‘Türkiye uçurumun kenarına gelmiş haberleri yok mu?’

  • 09:01 12 Temmuz 2024
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin 
 
İSTANBUL - AYM önünde tecride karşı yapılan eylemde yer alan Barış Anneleri, “Türkiye, uçurumun kenarına gelmiş, haberleri yok mu?” diye sordu. Anneler, “Kürtler hak sahibi olmasın diye her şeyi yapıyorlar” diyerek, iktidarın geçmişte olduğu gibi bugün de Kürtleri hedef almayı sürdürdüğüne dikkat çekti. 
 
Uluslararası komplo ile 25 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 40 aydır haber alınamıyor. Her geçen gün derinleştirilmeye çalışılan tecride karşı kadınlar öncülüğünde yaşamın her alanında eylemler yapılarak, “Abdullah Öcalan’a özgürlük” talebi yükseltiliyor. Bu eylemlerden biri de geçtiğimiz günlerde tutsak yakınlarının, Barış Anneleri’nin, avukatların ve milletvekillerinin içerisinde yer aldığı kitlenin Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde gerçekleştirdiği açıklama oldu. Bu açıklamada tecridin derinleşmesinde AYM’nin rolüne dikkat çekilerek hukukun uygulanması çağrısı yapıldı. 
 
Açıklamada yer alan Barış Annesi Bedia Gökguz ve Güler Buğday, tecride ve devletin tutumuna dair JINNEWS’e konuştu.
 
‘Türkiye uçurumun kenarına gelmiş haberleri yok mu?’
 
“Tecritten çıkarları var onun için böyle yapıyorlar” diyen Barış Annesi Bedia Gökguz devamında, “Sayın Öcalan’ın özgürlüğü devlet için sıkıntı olabilir ama barış isteyen biz anneler, insanlar için sıkıntı değil. Adalet Bakanlığı Erdoğan ne diyorsa onu yapıyor. Adalet diye bir şey kalmamış. Eğer gerçekten Adalet Bakanı olsaydı herkes için adalet, barış isterdi. Bu yaşananlardan dolayı Türkiye uçurumun kenarına gelmiş haberleri yok mu? Kürtler hak sahibi olmasın diye her şeyi yapıyorlar kendileri için bile hukuku ayaklar altına alıyorlar. Tecridi Sayın Öcalan üzerinde uygulamaya başladılar, ama şimdi her yere yayılmış. Türkler de tecrit altında. Benim çağrım halkadır, artık yeter korkmasınlar ayağa kalksınlar. Bütün herkes birleşip barışı getirmemiz gerekiyor ne zamana kadar ölüm olacak annelerin gözyaşı akacak.”
 
‘Anayasa sadece onlar için değil hepimiz içindir’
 
“Adalet Bakanlığı’nın anneler ile görüşmesi annelerin mücadelesinin verdiği bir kazanımdır” diyen Bedia, “Israrla, güçlü şekilde devam ettik. Kendi anayasalarını dahi çiğniyorlar onun için biz anneler, avukatlar, milletvekilleri olarak AYM önüne gittik. Ne zaman bir çıkmaza giriyorlar o zaman kendileri için bir madde oluşturuyorlar, ama anayasa sadece onlar değil hepimiz için. Anayasa barış isteyenler için uygulanmıyor. AYM binası betondan başka bir şey değil, boşuna yapmışlar. Herkes için yasalar oluştursalar ve kağıt üstünde bırakmayıp uygulasalar o zaman bir şeyler değişir” dedi.
 
‘Savaş tecrit politikasıyla bağlantılı’
 
Kürtler üzerindeki saldırıların yıllardır sürdüğünü bu saldırılar karşısında her zaman çözümden yana olduklarını paylaşan Barış Annesi Güler Buğday, “Biz gördük başkaları bu acıları görmesin” ifadesini kullandı. Güler, “Uluslararası komplodan bu yana mücadele ediyoruz. Bizim yaşamımız sürgünle, acıyla geçti, köylerimizi yaktılar. Bunların hepsi tecrittir. Bunlara rağmen barış demekten vazgeçmedik, ama devlet bir adım atmıyor hala saldırılar devam ediyor. Bugün barış ortamı sağlansa sadece Kürtler değil bütün halklar nasibini alacak. Barış için biz annelerin çalmadığı, gitmediği kapı kalmadı. Ne zaman barış sağlanmaya çalışılsa bunu devlet bozuyor ama biz barışı sağlamakta kararlıyız. Devlet kendi sınırlarını aşan bir savaş yürütüyor.  Bu savaş tecrit politikasıyla bağlantılıdır. Tecridin insanlıkta yeri yoktur. Devlet bütün planlarını Kürt halkının kanı üzerinden gerçekleştiriyor. Sayın Öcalan eğer özgür olursa Orta Doğu kan gölü olmaktan kurtulur” sözlerine yer verdi. 
 
‘Yıllar önce ‘Kürt yok’ diyordu, bugün de ‘tecrit yok’ diyor’
 
AYM önünde yaptıkları eyleme değinen Güler şöyle konuştu:  “AYM’nin önüne gittik, Meclis’e gittik ve yaşadıklarımızı, Kürtlere yönelik inkarı anlattık. Kimse bize cevap vermedi, adım atmadı. Vicdanı olan bir insan çıkıp demiyor ki bu kadar insan öldü, bizim elimizden gelen nedir? Erdoğan da yıllar önce ‘Kürt yok’ diyordu. Bugün de Adalet Bakanı ‘tecrit yok’ diyor. Bir şey yok dersen mesele çözülür anlayışıyla hareket ediyorlar. Artık mucize zamanı değil, mucize olmaz.  Bir an önce tecrit kalkmalı ve çözüm sağlanmalı. Hiçbir halk öldürmekle bitmemiş Kürt halkı da bitmez. Herkes ayağa kalkıp Kürt sorununun çözümü için çabalamalı. Eğer Kürt sorunu çözülürse tüm sorunlar çözülür. Biz mücadelemizi inanarak sürdürmeye devam edeceğiz. Bizim önderimiz de savaş değil barış istiyor. Herkese çağrı yapıyorum, hakkımıza sahip çıkalım.“