Syre gazetesinden uluslararası kamuoyuna: Sessizlik suçtur

  • 16:02 28 Ağustos 2024
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ - İsveç’in Syre gazetesi, Türkiye’nin Kürt gazetecilere dönük saldırısını gündeme taşıyarak, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirdi. Gazete , “Dünya neden bu 2 Kürt gazetecinin öldürülmesini kınamıyor?” diye sordu. 
 
Türkiye’nin, Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadik ilçesinde Kürt gazetecileri taşıyan araca yönelik 23 Ağustos’ta gerçekleştirdiği ve iki gazetecinin yaşamını yitirdiği SİHA saldırısına tepkiler devam ediyor. 
 
‘Sessizlik suçtur’
 
Mezopotamya Ajansı’nda  katledilen gazetecilere ilişkin İsveç’in Syre gazetesinde yer alan makaleyi sitesinde yayınladı. Gazete, Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in katledilmesini gündeme taşıyarak, uluslararası kamuoyunun sessizliğini eleştirdi. Dün gazetenin “İki Gazetecinin Öldürülmesine Karşı Sessizlik Suçtur” başlığıyla yayımlanan makalede şu soru soruldu: “23 Ağustos 2023’te iki kadın gazeteci Türk droneları tarafından öldürüldü. Peki, dünya neden bu 2 Kürt gazetecinin öldürülmesini kınamıyor?”
 
‘Kasıtlı şiddetin trajik bir hatırlatıcısı’
 
Makalenin devamında şunlar kaydedildi: “Cuma (23 Ağustos) günü, Kürt gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in Süleymaniye’de görevleri başında öldürüldüğü haberi dünyayı sarstı. Bu 2 gazetecinin yaşamı, acımasız bir şekilde sonlandırıldı. Bu, Türkiye’nin Kürtlere ve özellikle gerçeği söyleme cesareti olanlara karşı yürüttüğü sistematik ve kasıtlı şiddetin trajik bir hatırlatıcısıdır.”
 
‘Onların hayatı daha mı az değerli’
 
Saldırının basın özgürlüğüne yönelik saldırı ve uluslararası toplumun sessizliğine doğrudan bir meydan okuma olduğu vurgulanan makalede, artık toplumun bu sessizliğe karşı durma zamanının geldiğinin altı çizildi. Makalede, “Neden başka bir gazeteci öldürüldüğünde olduğu gibi bir Kürt gazeteci öldürüldüğünde uluslararası alanda aynı tepki verilmiyor? Kürt mü oldukları için mi? Yoksa dünyaya göre onların hayatı daha mı az değerli?” soruları soruldu. 
 
Uluslararası topluma çağrı 
 
Makalede, son olarak şu çağrıya yer verildi: “2 gazetecinin kaybı için sadece taziye dilemek yeterli değil, kendi rollerimizi de sorgulamalıyız. Uluslararası toplum, Türkiye hükümetini bu eylemlerden sorumlu tutmalı ve basın özgürlüğüne yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmelidir.”