‘Düşleriniz asla yarım kalmayacak’

  • 11:46 20 Temmuz 2025
  • Güncel
 
 
RIHA- Pirsûs Katliamının 10’uncu yılında katledilen gençler anılırken düşlerinin asla yarım kalmayacağı mesajı verildi. 
 
Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015’de DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu katledilen 33 sosyalist genç, katledildikleri Amara Kültür Merkezi bahçesinde anıldı. Suruç İçin Adalet Platformu öncülüğünde yapılan anmaya,Tevgera Jinen Azad (TJA), Riha Barış Anneleri Meclisi, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Riha Milletvekili Ferit Şenyaşar, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezin Uçar, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, DEM Parti Hukuk Komisyonu Eşsözcüsü Sevda Çelik Özbingöl, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Birlik, Riha Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, Suruç Aileleri İnisiyatifi, DEM Parti ve DBP Riha il ve ilçe örgütleri, DEM Partili İlçe Belediye Eşbaşkanları katıldı. 
 
Anma için DEM Parti Pirsûs İlçe Örgütü’nde bir araya gelenler buradan Amara Kültür Merkezi önüne yürüyüş gerçekleştirdi. “Hiçbir düş yarım kalmayacak” yazılı pankartla yürüyüş gerçekleştiren kitle, “Arin’den Sibel’e yürüyoruz zafere”, “Kürdistan faşizme mezar olacak” sloganları ve alkışlarla yürüdü.
 
Anma, yapılan yürüyüşün ardından katledilenlerin anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 
 
‘DAİŞ geriledi’
 
İlk olarak konuşan DEM Parti Rıha İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, katliam sürecinde yaşananlara değindi. Ayşe Sürücü, “Katledilen direngen gençler Kobane ve Türkiye arasında kardeşlik köprüsü olmak istedi. Fakat buna tahammül edilemedi ve bomba patlatılarak katledildiler. Fakat DAİŞ geriledi ve kadınlar öncülüğünde dünyaya örnek olan bir model oluşturuldu. Katledilenleri saygıyla anıyoruz. Her daim mücadelemizde yerlerini alacaklar. Şehit namırın diyoruz” dedi. 
 
‘O zafer buraya gelecek’
 
10 yıl önce yapılan katliamda yaralanan Efe Çatalbaş, on sene önce burada olduklarını söyleyerek öfkelerinin ilk günkü kadar taze olduğunu kaydetti. Efe Çatalbaş, “Halkların kardeşliğine inandığımız için buradaydık. Rojava Devrimine inandığımız için buradaydık. Yine buradayız ve dile kolay 10 ene oldu. Katliamda olsa işkence de olsa mahpuslar da olsa vazgeçmeyeceğiz. Arin’den Sibel’e direnlerle zafere dedik. O zafer buraya gelecek o adalet gelecek” sözlerine yer verdi. 
 
‘Barış diyoruz’
 
Ardından konuşan Barış Annesi Meyaser Korkmaz, “Evet yine buradayız. 33 kişi şehit oldu. Geldik yine sıcaktı kimse dışarıya çıkamıyordu. Fakat onlar geldi ve burada Kobanê ile dayanıştılar ve katledildiler. Bunu onlara yapanlarda aynısını yaşasın. Onların temiz niyeti katledildi. Kanları yerde kalmamalı. Artık barış gelmeli. Barış diyoruz. Yine de barış istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘İşbirlikçileri yargılayın’
 
SDGF MYK üyesi Senem Pektaş da, “Türkiye’nin ve Kürdistan’ın pek çok kentinden yola çıkıp buraya geldik. Amara bizim için bir duraktı. Burada dururken Kobanê ile buluşmak için Kürtlerin ve Türklerin kardeşliği katledildi. Sadece sosyalist değillerdi. Kürt halkı ile dayanışma için gelenlerdi. Burada 33’ümüzü alarak devlet bize mesaj vermek istedi. Kürtlerle dayanışanlara bir mesaj vermek istediler. Eğer ki Kürt ulusunun taleplerini sahiplenirseniz, Gezi çocuklarını Kobanê çocukları ile buluşturmaya çalışırken bize mesajı verdi. Biz mesajı on yıldır aldık ve buradayız mücadele veriyoruz diyoruz. Can verdik ama mücadelemizi bırakmadık. Bizi katlederek bitirmek istedikleri bu topraklardan çelik gibi çıktık. Aradan geçen on yıl katledilmemiz yetmezmiş gibi adalet mücadelesi verdiğimiz ve şehitlerimizin mezarlığını ziyaret ettiğimiz için yargılanıyoruz. Besra anne oğlunun mezarı başında yapılan konuşmadan kaynaklı Elazığ cezaevinde tutuklu bulunuyor. Ona buradan selam yolluyoruz. Suruç için adalet isteyenleri değil katilleri ve işbirlikçileri yargılayın” ifadelerini kullandı. 
 
‘Tüm baskılara rağmen mücadelemizi yürütüyoruz’
 
ESP Eş Genel Başkanı Sezin Uçar, tüm baskı ve zorluklara rağmen adalet mücadelesi yürüttüklerine dikkat çekti. Sezin Uçar, “Bugün içinden geçtiğimiz süreçte nasıl eşitlik, özgürlük olmazsa barış olmaz diyorsak devlet eliyle gerçekleşen katliamlarda failler yargılanmazsa adalet ve barıştan bahsedemeyiz. Suruç failleri yargılanmalıdır” sözlerine yer verdi. 
 
‘Önlerini kim açtı’
 
Son olarak konuşan Tülay Hatimoğlulları, gençlerin Türkiye’deki bütün sol sosyalist gençlere ve yüreği demokrasiden insan hakkından adaletten yana olan IŞİD gibi zalim, çetevari, katil bir örgüte karşı mücadele ve direniş çağrısı yaptıklarını ifade etti. Gençlerin Türkiye’den bir kardeşlik köprüsü kurmak istediklerini belirterek, “Çocuklara buradan oyuncaklar götürmek istediler ve savaşın yarattığı yıkıntılardan sonra bir kenti, Kobanê’yi çocukların duygularıyla, hissiyle yeniden yepyeni bir dirilişle kurmak üzere gitmek istediler. Ama ne yazık ki biraz önce konuşan arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi Türkiye sol sosyalist hareketinin Kürt hareketi ve halkıyla dayanışma içinde olmasını kabullenmeyen zihniyet bu katliamı burada gerçekleştirdi. Katliamı IŞİD üstlendi, doğrudur. IŞİD gerçekleştirdi, doğrudur ama onun yolunu kim açtı? Sınırlardan ellerini, kollarını sallayarak Türkiye’ye o patlayıcıları getirmenin önünü kim açtı” diye sordu. 
 
'Bir kez daha diyoruz ki Suruç için adalet'
 
Tülay Hatimoğulları konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Burada biz 10 Ekim Gar Katliamı’ndan çok iyi biliyoruz ki bu işin içinde kolluk kuvveti var, resmi kurumlarda çalışanlar var. Bakın Gar Katliamının duruşmasını bir dönem Ankara’da neredeyse hiçbir duruşmayı kaçırmayan bir arkadaşınızım. Ben oradaki itirafları dinlediğim zaman tüylerim diken diken oldu. Ancak bir filmde izleyebilirdik bunları. Ancak bir film senaryosunda tanıklık edebilirdik bunlara ama bunların hepsi gerçek. Bu sınırdan Urfa’dan Antep’ten hallaç pamuğuna çevrilmiş olan bu sınır IŞİD çetelerine bile ve isteye bir şekilde açılmıştır. Bunun aksini düşünenler Ankara Gar Katliamı dosyasını incelesinler oradaki itirafları okusunlar. Bu gerçekleri orada göreceklere. Biz buradan bir kez daha diyoruz ki Suruç için adalet. Suruç dosyasından sadece bir kişi tutuklandı. Bunu kabullenmek mümkün değil.
 
Düşleriniz asla yarım kalmayacak
 
Türkiyeli sosyalistlerin dayanışmasını kırmaya çalıştılar, ama başaramadılar. Suruç’a gelen gençler Kobanê'ye oyuncak götüreceklerdi. Duygularını düşüncelerini götüreceklerini, gülüşlerini götüreceklerdi. Sosyalist fikirlerini, enternasyonalist dayanışmalarını götüreceklerdi. Halkların kardeşlik köprüsünü kurmak için buraya gelmişlerdi. Oysa onların düşlerini yarım bırakmaya kalktılar. Sevgili Düş Yolcuları sizlerin düşleri asla ve asla yarım kalmayacak. Bundan emin olabilirsiniz. Sizlerin her biri çoğunuzu ben tanımam ama sevgili Okan Pirinç ESP Gençlik örgütlenmesindeydi ve biz şimdi burada anmamızı gerçekleştirirken aynı saatlerde Türkiye’nin dört bir yanından gelen gençlerin mezar başında anmaları olacak. Sizleri unutmadık, sizleri unutmayacağız. 
 
Barışın önünü açmak için yüzleşmeliyiz
 
Bu ülkeyi cehennem ateşine çevirmek isteyenler Reyhanlı katliamıyla bütün tuşlara bastılar. Reyhanlı Katliamı, ardından Suruç, Sultanahmet, İstanbul, Atatürk Havalimanı, Ankara Gar Katliamı, Antep düğün katliamı adeta Türkiye bir cehennem ateşine çevrildi ve her katliam o cehennem ateşine biraz daha odun attı. İnsanların düşlerini kırmaya çalıştılar. Rojava’da Kürt halkının mücadelesini kırmaya çalıştılar. Türkiye’nin dayanışmasını, Türk halkının ve Türkiyeli sosyalistlerin dayanışmasını kırmaya çalıştılar. Ama asla başaramadılar, başaramayacaklar. Ve değerli yoldaşlar, ben sizlerin huzurunda bir kez daha yitirdiğimiz 33 canımızı 33 düş yolcusunu saygıyla minnetle umutla ve dirençle anıyorum. Barışın önünü güçlü bir şekilde açabilmek için gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
 
Hakikat komisyonları kurulmalı 
 
Sayın Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gerçekleştirmiş olduğu Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı bugün bütün dünyanın gündeminde. Evet bizler acılarımızı azaltılabilir, bizler acılarımızı hakikatlerle yüzleşerek azaltabiliriz, bizler acılarımızı parlamentoda kurulacak bir yüzleşme komisyonu kurulması, hakikatlerle yüzleşmek ve bir daha asla olmayacak demek için bizler mutlaka adım atmalıyız. Biz DEM Parti olarak defalarca böyle bir komisyonun kurulması tekliflerde bulunduk ama ne yazık ki başta iktidar partileri bunu reddettiler. Bugün gerçeklik olduğu yerde duruyor. Mutlaka bizler acılarımızı azaltabilmek ve barışın önünü güçlü bir şekilde açabilmek için bu gerçeklerle yüzleşmeliyiz, özür dilemeliyiz. 33 düş yolcusunu ölümsüz şey onurlu bir barışın inşa edilebileceğinin mesajını güçlü vermeleridir.
 
Düşleriniz yarım kalmayacak
 
Bunun yanı sıra hakiki bir barışın inşası adaletten, özgürlükten eşitlikten, sosyal ve toplumsal adaletten geçer. Biz bunları tesis ettikçe inanıyoruz ki onurlu bir barışın sonuna kadar açılacak. Bizler buradan ayın Abdullah Öcalan'ın çağrısına karşılık olarak demokratik siyasetin bütün unsurları olarak bu çağrıyı güçlü bir barış ve demokrasi mücadelesiyle güçlü olmaya sahip olmaya devam edeceğiz. Sözlerimi şu dizelerle bitirmek isterim. 33 düş yolcusunu ölümsüz kılan ve onurlu kılan şey çocuk duygularını hissederek bu ülkeye ve bu coğrafyaya barışın tesis edilebileceğini, onurlu bir barışın inşa edilebileceğinin mesajını güçlü vermeleridir. Düşleriniz asla yarım kalmayacak. Barış ve demokrasi mücadelemiz mutlaka zaferle taçlanacak. Ama sosyalizm ve enternasyonalizm mücadelemiz zafere ulaşana dek devam edecek. Bu da burada yaşamını yitirdiği, şehit düştüğü bu noktada sizlere sözümüz olsun. hepinizi saygıyla selamlıyorum.” 
 
Anma yapılan konuşmaların ardından katledilenlerin mezarı ziyaret edilip karanfiller bırakılarak sona erdi.