‘Önderimizin etrafında çember olalım’

  • 09:01 21 Haziran 2024
  • Güncel
 
Gülistan Gülmüş
 
COLEMÊRG – Cezaevlerinde, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle yapılan mahkeme boykotu, telefon ve aile görüşlerine çıkmama eylemleri devam ederken, kadınlar yapılan eylemlerin sesinin Kürt halkı tarafından büyütülmesi gerektiğine dikkat çekti ve “4 parça Kurdistan’da anneler el ele verip önderimizin etrafında çember olarak davasını sürdürelim” çağrısı yaptı.
 
Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde siyasi tutsakların, 27 Kasım 2023 tarihinde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü talebiyle başlattığı eylemleri devam ediyor. İlk olarak dönüşümlü açlık grevi eylemleri gerçekleştiren tutsaklar, bunu 4 Nisan itibariyle yeni bir aşamaya taşıdı. Tutsaklar yaklaşık 3 aydır cezaevlerinde mahkemeleri boykot ediyor, telefon ve aile görüşüne çıkmıyor. Colemêrgli kadınlar tecrit ve tutsakların direnişine ilişkin konuştu.
 
‘Önderimiz bizi dünyaya tanıttı’
 
Kürt halkının davasına sahip çıkması gerektiğini belirten Zekiye Yılmaz, “Önderimiz onların elinde. Bir tutsak onların elinde olunca hak, hukuk ve adalet yok. ‘Tanklarımız, toplarımız var, Kürtler bizim esirimizdir’ diyorlar. Önderimiz bizi dünyaya tanıttı. Önderimizi bırakmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar bu yaşananları kabul etmeyeceğiz. Halkımız ayağa kalkıp bu davaya sahip çıksın. Cezaevlerinde telefon ve görüşlere çıkmayarak mücadele ediliyor. Artık bu zulüm son bulsun. Türkiye’yi de bizimle kazandılar. 2 tane amcam Çanakkale Savaşı’na katıldı. İrademizi teslim etmeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.
 
‘Buraları karakollarla zindanlara çevirdiler’
 
Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridi hatırlatan Emine Alkış, siyasi tutsaklardan yaklaşık 3 aydır haber alamadıklarını kaydederek, “3 yıldır önderimizden ne ailesi, ne avukatı ne de bir başkası haber alabiliyor. Bizler de ondan haber almak istiyoruz. 4 parça Kurdistan’da anneler el ele verip önderimizin etrafında çember olarak davasını sürdürelim. Çünkü bizler anneyiz ve barışı istiyoruz. Bizler dilimizin, kimliğimizin davasını yapıyoruz. Burası Kürtlerin yeridir. Buraları  karakollarla zindanlara çevirdiler. Tutuklularımızdan 3 aydır haber alamıyoruz. Anneler tutsak anneleriyle sırt sırta verip mücadeleye devam etmeli” dedi.
 
’50 gündür görüşe çıkmıyorlar’
 
Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve tutsakların eylemlerine dair değerlendirmelerde bulunan Asiye Tay ise şunları dile getirdi: “Tutuklularımız 50 gündür ne telefona ne de görüşe çıkıyorlar. Tutsaklarımızın üzerindeki tecridi kaldırmaları için bütün dünyadaki annelere çağrıda bulunuyoruz. Bizler de anneyiz ve yüreğimiz yanıyor. Bütün anneler ele ele verip tutsaklara sahip çıksınlar.  Bizler barış ve eşitlik istiyoruz. İnsanlar çocukları yaşasın diye doğuruyor, ölsünler diye değil.”
 
‘En büyük görev kadınlara düşüyor’
 
Züleyha Çalman da tecride karşı en çok kadınların mücadele etmesi gerektiğinin altını çizerken, bunun nedenini ise “Elbette ki bugün önderimize gerçekleştirilmiş olan tecrit tüm Kürt toplumuna ve Orta Doğu halklarına da gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bizim tek parça Kurdistan’da ve diasporada bir direniş hamlesi gerçekleştirmemiz gerekiyor. En büyük görev biz kadınlara düşüyor. Çünkü bizi yeniden var eden  Prometheus’umuz şu anda tecrit altında. Dolayısıyla bizim ona sahip çıkmamız gerekiyor. Her Kürt bireyi duyarlılık göstermeli, cezaevlerinin önüne akmalı. Bizler ancak bu şekilde zindanlardaki direnişi güçlendirebiliriz. Direnmekten başka çözüm yok” sözleriyle açıkladı.