Tarihe iz bırakacak direnişlere imza atan Büyük Rakka operasyonu 135 günün sonunda başta Rakka halkı olmak üzere bütün halklara ithafen özgürlük zaferiyle taçlandı.

 

Kıyasıya ve göğüs göğüse direnişlerin yaşandığı Rakka operasyonu başta YPJ olmak üzere YJŞ kadın birliğinin destan yazan direnişlerine sahne oldu. QSD savaşçılarının verdiği direniş DAİŞ çetelerinin başkenti olan karanlığa boğulan Rakka’yı aydınlatarak,  beş yıldır çoraklaşan topraklara umudun tohumlarını ekti.

 

Savaşçıların verdiği direnişin yanı sıra hamlede baş rol oynayan biri  daha vardı ki  oda şüphesiz Kobane’li ‘deli’  Naim’di. Aklın ürünü olan  savaş ve sistematik kalıp ürünü olan tanımlamaları alt üst eden ve ezber bozan karakteriyle ‘aklın akış yönünü  yüreğine doğru akıtan’ Naim’i bir çok  kişi  Kobane savaş döneminden tanır .

 

Rojava başta olmak üzere birçok yerde tanınan Naim’i böylesi duyuran neydi ki acaba? Kanımca  aklın ürünü olan bir çok şeyi yüreğine damıtıp yaşamasıydı. 2014’ün  Haziran ayında  Kobane YPJ merkezinde  üstünde Arapların  geleneksek kıyafeti  olan kahverengi bir “Gelabi” ile zayıf cılız duruşlu haliyle tanıdım onu. Sonradan ‘deli’ olduğunu öğrendim… 

 

Kobane’den de ayrılmadı!

 

İnsanlığa kara bir leke gibi iz bırakan DAİŞ’in Kobane’ye saldırmasıyla binlerce insan  Kobane’yi terk etmek zorunda kalmıştı. Savaşçıların ve az sayıda halkın kaldığı  Kobane’de bütün ısrarlara rağmen  çıkmayan  ve varlığıyla sonuna kadar  direniş gösteren  biri de Naim’di. Naim varlığıyla kısa ve öz sözleriyle Rojava devrimine renk katan bir karakter oluvermişti. 

 

Hamleye iz yüreklere tebessüm bıraktı

 

Savaş başladığı dönem gelabisini çıkran ve YPG kıyafetleri giren Naim bir daha çıkarmadı elbiselerini. Kobane’den Rakka’ya kadar…  Kobane’den başlayarak Rakka’ ya kadar bütün hamlelerde yer alan Naim’i her yerde, her alanda görmek mümkün. Bütün alanlara girebilen Naim, Rakka hamlesinde de elinde telsizi ve dilinden düşürmediği “ hayvan lıvıre, hayvan nema” sözleriyle hamleye iz yüreklere ise tebessüm bıraktı.

Naim, insanın yüreğinde burukluk ve sevinci bir anda yaşatan bir karakter.  Kobane savaş döneminde Türkiye Mürşitpınar kapısında durarak “ Neçin, xwe dolare nefroşin*” diye bağırıp gözyaşlarına boğulduğu günleri hatırlayanların yüreğinde hala buruk bir sızı var. DAİŞ’in  Kobane sınır kapısına saldırısında enkaz  altında kalıp 3 gün boyunca konuşamadığı sadece parmağıyla zafer işareti yapan ve bütün söylemelere rağmen Kobane’yi terk etmeyen biri O….

 

Vicdan akıldan üstündür

 

Rakka hamlesinin final günü DAİŞ’in kalbi denilen katliamların yaşandığı ve cehennem meydanı diye anılan Neim meydanına ilk bayrak diken de O oldu. Sabahın ilk saatlerinde açıklama yapılmadan meydana gidenlerden biriydi. Eline aldığı megafonla gün boyunca “Jin jiyan azadiye”, “Biji Serok Apo”sloganları ve en önde yürüyüşüyle karanlığın başkentinde de bir deli direniş oldu. 

 

Bazıları Naim’in ‘akıllı delilerden’ olduğunu söyler… Ne olduğu bilinmez ama kuşkusuz bir şey varki o da Naim’de oda  çok hissiyatlı biri olduğu. Naim,  vicdanın akıldan üstün olduğunu bizlere gösterdi ve  Rojava devriminin en renkli ve savaşçıların tabiriyle  ‘akıllı bir delisi’ olarak tarihe geçecek.