Avukat Seher Acay: Kadın katliamları ‘geliyorum’ diyor

  • 09:02 27 Temmuz 2024
  • Hukuk
 
Öznur Değer
 
MÊRDÎN - Artan kadın katliamlarına ilişkin konuşan Mêrdîn Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Seher Acay, “Kadın katliamları ‘geliyorum’ diyor. Bunun nedenini sorguladığımız vakit ise karşımızda çok büyük bir dağ olarak cezasızlık politikasını görüyoruz” dedi.
 
Cezasızlık politikasının bilançosunun her geçen gün ağırlaştığı ülkede, 2023 yılında 320 kadın katledilirken, 189 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 2024’ün ilk 6 ayında ise 191 kadın katledilirken, 100 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Faillerin çoğu kadınların en yakınındaki erkeklerden oluşurken, yargının cezasızlık politikaları, uygulanmayan önleyici maddeler, siyasi politikalar ile erilleşen dil kadın katliamlarının artmasının önünü açıyor.
 
Mêrdîn Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Seher Acay, artan kadın katliamlarına dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Faillerin prototipi ve savunmaları değişmiyor'
 
Evli olduğu Vatfa Ecevit’i katleden fail Mehmet Uyanık Ecevit’in 23 Temmuz’da yargılandığı mahkemenin ilk duruşmasını da takip eden Seher, kadın katliamlarında ve yargılanan faillerin savunmalarında aslolan şeylerin değişmediğinin altını çizdi. Seher, “Aslolan hususlardan biri, faillerin prototipi ve savunmaları değişmiyor. İki argüman arasındaki oluşabilecek gölgeye sığınmaya çalışıyorlar. Ya sözde ‘namus’ anlayışına sığınıyorlar ya da haksız tahrik indirimi uygulanması adına ‘bilinç dışı bir davranış’ olduğunu suçu bilinç dışı davranış ve fiillerle işlediklerini beyan ediyorlar. Bunlar tabi ki indirim saikiyle ve suçtan kurtulmak için gerçek dışı olan beyanlar. Ama değişmeyen kurallardan bir tanesi sanıkların bu savunmaları olduğunu belirtiyoruz. Katledilen kadınların, şiddet uygulanan kadını, karalamaya yönelik bir savunma anlayışları olduğunu her defasında görüyoruz ve vurguluyoruz” dedi. 
 
‘Cezasızlık politikası büyük bir dağ’
 
Her geçen gün kadına yönelik şiddetin arttığını dile getiren Seher, “Bunlar bir gün katliamsa bir gün yaralama veya istismar şeklinde, değişebilecek özelliklere sahipse de aslolanın yine kadına yönelik şiddet olduğunu bunun çok basit bir alt yapısı olduğunu, bunun çok kolay erişebilecek bir mertebe olduğunu görüyoruz. Bunun nedenini sorguladığımız vakit ise karşımızda çok büyük bir dağ olarak cezasızlık politikasını görüyoruz. Çünkü her bir fail yargılama esnasında gördüğü muameleden ya da yargılama neticesinde cezalandırılmamasından cesaret aldığını görüyoruz” sözlerini kullandı.
 
'Tüm toplum katmanları bu konuda uyarılmalı’
 
Bu cesaretin de bir sonraki kadına yönelik şiddet vakasına ve kadın katliamına davetiye çıkardığını her defasında da söylediklerinin altını çizen Seher, “Bu çok önemli bir nokta çünkü kadın katliamları ‘geliyorum’ diyor. Ya failin uyuşturucu kullanması ile ya failin her geçen gün artan niteliği ağırlaşan kadına yönelik şiddet fiilleriyle kadın katliamlarının yaşandığını görüyoruz. Dolayısıyla toplum ve hukukçular olarak, Meclis’e varacak tüm toplum katmanlarının bu konuda uyarılmaya ihtiyacı var. Ciddi politikaların alınması, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda ciddi mekanizmalara ihtiyacımız var ki bu şiddeti azaltılabilsin ve mücadele yeterli hale gelebilsin” ifadelerini kullandı.