Katledilen gazeteciler için eylem: Daha da çoğalacağız 2024-08-26 19:36:21     İSTANBUL - Katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn için Şişhane Meydanı’nda yapılan eylemde, “Bizler ne dün, ne bugün, ne de yarın kalemimizi iktidarların yalanları için kullanmayacağız. Sizler saldırdıkça biz gazeteciler, halkların haber alma hakkına sahip çıkanlar olarak daha da çoğalacağız” denildi.    Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentine bağlı Seyîdsadık ilçesinde 23 Ağustos’ta Türkiye’ye ait SİHA ile gerçekleştirilen saldırıda katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn için kadın gazeteciler öncülüğünde Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda eylem gerçekleştirildi. Eyleme, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Özgül Saki ve İstanbul İl Örgütü üyeleri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD),  Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Basın Yayın ve Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş) üyeleri ve çok sayıda kurumdan gazeteciler katıldı.    Sık sık “Özgür basın susturulamaz”, “Jin Jiyan azadî”, “Şehit namırın” sloganın atıldığı eylemde “Özgür basın susturulamaz” pankartı açılırken, “Baş eğmediler baş eğmedik baş eğmeyeceğiz”, “Hakikatin izindeyiz” ve “Apê Musa’nın küçük generalleri burada” dövizleri ile katledilen gazetecilerin fotoğrafları taşındı. Açıklamayı, kitle adına gazeteci Reyhan Hacıoğlu okudu.    ‘Gazetecilik mesleğinin onurunu korumak daha ağır bir bedel gerektiriyor’   Yargı kıskacı ile özgür basın çalışanlarının iş yapamaz hale getirilmeye çalışıldığının altını çizen Reyhan, hakikati halklara ulaştırmaya çalışan Kürt gazetecilerin, özgür basın çalışanlarının hedef alındığını söyledi. Reyhan, “Özellikle son birkaç yılda birçok yerde Kürt gazetecilere suikastlar düzenlendi, araçları hedef alındı ve katledildi. Bir yıl önce Qamişlo'da JIN TV çalışanlarının aracı bombalanırken, 2 yıl önce yine Süleymaniye'de gazeteci Nagihan Akarsel katledildi ve bu saldırıların son örneğini ise 23 Ağustos günü Süleymaniye’de seyir halindeki bir araca yapılan SİHA saldırısında gördük. Saldırıda özgür basın çalışanları, gazeteci arkadaşlarımız Gülistan Tara ve Hêro Bahadîn hayatlarını kaybetti, 1'i ağır 6 Chatr Medya çalışanı gazeteci ise yaralandı. Bu saldırı bizlere gösterdi ki, gazetecilik mesleğinin onurunu korumak, dayanışmak her zamankinden daha ağır bir bedel gerektirirken, aynı zamanda her zamankinden daha önemli bir noktada” ifadelerini kullandı.    ‘Arkadaşlarımızın haberi sanmasınlar ki yarım kalacak’   “Bizler ne dün, ne bugün, ne de yarın kalemimizi iktidarların yalanları için kullanmayacağız” diyen Reyhan, halkın, direnişin sesi olmaya devam edeceklerini belirtti. Reyhan, “Tıpkı Gülistan ve Hêro gibi bir haber çalışması için yola çıkan arkadaşlarımızın haberi sanmasınlar ki yarım kalacak. Bizler; muhalifler, kadınlar, gazeteciler, özgür basın çalışanları olarak kalemlerini de, kameralarını da sahipsiz bırakmayacağız. Biliyoruz ki dünya üzerinde sürdürülen savaşlarda ilk hedef alınanlar gazeteciler ve özellikle kadınlar oluyor. Bugüne kadar onlarca gazeteci katledildi, katlediliyor. Gazze'de de, Ukrayna'da da aynı şeyi görüyoruz, aynı şeyi yaşıyoruz.  Buna karşı dünyanın neresinde olursa olsun gazeteciliğin suç olmadığını haykırmak ve özgür bir dünya için hayatlarını kaybeden arkadaşlarımızın sorumluluklarını omuzlamak bizlerin görevidir” dedi.    Uluslararası kurumlara çağrı: Saldırılara dur deyin   Reyhan, son olarak şunları dile getirdi: “Biliyoruz ki iktidarın birçok cephede işçinin, emekçinin, halkların cebinden alarak sürdürdüğü bu savaşta da özgür basın çalışanı gazetecilerin hedef alınması tesadüf değil. Ancak yine biliyoruz ki; büroları bombalanan, arkadaşları sokak ortasında katledilen bu geleneğin ki Gülistan'ın da kendi sözleri ile dediği gibi; ‘Biz direnişçi bir geleneğin ardıllarıyız’ sözleri ile ardılları yollarına devam edecek ama daha güçlü olarak. Çünkü biz, bu saldırıların asıl amacının halkların haber alma hakkına yönelik olduğunu bilenler olarak diyoruz ki; sizler saldırdıkça biz gazeteciler, halkların haber alma hakkına sahip çıkanlar olarak daha da çoğalacağız. Yine son olarak uluslararası kurumlara da buradan seslenmek istiyoruz; Her yıl yayınladığınız düşünce ve ifade özgürlüğü sıralamasında giderek geriye düşen bir ülkede çalışan gazeteciler olarak, bizlere yönelik bu saldırılara karşı sizleri tutum almaya çağırıyoruz. Sessizliğin daha çok cesaret verdiğini bilerek, haber alma hakkı ve gazetecilik mesleği için bu saldırılara dur deyin ve yanımızda olun.”   Eylem, katledilen gazetecilerin mücadelesinin sürdürüleceği mesajının verilmesi ve  “Jin jiyan azadî” sloganı ile son buldu.