Klorpirifos dünyada yasaklı Türkiye’de serbest: Sofraya zehir geliyor 2021-12-14 09:03:03   HABER MERKEZİ - DSÖ tarafından en zararlı 12 toksin maddeden biri olarak nitelendiren klorpirifosa, Türkiye’de birçok üründe rastlandı. Özellikle çocuklarda nörolojik ve hormonal bozukluklara yol açan zehir, insan yaşamını tehdit etmesine rağmen konuya dair Sağlık Bakanlığı tarafından bir veri sunulmuyor.    Türkiye'den Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere ihraç edilen limon, mandalina ve greyfurt gibi ürünlerin, zehirli bir madde olan klorpirifos tespit edilmesi nedeniyle incelemeye alındığı ortaya çıkmıştı. Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu da geçen aylarda aynı nedenle Türkiye’den mandalina alımını askıya alma kararı vermişti.   Özellikle kış aylarında çok fazla tüketilen söz konusu ürünlerde toksinin yer alması birçok sorunu beraberinde getiriyor.  AB'de kullanımı yasak olan klorpirifos çocuklarda sinir sistemini tahrip ediyor. Dünya Sağlık Örgütü'nce çocuklar için en zararlı 12 toksik maddeden biri olarak nitelenen söz konusu zehir Türkiye’de hala serbest.  Peki klorpirifos nedir,  hangi ürünlerde bulunur ve zararları nelerdir? Sizler için beş soruda derledik.    1. Klorpirifos nedir?   Yeşillik ve toprak kaynaklı zararlı böcekleri kontrol etmek için kullanılan bir organofosfat insektisit, akarisit ve mitisittir. Klorpirifos, 1965 yılından beri hem tarımsal hem de tarım dışı alanlarda pestisit olarak kullanılıyor. Konut uygulamalarında kullanımı birçok ülkede kısıtlanmış ancak yaklaşık 100 ülkede kullanıma sunulmakta ve yıllık yaklaşık 8,5 milyon dönüm ekin alanına uygulanıyor. En çok kullanılan ürünler pamuk, mısır, badem ile portakal, muz ve elma gibi meyve ağaçları. Klorpirifos iki gün içinde tüm bitkiyi öldürdüğü için domates mahsullerinde kullanılmıyor.   2. Nelere yol açıyor?   Klorpirifos maruziyeti, daha yüksek dozlarda akut toksisiteye neden oluyor.  Kalıcı sağlık etkileri, akut zehirlenmeyi veya düşük dozlara uzun süre maruz kalmayı takip ediyor ve çok küçük dozlarda bile fetüslerde ve çocuklarda gelişimsel etkiler ortaya çıkıyor. Dünya Sağlık Örgütü klorpirifosu “Sınıf II: Orta derecede tehlikeli” olarak sınıflandırmıştır. Akut zehirlenme, esas olarak, bir dizi nöromüsküler semptomlara yol açan asetilkolin nörotransmisyon yolunun etkilenmesinden kaynaklanır. Nispeten hafif zehirlenme, gözlerin sulanmasına, artan tükürük ve terlemeye, mide bulantısına ve baş ağrısına neden olabilir. Orta derecede maruz kalma, kas spazmlarına veya zayıflığına, kusmaya veya ishale ve görme bozukluğuna neden olabilir. Şiddetli zehirlenme belirtileri arasında nöbetler, bilinç kaybı, felç ve akciğer yetmezliğinden boğulma yer alır.   Çocukların seğirmeden ziyade kas güçsüzlüğü; ter veya gözyaşı yerine aşırı tükürük; nöbetler ve uyku hali veya koma yaşama olasılığı daha yüksek. Bebek ve çocuklarda hormonal sistem bozukluklarına ve nöro-davranışsal gelişimde çeşitli sorunlara yol açabileceği çok sayıda bilimsel yayında belirtilen klorpirifosu Avrupa Birliği, 2016 yılı Ocak ayında büyük ölçüde yasaklayan bir karar almıştı. Özellikle elma, armut, şeftali, sofralık üzüm, patates, biber, lahana olmak üzere gıda ürünlerinin çoğunluğunda klorpirifos-etil için maksimum kalıntı değeri, bir kilo üründe 0.01 miligram olarak belirlenmişti. Bu değer analiz yöntemleri ile belirlenen en düşük miktara karşılık geliyor ve pratik olarak bakıldığında klorpirifos kullanımının yasaklanması anlamına geliyor.   3. Gıda ve sütte klorpirifos kalıntısı?   Tarım alanlarında klorpirifos kullanımının doğru miktarda veya zamanda yapılmaması, elde edilen ürünlerde ve bu ürünlerden üretilen hayvansal yemlerde klorpirifos kalıntısına sebep olabiliyor. Bu yemlerin tüketilmesi sonucu elde edilen ve insan tüketimine sunulan süt ve süt ürünleri de klorpirifosla kontamine olmuş olur. Bu durumlar için insan tüketimine sunulan gıdalarda ve sütte Klorpirifos Maksimum Kalıntı Seviyesi (MRL) belirlenmiştir.   4. Türkiye’de neden hala kullanılıyor?   Türkiye’de klorpirifos aktif maddesini içeren tarım zehirlerinin “elma, armut, şeftali, bağ, patates, domates, biber, patlıcan ile meyve ve sebze” ürünlerinde kullanılmasını düzenleyen hükümlerin 08 Nisan 2016 tarihi itibariyle iptal edilmesine karar verildi. Bu ürünlerin üretiminde kullanılacak klorpirifos içerikli tarım zehirlerinin 31 Mayıs 2016 tarihine kadar piyasadan toplatılmasına ve satışının sonlandırılmasına karar verildi. Alınan kararların ne kadar uygulandığı ise bilinmiyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ülke genelinde yaptığı kalıntı izleme çalışmalarında klorpirifos kalıntısı tespit ettiği gıda ürünleri ile ilgili verileri açıklarsa bu soruya yanıt almak olanaklı. Ama bu veriler açıklanmıyor. Bağımsız saha çalışmaları ise yapılamıyor.   5. Yıkayarak geçer mi?   Söz konusu zehrin tadı ve kokusu yok. Klorpirifosun detaylı bir şekilde ovularak yapılmadığı sürece yıkayarak geçmeyeceği belirtiliyor. Bu nedenle tek çözümü söz konusu zehrin toplatılması.    Klorpirifos daha önceki yıllara ilişkin kayıtlarda 2011, 2012, 2013 yıllarında tespit edilmemiş, ancak 2016 yılında çok önemli bir artış görülüyor. Gıda mühendisi Bülent Şık, bunun sebebinin bayilerde bulunan bu zararlı kimyasalların toplatılmadığı için piyasaya verilmesi olduğunu belirtiyor.   2016 yılında AB’ye giden ve geri dönen ihracat tarım ürünlerinin geri dönüş sebebinin üçte biri klorpirifos zehri bulunması.