Gazeteci Pelşin Çetinkaya: Hakikati yansıtmaktan vazgeçmeyeceğiz 2024-11-07 09:06:03     AMED - Êlih’te kayyım atamalarına karşı halkın direnişini takip ederken  işkence ile gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılan gazeteci Pelşin Çetinkaya, “Kent bir cezaevine dönüştürülmüş" ifadesini kullandı. Pelşin Çetinkaya, "İktidarın tek sesli medya isteğine karşı, biz özgür basın olarak hakikati yansıtmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.    İçişleri Bakanlığı talimatıyla Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi, Êlih ve Riha’nın Xelfetî belediyelerine kayyım atandı. Kayyımlara karşı halk direnişe geçerken, bölgede bulunan gazeteciler de tepki gösteren halkla işkenceye maruz kalarak gözaltına alındı.   İşkenceyle gözaltına alınan ve sonrasında serbest bırakılanlardan biri de muhabirimiz Pelşin Çetinkaya.    Pelşin Çetinkaya, devam eden direnişte polis işkencesini anlattı.   ‘Kent cezaevine dönüştürülmüştü’   Kürdistan kentlerine 3’üncü kez kayyım atadığını anımsatan Pelşin Çetinkaya, Êlih Belediyesi’ne kayyım atanır atanmaz bölgeye gittiğini ve gelişmeleri takip ettiğini belirtti. Êlih  kent merkezinin kayyım atandığı gibi abluka altına alındığını ifade eden Pelşin Çetinkaya, “Kent bir cezaevine dönüştürülmüştü. İradelerine sahip çıkmak için halk Êlih Belediyesi önüne akın ediyordu. Tabi bunu gören polisler bir bariyer daha ekliyordu. Artık akşama doğru o bariyerler belediyeden çok uzun bir mesafeye kadar ilerlemişti. Çünkü yurttaşlar akın akın belediyenin önüne geliyor, iradelerine sahip çıkmak için yürüyüş yapıyordu. Fakat polisler ve bariyerleri ile yurttaşların belediyenin önüne, gelmesine izin verilmedi. Orada aslında yurttaşlar polislere saldırmıyordu, belediyeye girmek istiyordu. Hakkı için mücadele veriyordu. Kendi iradeleriyle seçtikleri belediyeye girmek isteyen halk polis şiddetiyle karşı karşıya kalıyordu” dedi.   ‘Tepki gösterenler de işkenceye maruz kaldı’   Halkın tepkisini göstermesiyle saldırıların başladığına dikkat çeken Pelşin Çetinkaya, polis işkencesini kayıt altına almak istediklerinde ise saldırıya maruz kaldıklarını ve kameralarına el konulmak istendiğini vurguladı. Pelşin Çetinkaya, “Gazeteci olduğumuzu belirtmemize rağmen işkenceyle gözaltına alındık başka bir gazeteci arkadaşımla. Yurttaşları köşelere çekerek işkence ediyorlardı, bunu kayıt altına almak isteyenler de aynı muameleyi görüyordu. Kamusal alanda açık açık yapılan işkencenin kayıt altına alınmasına izin verilmiyor. Yurttaşlara ve bizlere cinsiyetçi söylemler çok fazla kullanılıyordu. İşkencelerini kayıt altına almak istedikçe sözlü tacizlere ve işkenceye maruz kaldık. Bizlere dönük polisin saldırısına tepki gösteren yurttaşlar da polis işkencesine maruz kalıyordu” sözlerini kullandı.   ‘Gazeteci arkadaşımın kamerasını kırdılar’   Gülistan Caddesi’nde yapılan açıklamayı takip etmek için o alanda bulunduğunu dile getiren Pelşin Çetinkaya,  sözlerine şunları ekledi: “Binlerce kişi iradelerine sahip çıkmak için bir araya geldi. Açıklama biter bitmez o alanda yazarken, yeniden insanlara saldırılar gerçekleştirildi. Ben de o saldırı alanlarını çekerken, polis saldırısıyla karşılaştım. Gazeteci olduğumu belirtmeme rağmen yerlerde yapılan işkenceyi kayıt altına almam engellendi. O sırada başka bir gazeteci arkadaşıma müdahale edilerek işkenceyle gözaltına alınmak istendi. Ben arkadaşımın gazeteci olduğunu belirtmeme rağmen beni de ortalarına alarak yerlerde sürükleyerek gözaltına alındım. Gazeteci arkadaşımın fotoğraf kamerasını kırdılar. Onların işkencesini kayıt altına aldığımız için gözaltına alındık.  Telefonumu açmamı istediler, açmak istemediğimi belirtince bir kez daha kadın polisler tarafından saçım çekildi. Gözaltı aracına bindirildiğimiz de 8 kişiydik. Araçta bulunanlara işkence devam etti. Birçok kişinin başına basıldı, burunları kırıldı.”   ‘İktidar tek sesli medya istiyor’   Araçta da ters kelepçe ile tutulduğunu dile getiren Pelşin Çetinkaya, “Kimliğimi alıp GBT kontrolü yaptıktan sonra elim ters kelepçe olmasına rağmen kimliğimi üstüme atarak, ‘bu sana çok bile’ gibi sözler kullanıldı. Durmadan psikolojik şiddete maruz kalıyorduk, bir yurttaşın, ’ben oradan geçiyordum’ sözlerine karşılık bir polis, ‘Berkin Elvan gibi ekmek almaya mı gittin’ cevabı verdi. Yani bizlere dönük saldırıları biliyoruz. Özgür basına iktidarın yaklaşımı ortada. İktidar tek sesli bir medya istiyor. Biz, bunu kabul etmediğimiz için bugün hedef halindeyiz. Biz en yalın şekilde halka yapılan işkenceyi göstermek istedik ve yaşananların yansıtılmaması için bunlar yapılıyor. Bugün ana akım medya bu işkenceyi asla vermezken, biz bunları ifşa ediyoruz. İşkenceleri kayıt altına aldığım için bugün bu saldırıya maruz kaldım. Hakikati ortaya çıkardığımız için bugün gözaltına alınıyoruz” sözlerini kullandı.