Hamide Yiğit: Askeri hamle dış siyasette yeni bir bataklık demek 2019-01-28 09:03:14   Habibe Eren   ANKARA - Çok tartışılan Kuzey Suriye’de olası bir  "Güvenli bölge" planını ve Türkiye’nin Suriye politikalarını değerlendiren Ortadoğu uzmanı yazar Hamide Yiğit, "Bir askeri hamle dış siyasette yeni bir bataklık demektir” dedi.   ABD Başkanı Donald Trump, en son yaptığı açıklamada Suriye'den çekilme sürecinin başladığını duyurarak, "Eğer Türkiye Kürtleri vurursa, Türkiye'yi ekonomik yönden mahvederiz. 20 millik (32 km) güvenli bölge kuracağız. Aynı zamanda Kürtlerin Türkiye'yi provoke etmesini istemiyorum" şeklinde sözler sarf etti. Ardından ABD'nin  'güvenli bölge' planı Türkiye tarafından  'tampon bölge' olarak gündeme getirildi. Ortadoğu uzmanı yazar Hamide Yiğit, Kuzey Suriye’de hayata geçirilmek istenen ‘Güvenli Bölge’ planını ve Türkiye’nin Suriye politikalarını değerlendirdi.    Ortadoğu uzmanı yazar Hamide Yiğit, Donald Trump'ın sosyal medya üzerinden duyurduğu "Suriye'den askerleri çekme" kararının, hem ABD içinde hem de Suriye politikasındaki müttefikleri açısından sürpriz olduğunu vurguladı. Bu durumun Türkiye'de tam anlamıyla bir şok etkisi yarattığını belirten Hamide, "Çünkü Türkiye hükümeti Fırat'ın doğusuna yönelik savaş tehditlerini yükselttiği bir dönemde aslında Trump'tan beklenen şey, Minbiç konusunda vaat edilen  'yol haritasının' belirlenmesi yönünde adım atmasıydı. Yani Fırat'ın doğusu hedef gösterilirken asıl hedef Minbiç'ti, yani Fırat'ın batısını tamamen çözüme kavuşturmaktı. Trump bu çıkışla AKP'ye 'ben sizinle hiçbir şeyin pazarlığına girmiyorum' mesajını vermiş oldu" dedi.    'Güvenli bölge Türkiye'ye bir elma şekeri uzatmanın ötesine gitmeyecektir'   Öte yandan "DAİŞ kalıntıları ile mücadeleyi Türkiye'ye devretme" söylemlerinin, Türkiye ile müttefikliğe yeni bir can suyu taşımayı hedeflediğini dile getiren Hamide,  bunu şöyle açıkladı: " Yani bir nevi havuç sopa siyaseti yürüttü. Ancak Suriye ordusunun Minbiç'e yönelmesi her iki taraf için ezber bozan bir hamle oldu. Bunun üzerine Trump sözde, Kürtleri Türkiye'nin savaş tehditlerine karşı koruyan ve aynı zamanda Kürtlere de ayar veren çıkışlar yaptı. Keza güvenli bölge konusu da AKP'nin 'tampon bölge' hayallerine bir seslenişti.  Ama bütün bu çıkışların hiçbir alt yapısı ya da bağlayıcılığı yoktur. Zira sosyal medya üzerinden yürütülen bir dış politika, politika değildir. Stratejisi olamayan bir politikasızlıktır. Trump'ın günü gününü tutmayan bu çıkışlarını, aslında ABD'nin Suriye politikasının iflası olarak da okuyabiliriz. ABD iç siyasetinde de bunun bir yenilgi olduğu yönünde tartışıldığını izliyoruz. Gerçekte Trump'ın bu söylemlerinin hiçbiri ne karardır ne de stratejik hamledir. Özellikle güvenli bölge konusu, 'söyledim, bitti' şeklinde ele alınacak bir konu değildir. Obama döneminden beri hep kaçınılan bir konudur. Trump'ın da başkan olduğu ilk bir ay içerisinde ne çok işlediği ve Arap turuna ilk çıktığında çantasında taşıyıp pazarladığı konuydu güvenli bölge. Ama tekrar sümen altına atan da Trump oldu. Şu anda tekrar dillendirilen güvenli bölge, Türkiye'ye bir elma şekeri uzatmanın ötesine gitmeyecektir."    'AKP'nin cihatçı orduları yerleştireceği bir tampon bölge hayali var'   "Uzatılan bu 'elma şekerinin' alıcısı da çok" diyen Hamide,  Arap gücü oluşturma hevesi içindeki Körfez ülkelerinin de heyecana kapıldığını ifade etti. Hamide, "Trump'ın sözünü ettiği 20 millik güvenli bölgeye 'koruma gücü'  gönderme hayalleri söz konusu. Aslında Trump'ın kast ettiği güvenli bölgeyi Körfez ülkeleri anladı ama AKP açısından hayalleri kurulan güvenli bölge ki AKP'liler buna tampon bölge diyor hem biçim hem içerik açısından farklıdır" diye konuştu.     Donald Trump'ın, Suriye'nin kuzeyinden başlamak üzere Irak Suriye sınırına doğru 32 kilometrelik bir derinlik hayal ettiğini ifade eden Hamide, sözlerini şöyle sürdürdü: "AKP, Suriye'nin kuzey hattında müttefiki olduğu cihatçı orduyu ve ailelerini yerleştireceği, idaresini de kendisinin üstleneceği bir tampon bölge hayalleri kurmaktadır. Suriye krizinin başladığı ilk yıldan itibaren böyle bir hayali vardı, ancak o zamanlar Lazkiye'den başlayan ve Suriye'nin batısını kapsayan bir tampon bölge hedefi vardı. Şimdi hedef mekan değiştirip Suriye'nin kuzeyine kaydırılmış durumda. Bu arada Kürt bileşenlerin de güvenli bölgeden beklentileri oluştu o da Türkiye sınır hattı boyunda kurulacak bir 'güvenli hat' beklentisidir. Bunlar Trump'ın sosyal medya paylaşımları üzerinden başlayan tartışmalardı ve aslında 8 yıllık Suriye savaşında kendini tekrar eden taktiklerdir."   'Askerlerimiz evine dönüyor' kendi kamuoyuna yönelikti'   Donald Trump'ın tutarsız mesajlarına ve ABD'nin tutumuna değinen Hamide, ABD Başkanı'nın koltuğu sallanan bir başkan olarak durduğunu belirtti. Hamide, "ABD iç siyasetine yönelik propagandatif çıkışlar yaptığına inanılıyor.  Ancak ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesinin söylemi dahi ABD kamuoyunda pozitif etki yarattı. 'Askerlerimiz evlerine dönüyor' sözleri, iç kamuoyuna yöneliktir ve etkilidir. Bu yüzden Pentagon'dan itiraz sesleri yükselmedi. Yani Trump'ın bu çıkışının, ABD'nin devlet politikasıyla da örtüştüğünü söyleyebiliriz. Kongreden itirazlar yükseldi ama Trump'ın şu süreçte önemsediği tek şey, koltuğunu sağlama almaktır. Tam bu sırada sosyal medyadan 'IŞİD'i bitiren tek lider' olarak kendini ilan etti. İç siyaset odaklı çıkışlar yapan Trump'tan dış politikada bir tutarlılık beklenemez elbette" ifadelerini kullandı.    'Türkiye'nin tampon bölge kararı çıkartması zor'   Hamide, Türkiye'nin ABD ve NATO garantörlüğünde bir tampon bölge kararı çıkartmasının zor olduğunu belirtti. Türkiye için Suriye bataklığından tek çıkışın bu olduğunu ancak bu temenninin 8 yıldır bir hayalden öteye gidemediğine vurgu yapan Hamide, "Bu durumda İdlib'deki garantörlüğünden dolayı ciddi anlamda gerçeklerle yüzleşme vakti yaklaşıyor. On binlerce cihatçı ve aileleri başına kalmakla birlikte terör örgütü olarak kabul ettiği (etmek zorunda kaldığı) Nusra Cephesi gibi el Kaide uzantılı örgütlerle çatışmaya girme ya da girmekten kaçınma ikilemi ile yüzleşilecektir.  Bu yaklaşan tehlikeyi ötelemek ya da üstünü örtmek için iç siyasete 'PKK/YPG ile mücadale' propagandası pompalandı, pompalamaya da devam edecekti. Ama şimdi durum değişti; Trump 'çekiliyoruz' dedi, Suriye Hükümeti  'işgalcilere karşı ülkenin her karış toprağını savunma' kararlılığını ilan etti. Bu durumda AKP'nin herhangi bir müdahalesi 'işgal' olarak nitelendirilecek ve Suriye hükümetiyle karşı karşıya gelmiş sayılacak" diye konuştu.    'Bir askeri hamle dış siyasette yeni bir bataklık demektir'   Hamide, son olarak AKP'nin durumunu,  "Bir askeri hamle dış siyasette yeni bir bataklık demektir, hiçbir hamle yapılmazsa, iç siyasette bir yenilgi söz konusudur. Özellikle Minbiç meselesini ABD ile çözemediği ve artık ABD'den sonra çözme imkânı kalmayacağı için şu aşamada ABD'nin askerlerini çekmemesi ve mevcut pozisyonunu devam ettirmesi, AKP açısından en tercih edilen şey gibi duruyor" sözleriyle özetledi.