Uzmanlar menenjite karşı uyarıyor

  • 11:32 24 Nisan 2018
  • Sağlık/Spor
HABER MERKEZİ - 24 Nisan Dünya Menenjit Günü dolayısıyla uzmanlar, beyin zarı enfeksiyonu olarak tanımlanan menenjite karşı uyarıyor. Türkiye'de gelişmiş ülkelerden bile daha sık görüldüğünü, en iyi şartlarda bile yüzde 5 oranında ölümle sonuçlanabileceğini söyleyen uzmanlar hastalığa karşı aşının gerekliliğini vurguluyor. 
 
Dünya genelinde az gelişmiş ülkelerin yanı sıra Türkiye 'de de sık görülen menenjit, beyin zarı enfeksiyonu olarak tanımlanıyor. En iyi şartlarda bile yüzde 5 oranında ölümle sonuçlanabilen tehlikeli bir hastalık olan menenjite virüsle, mantar, bakteri ve kimyasal maddeler neden olabiliyor. Türkiye'de 100 binde 3 ila 4 oranında görülen menenjitin tedavisinde saniyeler bile çok büyük bir önem taşıyor. Her yıl 24 Nisan Dünya Menenjit Günü dolayısıyla hastalıkla ilgili halkı uyaran uzmanlar, bu tehlikeli hastalıktan korunmanın en etkili yolunun aşılanma olduğunu vurguluyor. 
 
'Menenjite en sık rastlanan üç bakteri çeşidi var'
 
Menenjit hastalarına bir metreden daha fazla yaklaşılmaması gerektiği söylenirken, ayrıca hastayla ve hastanın temas ettiği eşyalarla dokunduktan sonra el yıkamanın önemine işaret ediliyor. Uzmanlar hastalığa ilişkin şöyle diyor: "Meningokok ve Hib dediğimiz tiplerle, hastayla yakın temas kuranlara korunma amaçlı ilaç veriyoruz. Ancak bu hastalıktan korunmanın en etkili yolu aşılardır.  Menenjite en sık neden olan 2 bakteriye (Hib (Haemophilus influenzae Tip b) ve Pnömokok) karşı geliştirilen aşılar günümüzde Sağlık Bakanlığı tarafından bütün çocuklara ücretsiz olarak uygulanıyor. Menenjite en sık neden olan 3. bakteri olan meningokok bakterisine yönelik aşılar henüz Türkiye'nin ulusal aşı şemasına girmedi, ancak aileler ücretini ödeyerek bu aşıyı yaptırabiliyor ve bu aşılar bebeklikten itibaren başlamak üzere bir program dahilinde uygulanabiliyor."
 
 'Menenjit tedavisinde her saniye çok önemli'
 
Menenjitin en iyi tedavi şartlarında bile yüzde 5-10 oranında ölümle sonuçlandığını, menenjitin kalıcı sekeller bırakabileceği konusunda uyaran uzmanlar, "Yüzde 20 oranında işitme kaybına yol açar. Nadiren de olsa sara hastalığını tetikleyebilir, öğrenme güçlüğüne neden olabilir ve bunun dışında bazı nörolojik bozukluklara yol açabilir. Bazen de, beyinde su toplanması diye tarif edilen hidrosefali isimli tablo gelişebilir. Bu nedenle menenjit hastalarının mutlaka hastaneye yatırılıp tedavi edilmesi lazım ve ne kadar erken tanı konulup tedaviye başlanırsa o kadar iyi cevap alınabilir. Menenjit tedavisinde saniyeler bile önemlidir, çünkü zaman geciktikçe hastanın kalıcı zarar görme riski artar" diye belirtiyor. 
 
'Türkiye'de görülme sıklığı yüksek'
 
Menenjitin dünya çapında görülen bir hastalık olduğu, ancak az gelişmiş ülkelerde daha yüksek oranda görüldüğüne dikkat çekiliyor. Uzmanlar bu durumu şu şekilde anlatıyor: "Dünyada en sık menenjit kuşağı dediğimiz, Afrika'da Büyük Sahra Çölü'nün güneyinde yer alan kuşaktaki ülkeler olan Nijerya, Gana, Somali, Etiyopya'da görülür. Bu kuşakta menenjit sıklığı diğer ülkelere göre 800 kat daha fazladır. Dünyanın geri kalanında ise benzer sıklıklarda görülür. Menenjit gelişmiş ülkelerde 100 binde 1 civarında görülürken, Türkiye'de 100 binde 3 ila 4 civarındadır. Bu hastalık çok tehlikeli olduğu için, Türkiye'de görülme sıklığının yüksek olduğunu söyleyebiliriz."
 
'Doğru teşhis ancak doktor muayenesinde koyulabilir'
 
İki yaşın üzerindeki hastalarda belirtilerin genelde ateş, baş ağrısı ve kusmayla başladığını belirten  uzmanlar hastalığın belirtilerine ilişkin şu bilgileri veriyor: "İki yaş üzerindeki çocuklar genellikle boynunu bükemiyor; iki yaşın altındaki çocuklarda ise çok belirgin bir şikâyet olmuyor. Bazen ateş bile görülmeyebiliyor. Küçük bebeklerde yemek istememe, halsizlik, aşırı duyarlılık, fazla ağlama şeklinde belirtiler görülebiliyor. Menenjit teşhisi ancak doktor muayenesinde anlaşılabilir ve kesin menenjit tanısı için de çocuğun belinden su alıp bakmak gerekir."
 
'Aşılar sayesinde, menenjitsiz bir dünya hayali'
 
Menenjit hastalığının her yaşta görülse de bakteri kaynaklı menenjitin görülme sıklığı yaşa göre değişkenlik gösteriyor. Yeni doğan döneminde menenjite, genellikle annenin doğum kanalından bebeğe ulaşan, daha çok bağırsaklarda bulunan farklı bakteriler yol açıyor. Uzmanlar bu durumu şöyle açıklıyor: "Bunlar da pnömokok, haemophilus influenzae Tip b (hib) ve meningokok bakterileri. Menenjit vakalarının yüzde 95'ine bu üç bakteri neden oluyor. Türkiye'de pnömokok ve hib bakterilerine karşı aşılama çalışmaları yürütüldüğü için bunların oranları son yıllarda azaldı. Bu nedenle yeni doğan döneminden sonra, yaşlılar da dahil olmak üzere genel nüfusta en çok görülen menenjit nedeninin meningokok bakterisi olduğunu söyleyebiliriz. Pnömokok ve Hib'e karşı zaten ücretsiz bir aşı program uygulanıyor.  Bu iki aşı tüm dünyada 132 ülkede uygulanıyor. 
 
Meningokok kaynaklı menenjit vakalarını da aşıyla önleyebilir hale gelindiğinde bakteriyel menenjitlerin ortadan kaldırılmasının mümkün olabileceğini söyleyen uzmanlar, bu sayede menejitsiz bir dünya hayalinin gerçek olabileceğini dile getiriyor.