Tutsaklar: Şerife’ye idam cezası veren hakim kendinden utanıyor mu?

  • 17:01 9 Eylül 2024
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ -  İdam cezası verilen Şerife Muhammedi için bir mektup ele alan Lakan Kadın Cezaevi’ndeki siyasi tutsaklar, Şerife’nin hayata umut ve neşe saçtığını belirterek, “Bazen kendimize soruyoruz: Bu cezayı veren hakim kendinden utanıyor mu?” diye sordu. 
 
İran’ın Reşit kentinde bulunan Lakan Kadın Cezaevi’ndeki siyasi tutsaklar, idam cezasına çarptırılan siyasi tutuklu Şerife Muhammedi’nin durumuna ilişkin bir mektup yayınladı. 
 
Tutsaklar mektupta şu ifadelere yer verdi:
 
“13 Temmuz 2023’te Lakan Cezaevi’ne getirildik. ilk geldiğimiz dakikalarda cezaevi yönetimini beklerken idam cezasına çarptırılan emek aktivisti Şerife Muhammedi ile karşılaştık. Karantina salonunda camın diğer tarafında Şerife’nin canlı ve narin yüzü görüldü. Ona sarılmak için evrakların tamamlanmasını büyük bir heyecanla bekledik.
 
Hayata umut ve neşe saçıyor 
 
Bugün birçok kişi Şerife Muhammedi’yi tanıyor. Verilen idam cezası sadece Reşit ve İran’ı değil, tüm dünyayı şok etti. Medyada bu konuda pek çok şey yazıldı, çizildi. Şerife’nin yüzü bu cezaevinde an be an anılara dönüşüyor ve bu cezanın ne kadar utanç verici bir ceza olduğunu herkese hatırlatıyor. Cezaevinde tutulan onlarca kadının umutsuzluk ve acı hikayeleri arasında, acının ve çaresizliğin öyküsünü kararlı adımlarla ve cesur bir sesle anlatan Şerife, hayata umut ve neşe saçıyor, başkalarına okuma yazma öğretiyor. Yeni gelenlerle ilgileniyor ve onların hikayelerini büyük bir sabırla dinliyor. Tutsakların temel ihtiyaçlarının karşılanması sorumluluğunu gönüllü olarak üstlenerek bu beton ve soğuk duvarların arkasında inandığı şekilde yaşıyor. Bu duvarların ardındaki insanlar, hayatı inandıkları gibi yaşamaya çalışıyor.  
 
Sanki herkes Şerife’den utanıyor 
 
Diğer cezaevlerindeki kadın tutsaklar büyük bir heyecanla onu ziyaret ediyor ve onunla eşsiz sohbetler yapıyor. Cezaevindeki Yekta adlı çocuğa çocuk şiirleri okur ve onunla ilgileniyor. Yine cezaevinde hiçbir imkânı olmayan, hapishanenin hüzünlü köşelerinde yalnız bırakılan insanlara destek oluyor, tekrar ayağa kalkmalarına yardımcı oluyor. İnsan bu kadar eylemi, sözü, bakışı, gülüşü güzel olan bir kadının idam cezasına çarptırılabileceğine inanamıyor. Oğluyla buluşmaktan döndüğünde bakışlarında utançla karışık bir saygı görülüyor. Sanki herkes Şerife’den utanıyor. Yazıklar olsun böyle bir cezayı veren hayata. Bazen kendimize soruyoruz: Bu cezayı veren hakim kendinden utanıyor mu?”