Gazeteciler: Özgür basın bu yolda yürümeye devam edecek! 2024-12-20 13:05:37   AMED - MKG ve DFG, katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan için yaptıkları ortak açıklamada, tek “Özgür Basın bu yolda yürümeye devam edecek” dedi.    Kuzey ve Doğu Suriye’de SİHA saldırısı sonucu katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’a ilişkin Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Amed Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri, kurum temsilcileri, DİSK Basın İş Amed Temsilcisi Hakkı Boltan ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Amed Temsilcisi Mahmut Oral ve gazeteciler katıldı.    Açıklamada gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in fotoğraflarının yer aldığı “Kalemimizde, kameramızda yer kalmayacak” pankartı açıldı. Açıklamada sık sık “Özgür Basın susturulamaz”, "Baskılar bize yıldıramaz", "Şehit namırın" ve "Ey şehit xwina we erdê namine" sloganları atıldı.    Polisin tüm engel ve barikatlarına rağmen açıklama dernek binası önünde yapıldı. Açıklamayı DFG Eşbaşkanı Selman Çiçek okudu.    ‘Bu mücadele asla durmadı’   Selman Çiçek, yıllardır Özgür Basın'ın Kürdistan'da, Orta Doğu'da ve dünyanın dört bir yanında hakikatleri duyurmak için çalıştığını belirtti. Selman Çiçek, "En zor şartlarda tüm riskleri ve tehlikeleri göze alarak gerçekleri halka duyurmanın arayışında oldu ve halen o arayışını sürdürüyor. Bu arayışta birçok arkadaşımız katledildi, birçoğu tutuklandı. Ama bu mücadele asla durmadı.  40 yılı aşkın süredir JİTEM’cilere, kontralara, çetelerin saldırılarına rağmen gerçekleri duyurmaktan asla taviz vermedi. DAİŞ, Orta Doğu'nun birçok yerinde vahşet uygularken, hakikati duyuranlar en çok Özgür Basın çalışanları oldu. DAİŞ, hakikatler duyulmasın diye gazetecileri hedef alıp katletmekten geri durmadı. Denizler, Nujiyanlar bu mücadelenin yol göstericileri oldular” dedi.    ‘Cihan özgürlüğe susayan kadınların sesi oldu’   Özgür Basın'ın Şengal'de, Kobanê'de, Reqa'da DAİŞ’in vahşi uygulamalarını dünyaya duyurduğunu kaydeden Selman Çiçek, aynı zamanda yaşamları pahasına gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediklerini ifade etti. Selman Çiçek, “Savaşın en çok hedefi haline gelenler şüphesiz ki gazeteciler oluyor. Bugün de iki gazeteci arkadaşımızın katledildiğini öğrendik. Her iki arkadaşımız, DAİŞ Kobanê'ye saldırırken günlerce haber peşinde koştular. Kobanê’nin özgürlüğünü dünyaya duyurdular. Nazım Daştan ilk günden son güne kadar Kobanê direnişinin hem tanığı hem de sesi oldu. Cihan Bilgin DAİŞ’in vahşet merkezine dönen Rakka’nın özgürleştirilmesi hamlesinde ilk günden son güne kadar esaret altında tutulan ve özgürlüğe susayan kadınların sesi oldu. Kamera ve not defterleriyle nerede bir karanlık odak varsa aydınlatmak için mücadele ettiler” şeklinde belirtti.    Selman Çiçek devamında şu sözlere yer verdi:    “Ne var ki DAİŞ’i Kobanê üzerine saldırtanlar, DAİŞ’in arka bahçesi olanlar, DAİŞ yenilince bugün başka isimler altında tekrardan Kobanê’ye saldırı hazırlıkları yapıyorlar. Nazım ve Cihan bu gerçeği dünyaya duyurdukları için hedef alındılar. Nazım Daştan katledilmeden bir kaç saat önce sanal medya hesabından şöyle yazmış: ‘Ateşkes iddialarının aksine Türkiye ve bağlı çeteleri Kobanê başta olmak üzere Rojava'ya büyük saldırı hazırlığında. Suriye’de kirli planlar devreye konuluyor. Özellikle dünyada özgürlük mücadelesinin sembolü haline gelen Kobanê düşürülmek isteniyor.’Ancak Türkiye Kürtlerle bir sorunları olmadığını söylüyor.’ Eğer gerçekten sorun yoksa o zaman Nazım ve Cihan neden katledildi? Tek derdi Kürt kazanımlarını ortadan kaldırmak olanlar, elinde sadece kamera olanları uçaklarla bombalıyorlar.    Esas sorumlu bu planları yapanlardır   Bir yandan demokrasi ve barış diyenler diğer yandan Kürt halkı özgür yaşamasın diye her türlü saldırı hazırlığındalar. Demokrasi havarisi kesilenler, söz konusu Kürtler olunca en kirli savaşı yürütmekten geri durmuyor. Bu gerçekler açığa çıkınca da gazetecileri katlediyorlar. Kirli planları deşifre edilince hunharca saldırıyorlar. Kirli planlarından vazgeçeceklerine suçu gazetecilere yüklüyorlar. Oysa esas sorumlu bu planları yapanlardır.    Kirli planları ortaya çıkardırlar   Nazım ve Cihan bizzat savaş alanlarına gidip halkı durumdan haberdar etme arayışındaydılar. Her iki arkadaşımız kirli planları ortaya çıkarmanın yanı sıra özel savaş medyasının yalanlarını gözler önüne serdiler.  Yine son paylaşımlarından birinde Nazım şunu diyor, ‘Korku, panik ve tedirginlik özel savaş medyasının en çok beslendiği aygıtlardır. Dezenformasyon ve manipülasyon üzerinde bir atmosfer yaratılmaya çalışılıyor. Rojava bunlara karşı da savaşıyor. Öz gücünden yoksun bir temelin algısı ve bakış açısı, karşıya artı olarak geçer.’”   Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz   Cihan Bilgin günlerdir saldırı altında olan Tişrin Barajı'ndan son gelişmeleri dünyaya duyurdu. Yandaş medyanın gerçekleri örtbas eden zihniyetini açığa çıkarmak ve halkı habersiz bırakmamak için tüm tehlikeleri göze alarak çalışmalarını sürdürdü. Onlar her zaman hakikatin sesi oldular. Son anlarına kadar da Rojava’nın sesi oldular. Biz de her ne olursa olsun onların kamera ve kalemlerini yerde bırakmayacağız. Asla gerçeği duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz.  Özgür Basın hakikatleri duyurmaya devam edecek. Onların amaçlarını gerçekleştirinceye kadar Özgür Basın bu yolda yürümeye devam edecek.”   Açıklama, “Özgür Basın susturulamaz” sloganıyla sona erdi.