Tülay Hatimoğulları: Halkın iradesine herkes saygı duymalı

  • 16:01 8 Temmuz 2024
  • Güncel
COLEMÊRG – “İradeye Saygı Yürüyüşü”nün sonunda Colemêrg kent merkezinde yapılan açıklamada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Halkın iradesine herkesi ama herkesi saygı duymaya davet ediyoruz. Yürüyüşümüzü sonlandırıyoruz. Nöbetlerimiz devam edecek” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Colemêrg Belediyesi’ne 3 Haziran'da kayyım atanmasına karşı başlatılan “İradeye Saygı Yürüyüşü” yapılan basın açıklaması ile sona erdi. Açıklamaya, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır,  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Cahit Kırkazak, DEM Parti bileşenleri, belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri ve yaklaşık 500 kişi katıldı. 
 
Hakkari Valiliği önüne gelen yüzlerce kişi burada açıklama yaptı. Halka irade gaspına karşı yürüyüş gerçekleştirdikleri için teşekkür eden DEM Parti Colemêrg İl Eşbaşkanı Hümeyra Armut, irade gaspına karşı mücadeleye devam edeceklerini söyledi. 
 
 
‘İrade demokraside halk, diktatörlükte saray demektir’
 
Yürüyüşe katılanlara teşekkür eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bu heyetimiz dokuz gündür yollarda. İstanbul’dan, Tekirdağ’dan İzmir’den Ankara’dan Çukurova’dan Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yandan insanlar yollara düştüler. Kent kent dolaşarak buraya geldiler. Wan’dan buraya kadar da kesintisiz bir şekilde gerçekleştirmiş olduk. Bu, 9 günlük yürüyüşümüzde bir talebimiz vardı. İradeye saygı. İrade nedir? İrade demokraside halk demektir, ama diktatörlükte irade demek saray demektir, tek adam demektir. İrade nedir? Demokrasidir, adalettir. Ama otoriter faşist rejimlerde irade kolluk kuvvetidir, kayyımdır, seçilmişin yerine atanmışı getirmektir. Bizler iradeye saygı diyoruz. Türkiye'de eğer seçme ve seçilme hakkı erken dönemde yasalaşmışsa, bu halkın iradesinin sandıktan çıkanın doğrudan iradesinin tanınması demektir” dedi.
 
‘Viyan Tekçe’nin resmi ataması gerçekleşmelidir’
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sandıktan çıkana saygı duyulacağı açıklamasına tepki gösteren Tülay, “Ama sandıktan çıkana Hakkari’de olduğu gibi saygı duymadı. Mehmet Sıddık arkadaşımız haksız ve hukuksuz şekilde 19 yıl cezaya çarptırıldı. Mehmet Sıddık arkadaşımız hakkında karar verilmeden arkamızda gördüğünüz Valilik makamında durması gereken şahıs İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım olarak belediyeye yani seçilmişin yerine atandı. Daha hakkında bir karar verilmemişti. Yani apaçık haksızlık, apaçık kanun çiğnenmiştir. Manisa Kula’da belediye başkanı gözaltına alındı, tutuklandı ve onun yerine belediye meclis üyesi belediye başkanını seçiyor. Biz Hakkâri’de ne yaptık? Belediye Meclisimiz toplandı, Viyan Tekçe eşbaşkanımızı başkan vekili olarak seçti. Şu anda yapılması gereken Viyan Tekçe arkadaşımızın belediye başkanımızın resmi atamasının gerçekleşmesidir ama bunu yapmıyorlar” diye konuştu.
 
 
‘İradeye saygı nöbetimiz devam ediyor’
 
Kayyım atandığı günden beri alanlarda olduğunu ifade eden Tülay, “İstanbul, Türkiye’nin çeyreği olan İstanbul’da nüfus olarak ekonomi olarak Türkiye’nin çeyreği olan İstanbul’da bütün demokrasi güçleriyle hep beraber nöbetimiz belediyelerimize sahip çıkma nöbeti iradeye saygı nöbetimiz devam ediyor. 9 günlük yürüyüş boyunca bazı arkadaşlarımızın ayakları su topladı, bazı arkadaşlarımızın çeşitli hastalıkları vardı. Bazı arkadaşlarımızın yaşı ilerlemişti, asfaltı eriten sıcakta insanlar yürümekten geri durmadı. Bütün bunlara karşı insanlar yürüdüyse Saraydaki de şu arkamızda bulunması gereken Vali de yani atanmış kayyım da halkın iradesini ve kararlılığını görmesi gerekiyor. Seçilmişlerin yerine atanmışı getiremezsiniz. Seçilmişin nasıl seçildiği, görevden nasıl alınacağı nasıl yargılanacağı görevden alınırsa şayet yerine kimin nasıl seçileceği anayasada kelime kelime yazılmıştı” sözlerini kullandı. 
 
 
‘Kayyım derhal geri çekilsin’
 
İktidarın şu an yaptığının, Kürt halkının iradesini çiğnemek olduğunu belirten Tülay, “Hakkari halkının iradesini çiğnemek aynı zamanda Anayasa’yı çiğnemektir. O nedenle burada bir kez daha diyoruz ki, Anayasa uygulanmalıdır. Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmeler uygulanmalıdır. Yerel yönetimler özerklik şartına bağlı Türkiye ve buna uygun olarak davranmalıdır. Venedik protokolüne uygun davranmalıdır. Bugün atanmış olan bu kayyımlar sadece Türkiye’deki yasalara göre suç değil aynı zamanda tarafı olduğumuz Avrupa sözleşmelerine aykırıdır, kanunu değildir. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Nasırlı ayaklarımızla su toplayan ayaklarımızla yürüyüş kolu olarak güneşten yanan tenimizle irademize sahip çıkıyoruz. Kayyım derhal geri çekilsin, Viyan Tekçe derhal başkan vekili olarak atansın. Bizle dün olduğu gibi bugün de sadece DEM Parti olarak değil Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle haktan, adaletten yana olan bütün kesimlerle irademize saygısızlık yapanlara karşı eylemlerimiz ve etkinliklerimiz devam edecek” diye konuştu. 
‘Nöbetlerimiz devam edecek’
 
Tülay son olarak şu ifadeleri kullandı: “Kayyuma karşı Türkiye’nin her yerinden tepkiler yükseldi. Çünkü bu sorun sadece Kürdün sorunu değil. Bu sorun sadece Hakkari’nin sadece Dem Parti’nin sorunu değil. Kayyım atanması demek seçme seçilme hakkımız yani demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkımızın elinden alınması demektir bu demektir. İstanbul Belediyesi de güvende değil, İzmir Belediyesi de güvende değil. Ters düşerse şayet Konya Belediyesi de güvende değil. Siyasetin aykırı davransa Konya belediyesi de güvende değil. Türkiye’de bu alanlardan meydanlardan yükselen halkın iradesine herkesi ama herkesi saygı duymaya davet ediyoruz. Yürüyüşümüzü sonlandırıyoruz. Nöbetlerimiz devam edecek. Türkiye’nin dört bir yanından iradeye saygı eylem ve etkinliklerimiz bize dost kurumlarımızla demokrasiden yana olanlarla, insan haklarından yana olanlarla, seçme ve seçilme hakkına saygı duyan ve savunan her kesimle mücadelemiz devam edecek.”