Sağlıkçıların ‘tükeniyoruz’ isyanı: Tedbirler yeterli değil 2020-12-11 09:04:44   DİYARBAKIR - Hükümetin açıkladığı verilerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Okorak, sağlık emekçilerinin “Tükeniyoruz” çağrısının dikkate alınmadığını belirterek, “Alınan tedbirler yeterli değil” dedi.   Türkiye’de koronavirüs (Covid-19) salgını normalleşme sürecinin başlatılması ile beraber tırmanışa geçti. Devlet yetkilileri ve Sağlık Bakanlığı tarafından bu tırmanış gündeme getirilmese de, kent hastanelerinde hasta doluluk oranı vahim tabloyu gözler önüne seriyordu. Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) alınması gereken tedbirlere ilişkin yaptığı açıklamalar ise dikkate alınmadı. Bununla beraber kasım ayı ile birlikte ölüm sayılarında artış yaşanmaya başladı ve yetkililer tedbirleri artırdı. Geçtiğimiz hafta ise genel tedbirler alınarak yeniden sokağa çıkma yasakları getirildi.   Öte yandan sıkça “Tükeniyoruz” diyen sağlık çalışanlarının sesi ise duyulmuyor. Neredeyse her gün onlarca sağlık çalışanı enfekte oluyor, yüzlerce sağlık çalışanı yaşamını yitirdi.   Sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlara dikkat çeken SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yıldız Okorak kentin genel durumunu değerlendirdi.   ‘Durumun üstü örtülmeye çalışılıyor’   Resmi verilerin kendilerine ulaşmadığını söyleyen Yıldız, sendika olarak topladıkları veriler ile hükümet tarafından açıklanan veriler arasında fark olduğunu dile getirdi. Yıldız, “Bizim verilerimize göre enfekte hasta sayısı, ağır hasta sayısı, ölen hasta sayısı çok daha fazla” dedi. Yıldız, Diyarbakır'da mevcut verilere göre şu an günlük vaka sayısının 700-800 civarında olduğunu ve bu sayının her geçen gün biraz daha artış gösterdiğini ifade etti. Yıldız, "Pandemiye ayrılmış hastanelerin yoğun bakım doluluk oranı yüksek. Eve gönderilen hasta sayısı şu an hastanede takip edilen hasta sayısından çok daha fazla. Hastanede yatanlar durumu ağır olan hastalardır. Fakat bunu bilmemize rağmen bakanlık her gün farklı bir açıklama ile durumun üstünü örtmeye çalışıyor” diye belirtti.   ‘Katı tedbirler olmadan bu hastalığın önüne geçilemez’   Hükümet tarafından getirilen son kısıtlamaların kimse tarafından anlaşılmadığını, alınan tedbirlerin ise yeterli olmadığını kaydeden Yıldız şöyle devam etti: “Günün belli saatlerinde çıkıp diğer kalan saatlerinde kısıtlama getirmek aslında tam tersi o günün belirli saatlerinde yığılmalara neden oluyor ve daha çok kalabalık ortamlara girme zorunluluğu getiriyor. O yüzden tedbirden daha çok hastalıkta bulaş riskini artırma gibi bir manzarayı gözler önüne seriyor. En az 21 günlük katı tedbirler alınarak karantina uygulamasına geçilmesi gerekiyor. Sadece işyerlerinin, hastanelerin açık olabileceği ve ulaşımın sağlanabileceği karantina uygulaması gerekiyor. Böylelikle 21 günde enfekte hasta sayısı da azalacaktır. Katı tedbirler olmadan bu hastalığın önüne geçilemez.”   ‘Sağlık çalışanlarının yüzde 20’si enfekte olmuş durumda’   Mart ayından bu yana “Tükeniyoruz” çağrısı yaptıklarını hatırlatan Yıldız, mevcut sağlık emekçileri ile süreci yürütmeye çalıştıklarını, fakat sağlık emekçilerinin çoğunun çalışamaz durumda olduğuna işaret etti. Yıldız, hasta sayısının gün geçtikçe daha da artığını ve bu nedenle de mevcut sağlık emekçilerinin buna yetişemediğini söyledi. Yıldız, “Hükümet bunun yanında sağlık çalışanlarına kısıtlamalar getiriyor. Şunu belirtmek istiyoruz; Sağlık çalışanı dinlenmedikçe ve bu iş yükü arttıkça hastaya verdiği bakım kalitesi de düşüyor. Yayınlanan genelgede sağlık çalışanı enfekte olduktan 10 gün sonra, test yapılmadan ayrıca belirtisi olsa dahi işine geri dönülecek deniliyor. Son dönemde 130’un üzerinde sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Maalesef yine elimize geçen verilere dayanarak söylüyorum enfekte sağlık çalışanı sayısı da yine bu hafta elimize geçen verilerin çok düşük olduğunu öğrendik: bin 300 olduğu verisi var. Ama en son üniversite hastanesinde enfekte olan sağlık çalışanı sayısını 240 biliyorken aslında 540 olduğunu öğrendik. Şu ana kadar sağlık çalışanlarının neredeyse yüzde 20’si enfekte olmuş durumda” sözlerine yer verdi.   ‘Kendi kurallarımızı kendimiz koyalım’   Halka ulaşma noktasında yaşadıkları zorluklara değinen Yıldız, farklı yöntemlerle halka ulaşmaya çalıştıklarını, bunda basının da katkısının olduğunu söyledi. Yıldız, “Bakanlığın getirdiği kısıtlamalar hastalığın yayılmasının önüne geçilecek düzeyde değil. Bundan kaynaklı kendi kısıtlamalarımızı kendimiz oluşturalım. Dünya Sağlık Örgütü’nün desteklediği maske kullanma, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyalım. Kendi kurallarımızı kendimiz koyalım ve toplu yerlerden uzak durmaya çalışalım” diyerek çağrıda bulundu.