'İşgale karşı kadın özgürlük mücadelesi büyük bir cevap olacaktır' 

2019-01-27 09:01:46


	 

	Beritan Canözer

	 

	DİYARBAKIR - Kayyımın kadın politikalarını değerlendiren DBP PM üyesi Halide Türkoğlu, "2019 yerel seçimleri özellikle kadınlar şahsında önemlidir. Kadın sistemimiz, kadın eş başkanlık sistemimiz işgal edildi bu süreçte ve bu işgale karşı da kadın mücadelesi güçlü bir cevap olacaktır" dedi. 

	 

	Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) bünyesinde olan 102 belediyeden 95'ine 2016 yılında Karar Hükmünde Kararname'ler (KHK) ile kayyım atandı. Atanan kayyımların ardından onlarca belediye eşbaşkanı gözaltına alınıp, tutuklanırken, belediyeler ise karakola dönüştürüldü. Genel Bilgi Tarama (GBT) kontrolleri ile halkın belediyeye girmesi söz konusu olurken, belediye bünyelerinde kadın çalışmaları yürüten kadın kurumları ve merkezleri de kapatılarak, kadın çalışanlar ihraç edildi. DBP'li belediyelerin projelerini hayata geçirerek, kendi propagandalarını yapan kayyımlar birçok il ve ilçede halkın tepkisini toplamış durumda. Bunun yanı sıra halk iradelerinin gasp edilmiş olmasına da tepkili. 

	 

	Tüm bu sorunlar gündemdeyken, 31 Mart 2019'da yerel seçimler yapılacak. Tüm partiler yerelden çalışmalarına hız verirken,  bu yıl yerel seçimlere Halkların Demokratik Partisi (HDP) katılacak. Kayyımın politikalarını, yerelden çalışmaları ve HDP'nin seçim çalışmalarını değerlendiren DBP PM üyesi Halide Türkoğlu, halk ile beraber bu sürecin sahiplenilmesi gerektiğini ifade etti. 

	 

	'Kayyımların ilk hedefi kadın kurumları oldu'

	 

	Toplumsal dönüşüme hizmet eden kurumlardan biri olmasından dolayı, kayyım atanmalarının ilk hedefinin kadın kurumları olduğunu söyleyen Halide, kadın kurumlarının aynı zamanda erkek egemen kültürle de mücadele ettiğine değindi. Bu durumdan devletin rahatsız olduğunu belirten Halide, "Demokrasinin yolunu tıkatmak istiyorsanız tam da böyle örgütlenmeleri sekteye uğratmanız gerekir" dedi. Kadın kurumlarında ve merkezlerinde yaptıkları çalışmalarının önemini anlatan Halide, "Bir yandan şiddetle mücadele ederek, psikolojik destek sunuyoruz. Bir yandan hukuki danışmanlık vermeye çalışıyoruz, aynı zamanda sığınağa ihtiyacı varsa sığınağa yönlendirmeye çalışıyoruz. Bunları yaparken de aslında 'kadınlar yalnız değildir, beraber mücadele edebiliriz' mesajını veriyoruz ve bir öz savunma oluşturuyoruz" ifadelerini kullandı. 

	 

	'Kadın statüsünü geri gösteren söylemlerine cevap olduk'

	 

	Kadınların güçlenmesini sağlayan ekonomik anlamda çalışmalar yürütmeye çalıştıklarını ifade eden Halide, kadın kooperatiflerini destekleme, kadın semt pazarları kurma ve buna benzer birçok çalışmanın kadın kurumları öncülüğünde gelişen çalışmalar olduğuna vurgu yaptı. Halide, “Kadınların kültürel aktivitelere katılması, kadına dair kamusal mekanların inşa edilmesi, kadın spor komplekslerinden tutun da kadın akademilerine kadar, kadın parklarına kadar ya da kadın kent meydanlarına kadar çalışmalar yaptık. Bunlar aslında hem o şehrin dokusunu değiştiriyor hem de cinsiyetçilikle mücadele etmenizi sağlıyor. Aynı zamanda da hükümetin kadın statüsünü geri gösteren söylemlerine de aslında cevap olmuş oluyor" diye konuştu.

	 

	'Sığınaklara imamlar getirildi'

	 

	Sistematik bir saldırının söz konusu olduğuna dikkat çeken Halide, kadın meclis üyelerinin tutuklandığını, kadın kurumlarının kapatıldığını, kadın çalışanların ihraç edildiği ve kadın çalışmalarının durduruldu bir süreçle karşı karşıya kalındığını söyledi. Halide, kayyım çalışmalarını değerlendirerek, "Biz kreşlerde anadilde eğitim verirken, onlar kuran kursları verdi ve cinsiyetçi eğitimler üzerinde yoğunlaştı. Mesela sığınaklara bile imamlar getirmeye başladılar. Kayyımın kadın çalışmaları dincilik ve cinsiyetçilik üzerinden geliştiren ve bunların üzerinden saldırılarını ağırlaştıran, sosyal yardımlara kadınları mahkûm eden bir anlayışla çalışmalarını sürdürdü. Biz de tam tersi kadınların öz güçlerini nasıl sağlayabilecekleri, yaşama nasıl dahil olabilirler üzerinden çalışmalar yürüttük" dedi.

	 

	'Kadınlar devletin eline mahkum edilmek istendi'

	 

	"Yaptığımız en iyi işlerden biri kadına yönelik şiddetle mücadeleydi ve kayyımlarla Kürdistan'da kadına yönelik şiddetle mücadeleyi zayıflatmayı hedeflediler. Bu hem Türkiye'de hem de dünyada örnek gösterilen çalışmalarımızdan biriydi" diyen Halide, kayyımların bu mekanizmayı ortadan kaldırarak Kürdistan'da kadınları devletin eline mahkûm etmeye çalıştıklarına işaret etti. Sığınakların kayyımlar tarafından kapatıldığını belirten Halide, "Kapatılmayan sığınaklar da devlete bağlandı ve bizim o sığınaklarla çalışmalar yürütmemiz engellendi. Oysaki o sığınaklar bizim oluşturduğumuz, perspektifini kurduğumuz ve kadınlarla ortak yürüttüğümüz bir çalışmaydı. Şimdi o sığınaklarda kadını şiddete mahkûm eden, uzlaştırıcı politikalar yürütülüyor" diye kaydetti.

	 

	'Kürt ve kadın kültürünü yıkmaya dönük politikalarına cevap olacağız'

	 

	Halide yerel seçime doğru gittiklerini hatırlatarak, gasplara karşı kadın çalışmalarını sürdürmeye devam ettiklerini söyledi. Kongreya Jinên Azad'ın (KJA), KHK ile kapatıldığını anacak hemen ardından Tevgera Jinên Azad (TJA) olarak yeniden devam ettiklerini kaydeden Halide, bir mekanlarının olmadığını ancak kadının örgütlü mücadelesini alanlarda yürütmeye devam ettiklerini dile getirdi. Halide şunları kaydetti: "Bunun yanında ihraç edilen kadınlar hem sendikalarda hem de siyasi partilerde, hem de illerde oluşturulan bağımsız kadın platformları içerisinde örgütlenmeye çalıştılar. Yeni dönemde de yeni örgütlenmeler ile bu daha da çoğalacak. Şimdi önümüzde bir yerel seçim var. Aslında iki yıldır kayyımların Kürt kültürünü, kadın kültürünü yıkmaya dönük politikalarına karşı bir cevap söz konusu olacak." 

	 

	'İşgale karşı kadın mücadelesi büyük bir cevap olacak'

	 

	Halide, sözlerini şöyle sonlanırdı: "Neredeyse uzun bir süredir aslında Kürt siyasetinin, kadın siyasetinin sansüre takıldığı bu süreçte kamuoyuna bir şeyin duyurusudur. Bu aslında kayyımların gaspına karşı, halkçı belediyeciliğin, kadın belediyeciliğinin halk tarafından aslında kabul edilmesinin bir kez daha kanıtı olacak. Bu yönüyle de yerel yönetimler bizim için anlamlı bir mesaja sahip. 2019 yerel seçimleri özellikle kadınlar şahsında önemlidir. Çünkü kadın sistemimiz, kadın eş başkanlık sistemimiz işgal edildi bu süreçte. Bu işgale karşı da kadın mücadelesi güçlü bir cevap olacaktır. Tek adam rejimine karşı, kayyımlara karşı, kadın özgürlük mücadelesini ve eşbaşkanlık sistemini yeniden daha da geliştirerek sürdüreceğimizi buradan bir kez daha belirtmek gerekiyor."