‘Kadınlar kente dair karar alma süreçlerine dahil edilmeli’ 

2019-03-20 09:10:18


	 

	Rengin Azizoğlu

	 

	İSTANBUL - Belediyelerde kadınların karar alma süreçlerinde yer alması gerektiğini söyleyen feminist Çağla Akdere, “Kadınların özne olabileceği bir belediyeye ihtiyaç var. Kadın meclisleri kurularak kadınların sözleri ve taleplerinin ne olduğu alınmalı ve bunlar kulak ardı edilmeden uygulanmalı” dedi.

	 

	Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleriyle birlikte başta büyük şehirler olmak üzere neredeyse tüm il ve ilçelerde erkekler aday gösterildi. Eşit temsiliyet ilkesiyle tüm belediyelerde kadın aday gösteren tek parti ise Halkların Demokratik Partisi (HDP) oldu. Kadınların nasıl bir belediye istediklerini, kadından yana belediyeciliğin nasıl olması gerektiğini Kadın Savunma Ağı’ndan feminist Çağla Akdere değerlendirdi.

	 

	‘Her şeye erkeklerin karar verdiği bir belediyecilik anlayışı var’ 

	 

	Açıklanan adayların neredeyse hepsinin erkek olduğunu belirten Çağla, siyasetin erkek elinde ilerlediğini söyledi. Çağla, “Erkeklerin, kadınlar, kentler, doğa, çevre, haklar, her şey üzerine kadınlar ve çocuklar adına karar vermesi bekleniyor. Ancak böyle bir şeyin mümkün olmadığını ve olmayacağını biliyoruz. Belediyelerin sahici bir kadın politikası uygulaması gerekiyor. Bunu da yapmak için o kentte, ilçede yaşayan kadınların ne kadar belediyenin içerisinde söz sahibi olduğu, kadınlarla beraber ne kadar ortak projelerin yapıldığı önemli. Sahici bir kadın politikası uygulanmıyorsa, sığınma evi, kreş gibi birçok temel hak verilmiyorsa, kadın suistimal edilip göz ardı ediliyorsa burada kadından yana bir belediyecilik olmadığını söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı. 

	 

	‘Tüm söylemler kadınların oyunu almak için’

	 

	“Kadın” kelimesinin seçimden seçime dile getirildiğini kaydeden Çağla, “Doğrudan hayatımıza ve haklarımıza saldıran yasaları çıkarmakla uğraşanlar, kürsülerde kürtaj hakkımıza göz dikenler, bir yandan çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan bir yandan nafaka hakkını tartıştıran, müftülük yasasını getiren bir iktidar dahi ‘iki adaydan biri kadın olacak’ vaadinde bulunuyorsa biz durup bunun sahiciliğini düşünüyoruz. Tüm söylemler böyle süreçlerde kadın nüfusunun oyunu almak amaçlı üretiliyor. Bizi birer oy pusulası olarak görüp, ‘Kadınlardan oy istiyoruz’, ‘Kadınlar bizim geleceğimiz, bu ülkeyi yaratacak olanlar’ diyorlar. Ancak bu sadece seçim süreçlerinde vaatlerden öteye geçmeyen söylemler. Partiler bugün açıklamalarını yaptıkları zaman kaçında kadına yönelik doğrudan politikalar görüyoruz. Seçimler bittiğinde ne kadar özne olup olamadığımızı daha net anlıyoruz. Bir kadın derneği, merkezi açılmak istendiğinde, bir kadın faaliyeti yapılmak istendiğinde çoğu zaman açılmıyor” diye konuştu.

	 

	‘Kadınlar karar alma mekanizmalarında bulunmalı’

	 

	Kadınların yaşama, özgürce dolaşma hakkı olduğunu hatırlatan Çağla, “Biz özneyiz, kadınız, varız, haklarımız var ve hayatlarımızı yaşamak istiyoruz. Öldürülmek istemiyoruz. Güvenli sokaklar istiyoruz. Bunlar için ne gerekiyorsa yapılmalı. Kadınların özne olabileceği bir belediye ihtiyacı var. Kadınlar bulundukları alanlarda neler istiyor? Bunu öğrenmek için doğrudan o belediyenin öznesi olması gerekiyor. Kadın meclisleri kurularak kadınların sözleri ve taleplerinin ne olduğu alınmalı ve bunlar kulak ardı edilmeden uygulanmalı. O bölgede yaşayan tüm kadınların karar alma süreçlerinde ne kadar yer aldığını görmemiz gerekiyor. Kadınların tacizsiz, şiddetsiz bir alana ihtiyacı var. Tüm belediyelerin kadına yönelik cinsel taciz ve saldırıların önüne geçmeye yönelik politikaları olmak zorunda. Kadınların rahat yaşayabildiği yerler, alanlar yaratılması gerekiyor. Bugün sokağa çıktığımızda yeterli ışıklandırmalar, kendimizi rahatça ifade edebileceğimiz alanlar, mecralar kurulmadığı koşulda kadın belediyeciliğinden bahsedemeyiz” ifadelerini kullandı.