Cezaevlerinin önünden seslendiler: Tecrit bir an önce kaldırılsın!

  • 17:17 21 Haziran 2024
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ - “Özgürlüğe ses ver!” eylemi kapsamında, Iğdır S Tipi ve Van Cezaevi Kampüsü önünden seslenen tutsak yakınları, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce sona erdirilmesi için çağrı yaptı. Tutsak yakınları, Mêrdîn ve Amed'in ilçeleri arasında çıkan yangına geç müdahale edilmesine tepki gösterdi. 
 
Tutsak yakınları, "Özgürlüğe ses ver" eylemi kapsamında Wan ve Îdir'de cezaevleri önünde bir araya geldi. 
 
Îdir
 
İdîr’de tutsak yakınları, Tevgera Jinên Azad (TJA),  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il yönetimi ve milletvekilli Yılmaz Hun’un katılımıyla Iğdır Kapalı Cezaevi önünde açıklama yaptı. “Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı.
 
‘Cezaevleri işkence mekanizması haline geldi’
 
Cezaevi önünde açıklama yapan DEM Parti Îdir milletvekilli Yılmaz Hun,  cezaevlerinin bir “kuyu” sistemi olduğunu dile getirdi. Özelde S tipleri olmak üzere Türkiye’de bulunan bütün cezaevlerinin işkence mekanizması haline geldiğine dikkat çeken Yılmaz, “Bir ülkenin adaletine, özgürlüğüne ve demokrasisine bakmak istiyorsanız, o ülkedeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine bakmak lazım. Bugün Türkiye’de 400’ün üzerinde cezaevi, 350 binden fazla da tutsak bulunmaktadır. Bu haliyle Avrupa ülkelerinde Türkiye hak ihlalleri listesinde birinci sıradadır. Iğdır S Tipi 4 yıl önce yapılmasına rağmen 4 yılda 4 şüpheli ölüm meydana geldi. Bugün Iğdır S Tipi Cezaevi'nde çeşitli hak ihlalleri yaşanıyor; çıplak arama, ağız içi gibi ihlaller yapılıyor bu nedenle tutsaklar aileleriyle görüşmek, hastanelere dahi gitmek istemiyorlar."
 
'Mücadele sürecek!'
 
İmralı'da başlayan ve şu an cezaevleri başta olmak üzere Kurdistan ve Türkiye’nin her yerine sirayet eden tecrit sistemine karşı her yerde eylemlerin olduğunu kaydeden Yılmaz şöyle konuştu: “Buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz; kendi hukukunuza dönün. Bugün ülkede yaşanan hukuksuzlukların temel nedeni Kürt sorunudur. Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözümünü ve İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecrit sisteminin kaldırılmasını bir kez daha buradan tecridin ağır bir şekilde yürütüldüğü cezaevi önünden sesleniyoruz. Demokratik bir cumhuriyet inşa edene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
 
Wan
 
Wan'da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ve tutsak yakınları "Tecride son ver" eylemi kapsamında Van F Tipi Kapalı Cezaevi Kampüsü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.  Açıklamada, "Zindanlara ses ver" pankartı taşınırken, açıklamaya DEM Parti İl eşbaşkanları Gülşen Kurt, Veysi Dilekçi, DBP İl Eşbaşkanı Harun Okay,  Wan milletvekileri Mahmut Dindar, Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Neslihan Şedal, Abdullah Zeydan, DEM Parti Gençlik Meclisi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
 
‘Tecrit derhal son bulmalı!’
 
Burada konuşan TUHAY-DER Eşbaşkanı Çetin Uyar, “İsteğimiz o dur ki Adalet Bakanı bu annelerimizi görsün. Yapılan bu hukuksuzluklara karşı sessiz kalınmasın. Bir an önce Sayın Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen mutlak tecride son verilmeli, aile ve avukatlarıyla bir an önce görüşme sağlanmalıdır ”dedi.
 
Yetkililere çağrı!
 
Ardından konuşan Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Bilindiği üzere Türkiye cezaevlerinde 651'i ağır hasta olmak üzere binlerce hasta tutsak var. Daha dün hasta tutsak listesinde olan Yıldırım Han cezaevinde yaşamını yitirdi. Kürde düşman bu iktidar son kerteye kadar maalesef tedaviyi engelliyor ve son aşamada tedaviyi başlatıyor. Yıldırım Han gibi binlerce tutuklu arkadaşımız cezaevlerinde yaşamını yitirdi. Halen de 651’i ağır hasta olmak üzere binlerce hasta tutuklu bulunmakta ve cezaevlerinde rehin tutuluyor. Biz AKP-MHP faşist iktidarını ve bunların anayasaya ve hukuklarına uymaya davet ediyoruz”ifadelerini kullandı.
 
‘Kürtler olunca sessiz kalınıyor’
 
Yangın söndükten sonra helikopterlerin alana gittiğini belirten Gülcan, “Daha dün Şemrex ve Çınar ilçelerinde elektrik kablolarından dolayı yangın meydana geldi. Defalarca yetkililere söylemelerine rağmen hiçbir sonuç alınamadı. Ama Orman ve Tarım Bakanlığı verdiği bir röportajda şunları ifade etmişti: 'Öncesinde 40 dakikada müdahale edebildiğimiz yangınlara şimdi geliştirilmiş teknoloji sayesinde artık 10 dakikada ulaşabiliyoruz.' 105 helikopter 26 uçak ve 14 İHA olmak üzere teçhizata sahibiz. Ama ne oldu Mardin ve Amed’de sabaha doğru halk tarafından kontrol altına alınan yangına göstermelik bir şekilde geç bir saatte helikopter gönderip ateşin söndüğü yerlere su döktüler.  Sizin bu İHA’larınız, helikopterleriniz demek ki yangın Kürtlerin ve Kurdistan topraklarında olunca hareket etmiyor”şeklinde konuştu.
 
Açıklama, “Biji berxwedana zindana” ve “Her yer İmralı her yer direniş” sloganları ile son buldu.