Gözaltılara tepki: Bedeli ne olursa olsun dilimiz için mücadele edeceğiz 2024-09-24 12:13:00     AMED - MED-DER ve Payîz Pirtûk’a sabah saatlerinde düzenlenen baskına ve gözaltılara ilişkin yapılan açıklamada, saldırıların tecritle alakalı olduğu belirtilirken, “Hocalarımız gözaltında olabilir ama bizim kurumlarımız çalışansız kalmaz. Her Kürt bir öğretmendir, çalışandır” denildi.   Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı bir soruşturma gerekçesiyle Amed'de Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Payîz Pirtûk ve çok sayıda eve sabah saatlerinde polisler tarafından baskın düzenlendi. Kürtçenin lehçelerinde dil eğitimi veren derneğin çok sayıda çalışanı ve yöneticisi gözaltına alındı. Baskınlara ve gözaltılara ilişkin MED-DER öncülüğünde Amed’in Peyas (Kayapınar) ilçesinde bulunan kurum önünde basın açıklaması yapıldı. “Ziwan Estbiyasyiş o, siwan xwebûn e” tişörtleri giyilen açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi milletvekilleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanları, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.   Ellerinde “Özgür dil, özgür toplum” yazılı lolipop taşıyan katılımcılar, üzerinde “Ziman xwebûn e/Dilimiz varlığımızdır” yazılı tişörtler giydi. “Her dem Kurdî, her der Kurdî” pankartının açıldığı açıklamada, “Bê ziman jiyan nabe” (Dilsiz yaşam olmaz), “Bijî zimanê Kurdî” (Yaşasın Kürt dili) ve “Zimanê me rumeta me ye” (Dilimiz onurumuzdur) sloganları atıldı.   Saldırıların temeli ‘Tecrit’   Burada ilk olarak konuşan DBP Amed İl Eşbaşkanı Sultan Yaray, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten dolayı bu saldırıların olduğuna dikkat çekerek, “Kürt halkının başına gelmeyen kalmadı ama yine de Kürt halkı varlığından vazgeçmedi. Bütün dünya Kürt halkı üzerindeki baskıları görsün. 2 milyon çocuk eğitime başladı. Çocuklar kendi diliyle eğitime başlayamadı. Kürt yüzyıl önceki Kürt değil. Kürtleri korkuyla sindiremezsiniz. Kürtler ölümden korkmadı, her zaman diline sahip çıktı. Dil eğitimi veren bütün arkadaşlarımızı gözaltına aldılar. İyi bilsinler ki biz dilimizle, kimliğimizle varız. Kimse bizi özgürlük isteğimizden vazgeçiremez. Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olmasaydı bugün bunu yapamazlardı. Abdullah Öcalan şahsında Kürtlerin sesini kısmak istiyorlar ama Kürtlerin sesini kısamazsınız” şeklinde konuştu.   ‘Kürt dili kırmızı çizgidir’   Ardından açıklama metnini MED-DER çalışanı Mehmet Asena okudu. AKP-MHP iktidarına karşı mücadelelerinin süreceğini belirten Mehmet, “Kürt dili onurumuz, değerimiz, kimliğimizdir, kırmızı çizgimizdir. Bugüne kadar birçok kültüre kaynak olmuş. O yüzden Kürt diline saldırılar sadece Kürtlere karşı değil, insanlığa karşıdır. Kürt kurumlarına saldırarak Kürt dilini ortadan kaldırmak istiyorlar. İyi bilinsin ki, Kürtler olarak onlarca yıldır Kürt dilinin özgürlüğü için büyük bir mücadele veriyoruz. Hiçbir zaman boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Mücadelemizi daha da yükselteceğiz. Bedeli ne olursa olsun, Kürt dili eğitim dili olana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” sözlerine yer verdi.   ‘Kürt dili için her yeri eğitim yeri yapalım’   Mehmet, Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılması çağrısı yaparken, şunları ekledi: “Kürt dili önündeki engelleri kaldırın. Kürt dilinin eğitim dili olması için ne gerekirse yapın. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın. Özel olarak bütün halklarımıza, kurumlarımıza, aydınlara, yurtseverlere, demokratlara, vicdan sahiplerine sesleniyoruz, Seferberlikle Kürt dil mücadelesini yükseltelim. Kürt dili için her yeri eğitim yeri yapalım. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecritle bu saldırılar bağlantılı. Bu yüzden her yerde mücadelemizi yükseltelim, genişletelim. Kürt dili varlığımız, onurumuzdur.”   ‘Hocalarımız gözaltında olabilir ama kurumlarımız çalışansız kalmaz’   Son olarak konuşan DEM Parti Amed Milletvekili Serhat Eren, MED-DER eğitmenlerinin, çalışanlarının tümünün gözaltına alındığını hatırlatırken “Hocalarımız gözaltında olabilir ama bizim kurumlarımız çalışansız kalmaz. Her Kürt bir öğretmendir, çalışandır. O yüzden onlardan aldığımız bayrak asla yere düşmeyecek. Biz o bayrağı yükselteceğiz, dilimiz için direneceğiz” şeklinde konuştu.   Açıklama oturma eylemiyle son buldu.   Öte yandan eylemin ardından Amed Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde akşam saat 17.30’da baskınlara karşı Şêx Saîd Meydanı’nda kitlesel açıklama yapılacağı duyuruldu.