Her aya bir Kadın Hükmünde Kararname! 2018-01-08 09:03:13   “Hayatımızı onların fetvaları, kararları, arzuları, tahayyülleri üzerinden kurmayacağımızı haykırmanın ötesinde, kendi ‘hükmümüzü’, kendi kararnamemizi çıkaralım.”   Mehveş Evin    Diyanet’in web sayfasında, kızlarda 9, erkeklerde 12 yaşın nikah için uygun olduğu yönündeki yazısı, malum, büyük tepki topladı…    ‘Dini kavramlar sözlüğü’nde yer alan, çocukların buluğ çağından üreme çağına ayrıntılı (!) ‘inceleme’lere yer veren yazı üzerine Halkevci Kadınlar, Diyanet’in önüne ‘İstismarcı Diyanet, Kadın Hükmünde Kararname ile mühürlenmiştir’ pankartını astı.  Böylece hepimizin hayatını kabusa çeviren, otoriter sistemin şahikası, telaffuzundan bile tiksindiğimiz KHK (Kanun Hükümünde Kararname) bir kelime değişikliğiyle, ‘Kadın Hükümünde Kararname’ye döndürüldü.   Bazı sözler vardır, kafanızda yeni bir pencere açar. İktidarın dilini, aracını elinden alıp gücü tersine çeviriverir... Gezi, sosyal medyasından sokağa, her köşesinden fışkıran yaratıcı sloganları -cinsel ayrımcılık ve nefret söylemi içerenleri kast etmiyorum- ile bunun en canlı, unutulmaz örneği.    Silahsız, gökkuşağının tüm renklerini taşıyan sivillerin karşısında robokop kılıklı polisleri, kahverengi takım elbiseli siyasetçileri, badem bıyıklı bürokratları asıl çaresiz bırakan, söylemin ellerinden alınıp misliyle yüzlerine çarpılmasıydı.   Fetvalarla, kararnamelerle yönetilmeye hayır!    Sevgili kadınlar. Size, “Kadın hükmünde kararname”den yola çıkarak, erkeklere de zarar veren zehirli erkeklik (*) söylemini her fırsatta tersine çevirmeyi teklif ediyorum:   Gelin, kendi “kadın hükmünde kararnameleri”mizi düzenli olarak yayınlayalım. İsteyen gülsün, isteyen aşağılasın, isteyen görmezden gelsin.    Önemli olan kadınların sesini çoğaltmak, bedenlerimiz ve ruhlarımız üzerinde hüküm kurmak isteyenlere ‘bir dur orada’ demek değil mi?    Küçük kızların zihnini bulandıran, bedenleri üzerinden pazarlık yapan, kadınları kendi iradeleriyle değil itaat etme derecesine göre değerlendiren; cinsel kimliklerini, tercihlerini YOK SAYIP kendi arzuları üzerinden şekillendirmeye çalışanlara karşı dururken mecburen, haklı bir şekilde tepkisel davranıyoruz.   Fetvalar, kararnameler, torba yasalarla yönetilmeye ve zehirli dillerine karşı pozisyon alıyoruz. Çok iyi de yapıyoruz!  Ama tıpkı muhalefetin iktidara göre pozisyon aldığı gibi, kendi söylemimizi iktidarın söyleminden hareketle kurma hatasına düşüyoruz.   Proaktif olalım, kendi hükmümüzü açıklayalım   Kendi vizyonumuzu, taleplerimizi, haklarımızı nesnellikle, daha güçlü anlatmamız gerekiyor.    Bir adım öne geçelim. Proaktif olmanın yollarını, yöntemlerini konuşalım.    Hayatımızı onların fetvaları, kararları, arzuları, tahayyülleri üzerinden kurmayacağımızı haykırmanın ötesinde, kendi ‘hükmümüzü’, kendi kararnamemizi çıkaralım.    Kadına biçilen rolün -cinsel obje, yumurtlama makinesi, itaatkar hizmetçi, dişi kuş- neden sadece bizlerin değil, tüm toplumun zararına olduğunu anlatalım.     Çocuk yaşta ve zorla evlendirmenin, tacizin, istismarın ve kadına şiddetin zaten büyük bir sorun olduğu Türkiye’de, yapılmak istenen yasal değişiklere sadece basın açıklamaları ve sokak gösterileriyle değil, kendi kararnamelerimizi yayınlayarak, çoğaltarak öne geçelim.    Birlikte olduğumuzda neler yapabileceğimizin son örneği Diyanet: Önce haberi yalanladı, sonra çocuk evliliğine karşı hutbe okuttu. Asla yetmez! Kaldı ki o hutbede ‘çocuk evliliği’nden neyi kastettiği belli değil. 5 yaş mı!?? Zira onun gözünde ‘çocukluk’, kız çocuğunun 9 yaşına girmesiyle bitiyor. Bu konuda geri adım atmış değil.    Din İşleri, buluğ çağı, cinsellik yaşı üzerinden toplumu yönlendirmeye kalkarak suça teşvik edemez. Hükümet, kazanılmış haklarımızı geri almak için OHAL’den yararlanamaz.    Hadi gelin, kadın hükmünde kararnamelerimizi çıkaralım, tane tane anlatalım.     (*) Zehirli erkeklik: İki ana ayak üzerinde yükselir: Cinsel fetih ve şiddet; erkeklerin ‘erkeksi’ ve ‘erdemli’ saydığı özellik. ‘Toxic masculinity’, patriyarkanın sürettiği, sadece kadınlara değil, erkeklere de zarar verdiği kalıplarından biri. Erkeklik rolü için sosyal olarak inşa edilmiş davranışlara - şiddete eğilimli, duygusuz, cinsel açıdan saldırgan, vs- gönderme yapar.