Ankilozan spondilit hastalığını bel ağrısıyla karıştırmayın!

  • 10:52 5 Mayıs 2018
  • Sağlık/Spor
HABER MERKEZİ - Bel fıtığı ile karıştırıldığı için tanısı geç konulan 'ankilozan spondilit' hastalığı vücutta kalıca hasara yol açabiliyor. Hastalığın tedavisinde egzersiz çok önemli bir yer tutuyor. 
 
Toplumun yaklaşık üçte biri, hayatının bir döneminde bel ağrısı nedeniyle doktora başvururken, bu ağrıların yüzde 95'ini mekanik kaynaklı bel ağrıları oluştursa da kalan yüzde 5'te 'ankilozan spondilit' isimli iltihaplı bel ağrısı görülebiliyor. Her yıl Mayıs ayının ilk Cumartesi günü 'Dünya Ankilozan Spondilit Günü' olarak anılıyor. Romatizmal iltihabi hastalıklar ve diğer kas iskelet sistemi hastalıkları ile uğraşan 'Romatoloji' uzmanları tarafından görülmesi gereken hastalıkta erken tanı ve tedavi önemli bir yer tutuyor. 
 
Hastalarının üçte birine yanlışlıkla bel fıtığı teşhisi konuyor
 
Türkiye'de yaklaşık 400 bin kişiyi etkileyen hastalığının tanısı gecikmeli olarak koyulabiliyor. Hastaların yüzde 33'ü doğru teşhisten önce yanlışlıkla bel fıtığı tanısı alıyor ve yüzde 7'si bu nedenle operasyon geçiriyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Özbek, bel ağrılarının nasıl ayırt edilebileceği konusunda şunları söyledi: "Nefes alan her insan hayatı boyunca en az bir defa bel ağrısı yaşayacaktır. Bel ağrısı en sık karşılaşılan yakınmadır. Bel ağrılarını mekanik ve inflamatuvar olarak ikiye ayırabiliriz. Birbirinden tamamen farklı bu iki hastalık grubunun neden olduğu ağrıları, istirahat ve egzersize verdiği yanıtla ayırt etmek mümkündür. Mekanik bel ağrıları istirahatten yarar görür. Mekanik olmayan yani inflamatuvar karakterli bel ağrıları ise istirahat sonrası ortaya çıkar ve egzersiz ile azalır ya da düzelir. Asıl önemli olan sinsi bir şekilde bedene yerleşen ankilozan spondilit gibi hastalıkların geç tanınmasıdır. Ankilozan spondilit hastalığında bel ağrısı istirahat sonrası ortaya çıkar ya da artar ve egzersiz ile düzelir ya da kaybolur. Bu yüzden üç aydan daha uzun süredir devamlı bel ağrısı yaşanması, sabah bel ağrısı ile uyanmak gibi belirtiler varsa gecikmeden doktora görünmek gerekir."
 
Geç teşhis başarı şansını düşürüyor
 
Hastalığın tanısı 5-10 sene gecikmeli yapılabildiği için tedavinin başarı şansı da düşüyor. İlk basamak tedavi olarak steroid olmayan anti-inflamatuvar tedaviler, başarılı olamadığı durumda da biyolojik ilaç grubu tedaviler tüm dünyada uygulanıyor. Ameliyat bu hastalığın tedavisinde kullanılan bir yöntem değil.
 
Egzersizin etkisi çok büyük
 
Prof. Dr. Süleyman Özbek egzersizin önemini vurgulayarak, hastalara şu tavsiyelerde bulundu: "Ankilozan spondilit hastaları egzersizden çok yarar görürler. Bu yüzden hastalarıma 'egzersiz dünyada yan etkisi olmayan tek ilaç' derim. Ankilozan spondilit hastaları da hem hastalığın en önemli yakınması olan ağrıyı azaltmak, ortadan kaldırmak hem de ileride gelişebilecek postür problemlerini önlemek, en aza indirmek için mutlaka egzersiz yapmalıdır. Kesinlikle 'bu hastalığın tedavisi yok'  gibi bir görüşe inanmasınlar. Erken tanı ve tedavi ile bugün ankilozan spondilit hastalarının yaşam kalitesi ve yaşam süresi çok önemli derecede normale döndürülebilir. Yeter ki erken tanı konulsun ve egzersiz ve ilaçlar bir arada kullanılarak her yönüyle doğru ve etkili bir tedavi uygulanabilsin."