Rojda Aydın

 

MÛŞ - Vartinis Katliamı’nın ardından göz altına alınan ve 30 yıldan bu yana kendisinden hiçbir haber alınamayan Hüseyin Uğurlu’nun eşi Asiye Uğurlu, yaptıkları hiçbir başvurudan sonuç alamadıklarını belirterek, hala gözünün yolda olduğunu söyledi.  

 

3 Ekim 1993 tarihinde Mûş’un Telî (Korkut) ilçesine bağlı Vartinis’te aralarında çocukların da olduğu 9 kişi yakılarak katledildi. Aynı aileden Nasır Öğüt, Eşref Öğüt, Sevim Öğüt, Savda Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt, Çınar Öğüt, Mehmet Şakir, Mehmet Şirin katledildi. O dönemde katliama tepki gösterenlerden Hüseyin Uğurlu da gözaltına alındı. Dönemin Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu tarafından gözaltına alınan Hüseyin Uğurlu’dan 30 yıldan bu yana herhangi bir haber alınamıyor.  

 

Hüseyin Uğurlu’nun eşi Asiye Uğurlu, yaşananlara ilişkin JINNEWS’e konuştu. 

 

Katliamdan sonra gözaltına alındı

 

Katliamın üzerinden uzun bir zaman geçtiğini belirten Asiye, hastalığından dolayı şimdi birçok şeyi de hatırlayamadığını söyledi. Hüseyin'in gözaltına alınmasına ilişkin Asiye, “30 yıl önce devlet güçleri evimize baskın yaptı ve eşimi gözaltına aldı. O dönemde köydeki konutlarda çatışma çıktı. Evlere baskın düzenlendi. Kimi buldularsa  götürdüler. Vartinis Katliamı olduğunda o aileyi yaktılar. Eşim köy meydanında olaya tepki gösterdiği için aynı gece göz altına alındı. İlk gözaltına alındığında 12 gün sonra bırakıldı. Bir ay sonra yeniden evimize baskın düzenlendi ve eşim bir kez daha gözaltına alındı. Eşim o gün hastaydı. Belediyenin önüne götürdüler. Eşimle birlikte 21 kişi gözaltına alındı. Köylüleri belediyeye getirerek çıplak bir şekilde işkence yaptılar. 20 kişinin tümünü bıraktılar ancak eşimi serbest bırakmadılar” dedi.  

 

İşkence yapılıyor

 

Hüseyin ile birlikte gözaltına alınanların ona karakola kadar işkence yapıldığını gördüklerini dile getiren Asiye, sonrasında Hüseyin'in Mûş’a gönderildiğini söyledi. Gözaltındayken Hüseyin'in kendilerine gösterilmediğini belirten Asiye şunları anlattı: "Kaç “ez karakola gittik ancak bize göstermediler. Emniyete gittik, savcılığa gittik ama kimse bize bir şey söylemedi. Sorduğumuzda bize ‘görmedik, yanımızda değil’ diyorlardı. Karakola gittiğimizde yine onu soruyorduk. Emniyette oğluma ‘birkaç kişinin ismini ver babanı sana gösterelim’ diyorlardı. O zaman çocuklarım daha küçüktü. En küçüğü 3 yaşındaydı.”

 

30 yıldır kayıp

 

O dönemde Vartinis’te halka koruculuk dayatıldığını dile getiren Asiye, halkın kabul etmemesinden dolayı da baskının arttığını söyledi. Asiye, dönemin karakol komutanının halka “Vartinis altın gibi bir köy burayı size dar edeceğim” ifadelerini kullandığını söyledi. Asiye, eşinden 30 yıldır bir haber alamadıklarını belirterek, “Nereye götürdüklerini bilmiyorum. Hiçbir haber alamadık. Birçok yere başvurduk. Ancak bize hiçbir yanıt vermediler. Biz DNA’da verdik, ondan da sonuç çıkmadı. Onu götürdüklerini biliyorduk ancak başına ne getirdiklerini bilmiyorduk. Şimdiye kadar da hiçbir iz yok. Dava açtık ama dava kapatıldı” dedi. 

 

Son fotoğraf…

 

 

Eşinin katledilen Nasır Öğut ile birlikte İstanbul’da çektirdikleri fotoğrafını gösteren Asiye, “En son fotoğrafı buydu. Birbirlerini çok seviyorlardı. Sürekli birliktelerdi. Bu fotoğraf katilamdan 3-4 yıl önce çekilmişti. Gözüm hala yollarda. Ölünceye kadar da gözüm yolda olacak” ifadelerini kullandı. 

 

2 yıl sonra ölüm ilanı

 

Hüseyin’in kaybedilmesinden 2 yıl sonra ölüm ilanının yapıldığını bundan da aileye herhangi bilgi verilmez. Köy muhtarının aileye söylemesi ile birlikte aile durumdan haberdar olur.