İHD Marmara Depremi'nde yaşamını yitirenleri andı 2024-08-17 14:50:08     İSTANBUL -  İHD  İstanbul Şubesi, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 25. yılında yaptığı açıklamada, 25 yıl içinde alınmayan önlemleri ve rant odaklı kentsel dönüşüm projelerini eleştirerek, depremde yaşamını yitirenleri andı. Açıklamada, güvenli binalarda yaşamanın bir insan hakkı olduğu vurgulandı.   İnsan Hakları Derneği (İHD), 17 Ağustos 1999’da Gölcük merkezli 7,4 büyüklüğünde meydana gelen Marmara Depremi’nin 25’inci yıldönümü dolayısıyla Beyoğlu’nda bulunan şube binası önünde “17 Ağustos 1999 25 yıl geçti, önlem yok; deprem değil, bina öldürür” pankartını açarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İHD İstanbul Şube Sekreteri Oya Ersoy okudu.   ‘Yapıların tamamı 4 kere dönüştürülebilirdi’   25 yıl içerisinde Çewlîg’de (Bingöl), Wan’da (Van), Xarpêt’de (Elazığ), İzmir’de ve Mereş merkezli 11 ili etkileyen depremler yaşandığını söyleyen Oya, her deprem sonrasında mecliste deprem araştırma komisyonları kurulduğunu, planlar yapıldığını ama hepsinin kağıt üzerinde kaldığını belirtti. Oya, “İnşaata dayalı ekonomi politikalarıyla şehirler betona boğuldu. Deprem toplanma alanlarına alışveriş merkezleri, plazalar dikildi. Afet riski gerekçesiyle ‘kentsel dönüşüm’ uygulamaları hızlandırıldı, ancak rant odaklı projeler yapıldı. İstanbul’da son 20 yılda tamamlanan ve yapımı devam eden büyük ölçekli inşaat projeleri, mevzuata aykırı uygulamalar ve imara açılan alanlarda üretilen inşaat alanları ile elde edilen 1,4 trilyon lira maddi kazanç ile İstanbul’daki orta ve üzeri riskli yapıların tamamı 4 kere dönüştürülebilirdi” dedi.   ‘Sorumluluk halkın sırtına yüklenemez’   Şehirleri depreme dirençli hale getirmek yerine, 21 yılda 7 kez çıkarılan imar afları ile depremin yıkıcı etkisinin daha da artırıldığını vurgulayan Oya, 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce “İmar Barışı” adı altında çıkarılan imar affıyla, afet riski altındaki alanlarda olup olmadıklarına bakılmaksızın 3 milyon 119 bin 947 kaçak ve imara aykırı yapı için yapı kayıt belgesi verildiğini söyledi. Oya, “Dönemin Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Mehmet Özhaseki, ‘imar affı’ programı kapsamında 40-50 milyar TL toplanmasını umduğunu, bu paranın da ‘depreme karşı kentsel dönüşüm’ amaçlı belediyelere sıfır faizle verileceğini söyledi. Özhaseki’nin sözleri vaat olarak kaldı. İmar affıyla toplanan 23,5 milyar TL civarındaki paranın nasıl kullanıldığı açıklanmadı. Son yaşadığımız 6 Şubat depremlerinde ise; iktidarın deprem öncesi hazırlık, deprem anı ve deprem sonrasına dair hiçbir planı olmadığı açık bir şekilde görüldü. 17 Ağustos depreminin 25. yılında depremde kaybettiklerimizi anarken bir kez daha hatırlatıyoruz: Yüzde 98’i aktif ve farklı deprem kuşakları üzerinde yer alan bir deprem ülkesinde yaşıyoruz. Depreme karşı mücadele, yerel ve merkezi iktidarların görevidir. ‘Riskli binalarda oturmayın’ diyerek sorumluluk halkın sırtına yüklenemez. Güvenli binalarda, deprem dirençli şehirlerde yaşamak bir insan hakkıdır” ifadelerini kullandı.