yeri var. Özellikle kıyı turizmi, bölgesel turizm ve uluslararası turizme kazandırmak için girişimlerde bulunabiliriz. Bunlarla ilgili projelerimizi hayata geçireceğiz” dedi.     ‘Kadın ve çocukların daha çok keyif almasını sağlayacağız’   Kadınların yüzebileceği, yüzerken daha keyif alabileceği projelerle geldiklerini söyleyen Ayşe, “Önceki dönemden kalan mavi bayrak projemiz var. Kentlinin gidip yüzebileceği, günü birlik dinlenebileceği, yerler oluşturacağız. Halk plajları yapmışlar. Tabi birçoğu halk plajı özelliği taşımıyor. Kadınların çocukların yüzebileceği hiçbir yer yok. Can güvenliği yok çoğu yerde. Belediyeye ait cankurtaranlar, yüzme bilmeyen kadınlara yüzme öğretebilecek bir ekip, hafta sonları yüzme hocalarımızı oralarda da bırakabiliriz. Kadınlar, çocuklar geliyor sadece suda ıslanarak suya girdiklerini sanıyorlar. Ama biz küçük önleyici şeyler yaparak çocuklar için havuzlar oluşturabiliriz. Kadınlara yüzme alanları oluşturarak sudan daha çok keyif almasını sağlayacağız” ifadelerine yer verdi.    ‘Sütü olandan satın alıp, olmayana vereceğiz’   Süt bulunan köylerden sütü alıp süte ulaşamayan mahallelere dağıtacaklarını kaydeden Ayşe, “Belediye olarak kadınların sağdığı sütleri satın alacağız. Başka mahallelerde bir yaşın altındaki çocuklar süte erişemiyor. Biz bu sütleri satın alıp ulaşamayacak ailelere süt dağıtacağız. 6 ay boyunca bunu sürdüreceğiz. 6 aydan sonra yaşlı ve çocuk sayısı fazla ise buna devam edeceğiz. Çocuklar iki yaşına geldikten sonra daha ihtiyacı olan ailelere dağıtacağız” diye ekledi.    ‘Komünal ekonomiyi birlikte oluşturalım’   Kadınlara “Sizler üretin biz adınıza satacağız” diyen Ayşe, el işi, ekmek ve kadınların üreteceği birçok şeyi komünal olarak ekonomiye çevireceklerini aktardı. “Kadın cinayetleri, genç intiharları ve madde bağımlığı olan bütün bireyler bizim kırmızı çizgimizdir” diyen Ayşe, şöyle devam etti: “Belediye bünyesinde sosyal çalışmalar, psikologlar alarak öncelikle saha çalışmaları yapacağız. Tuşba’nın yoksulluk haritasını çıkarıp kentli kadının ihtiyacını karşılayacağız. Kadın yaşam merkezleri ile ortak alanlar oluşturacağız. Kadınlar kendi evlerinde çok yalnızlaştırılmış. Bir araya geldiklerinde çok konuşuyorlar çünkü birbirlerini çok özlemişler. Dönüşümlü olarak mahallelerimizde çalışmalar yürüteceğiz. Kadınlarımızla bir araya geleceğiz. Çocuk kreşleri yapacağız. Kadınlar bir arada vakit geçirince çocuklarda kreşlerde vakit geçirecek. Kadın kooperatifleri kuracağız. Kadını üretime dahil etmemiz gerekiyor. Tuşba’da tüketen bir toplum karşısında üreten bir kadın olacak” dedi.    ‘Öncelikle fermuar sistemini uygulayacağız’    Öncelikle eşbaşkanlık sistemiyle ilgili belediye personeline bilgilendirme yapacaklarını belirten Ayşe, “Biz çoğuluz, kadınız, erkeğiz, çocuğuz. Öncelikle bütün birimlerimizde bir kadın bir erkek fermuar sistemini uygulayacağız. Bizim parti politikamız esas olacak” diye konuştu.