HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik sürdürülen mutlak tecrit ile Kürdistan ve Filistin ekseninde Orta Doğu'da siyasi çözüm gündemiyle İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen konferansta tecride karşı dayanışmanın önemi vurgulandı.

 

"Ortadoğu'da siyasi çözüm için: Filistin, Kürdistan - İntifada, Serhildan"  başlığı altında Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK-Ge) ve İsviçre Kürt Kadınlar Birliği (YJK-S) tarafından düzenlenen konferans Cenevre İşçi Üniversitesi'ne (Université ouvrière de Genève) bağlı Amfi Tiyatro salonunda gerçekleştirildi.

 

PCR (Komünist Devrimci Parti) ve enternasyonalist Serhildan Ağı'nın destek verdiği konferansa HDP geçen dönem milletvekili Ayşe Acar Başaran, PCR temsilcisi Luc Rolli, Rojava ile Dayanışma Komitesinden aktivist Nadina ile Filistin'le Dayanışma Ağı'ndan temsilci konuşmacı katıldı.

 

Mutlak tecride ilişkin sunum yapıldı

 

Konferansta ilk konuşmayı yapan Ayşe, Abdullah Öcalan'a yönelik 9 Ekim 1998'de başlatılan uluslararası komplo sürecine değinerek İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 25 yıldır devam eden mutlak tecrit ve işkence sistemine ilişkin bir sunum yaptı.

 

‘Tecrit tüm ülkeye yayıldı’

 

İmralı'da sadece Abdullah Öcalan üzerinde mutlak tecrit politikalarının sürdürülmediğini dile getiren Ayşe, tutsak edilen Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve arkadaşlarının da aynı politikalara maruz bırakıldığına dikkati çekti. Ayşe, uluslararası devletlerin denetimde İmralı'da sürdürülen tecrit işkencesinin tüm ülkeye yayıldığını ifade ederek, "Kürdistan'a yönelen işgal ile Kürt halkına yönelen soykırım saldırıları bugün Kürt siyasetine, Kürt diline,  doğasına, kadınlara ve çocuklara yönelen saldırılarla sürdürülmektedir." diye konuştu.

 

Dayanışma vurgusu

 

Tecrit, işgal ve soykırım temelinde sürdürülen tüm bu saldırılara karşı gelinen aşamada 10 Ekim 2023'te Kürt halkının dostları tarafından küresel çapta startı verilen "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" hamlesine değinen Ayşe, "Bu aşamada enternasyonalist dayanışmanın yükseltilmesi gerekir. Kürt halkının dostlarının vereceği her bir destek bu hamleyi başarıya ulaştıracaktır."  dedi.

 

Konferans PCR (Komünist Devrimci Parti) temsilcisi Luc Rolli'nin sunumuyla devam etti.

 

NATO'nun savaşlardaki rolü

 

Luc Rolli Kapitalist sistemin ve özelliklede ABD'nin kontrolü altında hareket eden NATO'nun nüfuz alanını genişletmek için halkları savaşa gönderdiğini söyledi. Luc, Türkiye ve İsrail hükümetlerinin onlarca yıldır gerçekleştirdiği soykırım saldırılarının kapitalist güçlerin dünya çapında ve özellikle Orta Doğu halklarına karşı yürüttüğü Üçüncü Dünya Savaşı olduğunu belirtti.

 

'Ortadoğu halkları konfederalizmin yolunu açacaktır'

 

Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin yarattığı Rojava Devrimi ile Filistin halkının  mücadelesinin Kapitalist  sisteme karşı direniş ruhu yarattığını vurgulayan Luc, şunları ekledi: "Bu mücadeleler Ortadoğu'da halkların kendi kaderini tayin etme hakkını güvence altına alacak ve Ortadoğu halklarının ve tüm dünyanın kurtuluşuna yol açacak demokratik ve sosyal konfederalizmin yolunu açacaktır." 

 

Luc Rolli'nin sunumu ardından  konferansın ikinci bölümüne geçildi. Konferansın ikinci bölümünde Rojava ile Dayanışma Komitesi ile Filistin ile Dayanışma Ağı aktivistleri tarafından sunumlar gerçekleştirildi.

 

Soru cevap kısmının ardından "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa demokratik çözüm" hamlesi kapsamında Abdullah Öcalan posterleri katılımcılar tarafından havaya kaldırılarak, konferans sonuçlandırıldı.