Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı

  • 20:04 2 Temmuz 2024
  • Güncel
İZMİR - Alevi örgütleri Sivas Katliamı’nın 31’inci yılı dolaysıyla yaşamını yitirenleri anmak için basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar” sloganları atıldı.
 
Alevi Bektaşi Federasyonu bileşenleri ve Alevi örgütleri 2 Temmuz Madımak Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmak için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. “Her yer Madımak her yer yanıyor. Unutmadık unutmayacağız” yazılı pankartın taşındığı açıklamada sık sık “Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar”, “Katil devlet hesap verecek”, “Sivas’ı unutma unutturma” sloganları atıldı. Basın metnini kitle adına Alevi Bektaşi Federasyonu Bölge Sorumlusu Bahar Kaplan okudu. Açıklama, yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.
 
Katliamın ardından 31 yıl geçti, AKP 22 yıldır iktidarda
 
2 Temmuz 1993 Sivas Madımak Katliamı'nın 31’inci yılında öfkelerinin her geçen gün artarak devam ettiğini ifade eden Bahar, Madımak Katliamı’nın, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve zaman aşımı kararını kabul etmediklerini belirtti. Bahar, “Cumhuriyet tarihinin en barbar katliamının üzerinden 31 yıl geçti ve bu sürecin 22 yılında AKP iktidardadır. İktidarlarının ilk gününden beri de katliamcı zihniyetin lehinde taraf olmuştur. Katillerin avukatlığını yapanları milletvekili yaparak işe başlayan AKP, sonunda suçları sabit olan ve hüküm giyen katilleri de affederek serbest bırakmıştır” dedi.
 
Madımak Oteli’nin utanç müzesi olması talebi karşılanmadı
 
İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç olan katliamın yapıldığı Madımak Oteli’nin utanç müzesi olması yönündeki taleplerinin karşılanmadığını dile getiren Bahar, “Şu günlerde siyasette normalleşmeden bahsedilmektedir. Eğer normalleşme adına bir adım atılacaksa işe, Diyanet İşleri’nin bütçesini tamamen sıfırlayarak, okullarda zorla verilen din derslerini kaldırarak, Alevi köylerine cami yapılmasından vazgeçilerek, AİHM’in Aleviler ile ilgili verdiği kararları uygulayarak ve Madımak Oteli’ni utanç müzesi yaparak başlanmalıdır. Asimilasyonun ve inkârın suç kapsamına alındığı, her türlü nefret söyleminin yasaklandığı bir iklim yaratarak normalleşme olacaktır” diye belirtti.
 
‘Karanlığa teslim olmayacağız’
 
Normalleşmenin, tek adam rejiminden vazgeçilerek tüm kimliklerin eşit olarak temsil edildiği zaman mümkün olacağını kaydeden Bahar, “Biz Aleviler, ezilenler ve ötekileştirilenler bir kez daha diyoruz ki; katliamın üzerinden 31 yıl geçmiş olmasına rağmen, bu acıyı ve öfkeyi unutmadık, unutturmayacağız. Adalet talebimizden asla vazgeçmeyeceğiz ve gerçek sorumluların yargılanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Siyasal İslam’ın hayatın her alanını karanlığa boğmaya çalıştığı süreçte bizler asla karanlığa teslim olmayacağız. Anadolu’ya ışık olmaya devam edeceğiz. Alevi Bektaşi Federasyonu ve bileşenleri olarak, 2 Temmuz Sivas Madımak Katliamı'nın unutulmaması ve unutturulmaması için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz” ifadelerini kullandı.
 
Açıklamanın ardından Gündoğdu Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen kitle deniz karanfil bıraktı.
 
Wan
 
Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Madımak Katliamı’nın 31'inci yıl dönümü kapsamında Sanat Sokağında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DEM Parti Wan il eşbaşkanları Gülşen Kurt ve Veysi Dilekçi, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) temsilcilerinin ile çok sayıda kişi katıldı.  Sık sık, “Madımak, Halepçe katlettiler kalleşçe” sloganları atıldığı açıklamada, “Yaktınız, baktınız, affettiniz” yazılı pankart açıldı.
 
‘Katliamın arkasındaki güçler kasıtlı olarak ortaya çıkarılmadı’’
 
Açıklamayı kitle adına HABER-SEN Şube Başkanı Hamit Aker yaptı. Yaşanan katliamın Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçtiğini dile getirilen açıklamada, katliamın 31 yıldır temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğini kanatmaya ve acıtmaya devam ettiği vurgulandı. Geçmişte yaşanan Çorum, Mereş, gibi birçok katliamın hatırlatıldığı açıklamada, “Yaşanan vahşetlerin bir devamı olarak gerçekleşen Sivas katliamı, ülkemizin ve halklarımızın umudu ve aydınlık geleceği aydın, yazar ve sanatçıların da içinde olduğu 33 canımızın ırkçı-gerici ve derin güçlerince katledilmiştir. Sivas katliamı, tıpkı Malatya, Maraş, Çorum, 1 Mayıs 77, Beyazıt, Gazi katliamları gibi karanlıkta bırakılmış, arkasındaki güçler kasıtlı olarak ortaya çıkarılmamıştır” denildi.
 
‘Ayrımcı ve hedef gösteren uygulamaların sürmesi düşündürücü’
 
Katliamın saldırganların engellenmemesi, katliamın üstünün örtülmesi ve sadece birkaç kişinin göstermelik cezalar alması, geçmişte yaşanan benzer katliamların ortak özelliğini taşıdığı söylenen açıklamada, “Sivas katliamının hedefi başta Aleviler olmak üzere, resmi ideolojinin dışında kalan kimlik, inanç ve mezhepler, yıllarca ezilen, sömürülen ve yok sayılanlar olmuştur. Sivas katliamı sonrasında da Alevilere yönelik ayrımcı ve hedef gösteren uygulamaların sürmesi düşündürücüdür” ifadeleri kullanıldı.