‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz’

  • 09:01 22 Haziran 2024
  • Güncel
 
WAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin konuşan Adalet Nöbeti eylemcileri tecridin insani ve hukuki olmadığını vurgularken, “Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz” mesajını verdi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 25 yıldır devam eden tecrit üç yılı aşkın süredir “mutlak iletişimsizlik” halinde ağırlaşarak sürüyor. Tecrit politikalarına karşı Kurdistan, Türkiye ve dünyanın birçok yerinde “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” hamlesi kapsamında eylem ve etkinlikler gerçekleştirilirken, aynı hamle kapsamında tutsaklar 27 Kasım 2023 tarihinden bu yana direnişini sürdürüyor. İlk olarak açlık grevi eylemi ile gerçekleştiren tutsaklar, 4 Nisan itibari ile eylemlerini mahkemeleri boykot etme, telefon ve aile görüşüne çıkmama şeklinde dönüştürdü. Öte yandan Kurdistan ve Türkiye’nin farklı kentlerinde tutsak yakınlarının başlattığı nöbet eylemleri de devam ediyor.
 
İktidarın tecrit politikalarına ilişkin tepki gösteren tutsak yakınları JINNEWS’e konuştu.
 
‘Artık yeter!’
 
Tecridi kınayan Güler Seviktek, tecridin “hem dışardakilere, hem cezaevlerine hem de İmralı’ya yönelik” olduğuna dikkat çekti. Tecridin tüm halklar tarafından duyulmasını istediklerini ifade eden Güler, “Cezaevlerinde binlerce arkadaşımız var. Tecride karşı herkes ses çıkarmalı. Neden tecritten korkuyorlar? Her şey halkın elinde, artık halkın uyanması ve ayaklanması gerekiyor. Artık yeter. Aylardır adalet nöbeti eylemini sürdüren anneler var, neden o annelerin sesini duymuyorlar? Tüm dünya annelerin sesini duysun artık. Tecrit de bir an önce son bulmalı” dedi.
 
‘Tecrit ne insani ne de hukukidir’
 
Tutsak yakını Meryem Soylu da tecridin ne hukuki ne de insani olduğuna işaret etti. Meryem, “Herkes biliyor ki cezaevindeki çocuklarımız açlık grevi eylemi başlattılar ve bu eylemi Sayın Öcalan’a yönelik tecride karşı yaptılar. İnsanlık tarihine bakıldığı zaman hiçbir tutukluya yönelik böyle uzun süreli tecrit uygulanmamıştır. Cezaevindeki siyasi tutsaklar, şu anda da açlık grevlerine son verip artık görüşlere çıkmamaya başladılar. Yani siyasi tutsaklar, artık ‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz’ diyorlar. Biz ne Kürt halkına yönelik ne de Sayın Öcalan’a yönelik tecridi istiyoruz. Biz Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Herkes elini taşın altına koysun’
 
Vicdan sahibi olan herkesin tecride tepki göstermesi ve Abdullah Öcalan’ı sahiplenmesi gerektiğini vurgulayan Meryem, “Cezaevlerindeki tutsaklar tecrit son bulana kadar eylemlerine devam edeceklerini söylüyorlar. Nöbetteki anneler de aynı şeyi istiyor. Artık herkes elini taşın altına koysun” mesajını verdi.
 
‘Tecrit tüm Kürt halkına yöneliktir’
 
Son olarak konuşan Caziye Gür ise şöyle konuştu: “Bu tecrit sadece Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik bir tecrit değil, tüm Kürt halkına yönelik bir tecrittir. Annelere daha fazla acı çektirmesinler. Annelerin gözlerindeki yaşlar kurudu. Her gün savaş, her gün tutuklamalarla karşı karşıyayız. Bize bunları yaşatmaya ne hakları var? Kürt halkı artık uykudan uyansın ve ayaklansın. Ne kardeş, ne evlat hiç kimse kalmadı her gün ölümler ve tutuklamalarla karşı karşıyayız. Tüm Kürt halkı el ele versin ve bu zulmü kabul etmesin. Türkler de artık ayağa kalksın ve bize ellerini uzatsınlar, bu zulüm son bulsun.”