İstanbul’da halk buluşması: Barış için Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın

  • 22:23 31 Ağustos 2024
  • Güncel
İSTANBUL- HDK, DEM Parti ile Mayısta Yaşam Kooperatifi, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla yaptığı ortak açıklamada, Kurdistan ve Türkiye’deki barışın PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılmasıyla gerçekleşebileceği belirtildi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi ile Mayısta Yaşam Kooperatifi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne dair halk buluşması gerçekleşti. İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Hacıahmet Parkı’nda yapılan halk buluşmasında  “1 Eylül Dünya Barış Günü’ne giderken savaşa karşı barışı ve özgürlüğü savunuyoruz” pankartı açıldı. Buluşmaya, DEM Parti İstanbul milletvekilleri Özgül Saki, Celal Fırat, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz ile çok sayıda yurttaş katıldı.
 
Buluşmada ilk olarak söz alan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, yüz yıldır Kurdistan’da kirli bir savaş yürütüldüğünü ve Kürt halkının buna karşı büyük bir direniş sergilediğini söyledi. Türkiye halklarının kalıcı bir barışa ihtiyacı olduğunu vurgulayan Murat, “Barışın çizgisi, yol yönteminin tecrit politikalarının kaldırılmasıdır. Öncelikle İmralı tecridinin kaldırılması gerekiyor. Kürt halkına yönelik tecrit ve baskı politikaları sürdüğü müddetçe kimse bu ülkede barıştan söz edemez. Barışı inşa etmek isteyenler öncelikle Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırsınlar. Yeniden bir müzakere süreci başlatılmalı ve Sayın Öcalan bir irade olarak tanınmalıdır. Biran önce bu tecrit politikaları kırılmalı ve Sayın Öcalan ile görüşmeler sağlanmalıdır. Bundan sonra artık savaş değil barışı konuşacağımız günler gelsin” dedi.
 
‘Herkes özgürce yaşamalı’
 
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat ise sevginin tüm dünyada egemen olması gerektiği belirtti. Bu topraklarda herkesin özgürce yaşaması gerektiğini dile getiren Celal, “Herkes rahatça ana dilini konuşmalı, inandığı şekilde inancını yaşamalı. Yarın 1 Eylül Dünya Barış Günü gönül istedi ki bu topraklarda gerçekten sevgi egemen olsun. Coğrafyamıza bakıyorum her yerde savaş nidaları atılıyor, neredeyse her gün insan katlediliyor. Herkesin elini vicdanına koymalı ve ülkemizi nasıl daha güzel günlere taşıyacağımıza dair düşünmeli” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürt kadın gazetecilerin katledilmesine karşı mücadelemizi yükselteceğiz’
 
Ardından söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, televizyonlarda savaş haberi dışında başka bir gündemin olmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: “Ukrayna ve Rusya’da savaş var, İsrail ve Filistin arasındaki savaş devam ediyor. Ama bu savaşların hiçbirini halklar istemiyor. Bu savaşı halkların üstüne çöreklenmiş bir avuç egemen, emperyalist istiyorlar. Bu anlamda barış basit bir sözcük değil bizim için. Barış, eşit ve özgür bir yaşam için mücadele demektir. Bu yüzden barış mücadelesi kolay değildir. Bunun için önce savaşları durdurmak gerekiyor. AKP-MHP iktidarına senin Somali'de, Güney Kürdistan’da ne işin var, demek gerekiyor. Orada askeri üstü ne yapacaksın, diye sormamız gerekiyor. Biz bunları sormaya devam edeceğiz. Bütün askeri üslerin kapatılması, bütün sınır dışı operasyonların son bulmasını istiyoruz. Katledilen Kürt kadın gazetecilerin suikastla öldürülmesine karşı mücadelemizi yükselteceğiz.”  
 
‘Daha fazla bir araya geleceğiz’
 
Son olarak söz alan Komünist Köz’den İsmail Gürler ise iktidarın halka savaş açtığının altını çizerek, Hacıahmet’te, Okmeydanı'nda ve Gazi Mahallesi’nde iktidarın özel savaş politikalarını yürüttüğünü söyledi. Özel savaş yöntemleriyle Kürt halkının kendi ana dilini konuşmasının engellenmek istendiğini belirten İsmail, “Sistem bu savaşı 1990'larda köylerini yakarak göçe zorladıkları ve İstanbul mahallelerinde bir araya gelmelerini kaldıramadığı için bu baskıyı uyguluyor. Bu gün buraya bu kadar polisin yığılması da halkın gözünü korkutmak amacıyla yapılan bir yöntemdir. Bunlar verec eğimiz en güzel cevap ise bizi tekleştirmeye çalışan iktidara karşı daha fazla bir araya gelmek, daha fazla mücadeleyi büyütmek olacak” dedi.