TJA’dan kadın buluşması: Tecrit ve köleliği reddediyoruz 2024-08-10 18:17:24   İSTANBUL - TJA öncülüğünde gerçekleştirilen kadın buluşmasında,  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarına dikkat çekildi.   Tevgera Jinên Azad (TJA),  öncülüğünde  tecrit ve cezaevlerinde yaşanan  mücadeleye  dikkat çekmek amacıyla Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DMP Parti) Bağcılar ilçe Örgütü’nde kadın buluşması gerçekleştirdi. Buluşmanın yapıldığı salona “Biz annelerin gücü ve direnişiyle özgürlüğümüz kazanacağız” pankartı açıldı. Buluşamaya, DEM Parti Van Milletvekili Gülderen Varlı, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER), Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) Barış Anneleri İnisiyatifi ile onlarca kadın katıldı.   Buluşmada ilk olarak  söz alan Barış Anneleri İnisiyatifinden Güler Buğday söz aldı.  Yaşanan savaştan dolayı en fazla annelerin acı çektiğini söyleyen Güler, “Bütün annelerin acısı tektir. Bugün Abdullah Öcalan’ın tecrit altına alınması aynı zamanda cezaevinde bulunan çocuklarımızın da  tecrit altına alınmasıdır. Tecrit politikalarında karşı mücadele etmek her annenin sorumluluğudur. Bizlerde bu mücadeleyi sürmekte kararlıyız. Düşman bugün annelerden çok kokuyor çünkü annelerin mücadelesi demem aynı zamanda toplumun da mücadelesi demektir. Biz çocuklarımıza sahip çıkarsak, değerlerimiz de sahip çıkmış oluyoruz. Bu savaşı durduracak kişiler biz annelerdir. Bu yüzden bizim bir arada olmamız önemlidir. Tecrit karşı barış mücadelesi ancak bizim birlikteliğimizle mümkündür” dedi.   ‘Tecrit ve köleliği redediyoruz ‘   Arından söz alan Wan vekili Gülderen Varlı, Kürtlerin yıllardır ölüm ve göçertme politikalarıyla karşı karşıya kaldığını ve buna karşı büyük bir direnişi  sergilediklerini ifade etti. 15 Ağustos’un Kürt direnişi açısından önemli olduğunu kaydeden Gülderen, “Kürt halkı yıllardır soykırım ve göçertme politikalarında karşı varlık ve yokluk mücadelesi veriyor. Uzun bir süredir PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde mutlak bir tecrit var. Ama bu tecrit sadece Sayın Öcalan üzerinde değil, bütün cezaevlerinde yayılmıştır. Cezaevlerinde tutsaklara ölüm ve kölelik dayatılıyor. Biz geçmişte olduğu  gibi bugünde bu tecrit politikalarını ve köleliği reddediyoruz” diye vurguladı.   ‘Tecridi kırmak mücadele ile mümkün’   Tecrit politikalarının sadece Abdullah Öcalan üzerinde sürmediğini bunun tüm topluma sirayet ettiğini altını çizen Gülderen, sözlerini şöyle dürdürdü: “Bu ülkede her gün bir kadın katlediliyor, şiddet, tacizin, tecavüzün çoğalmansın nedeni tecrit politikalarıdır. Sistem kendi varlığını Kürt halkını yok etme politikası üzerinde var ettiyse;  bizde kendi varlığımız direniş ve var olama üzerinde kurmuşuz.  Bu yüzden mücadeleyi yükselterek tecridi kırmak bizim elimizde.”   ‘Örgütlülüğümüzü sağlarsak önümüzde kimse duramaz’   Cezaevlerindeki köleleştirme ve biat ettirme politikalarının özellikle devreye konulduğunu kaydeden Gülderen, “Bu ülkede binlerce insan adalet arıyor ama kimse adaleti bulamıyor. Bu konuda en iyi örnek Emine Şenyaşar’dır. Emine Şenyaşar düşmanın karşı ben bu zulmü kabul etmiyorum ve Adalet istiyorum dedi. Bu anlamda özgürlük mücadelesini yürüten anneleri üzerinde büyük bir sorumluluk düşüyor. Daha çok bir araya gelmek ve örgütlenmek tecrit politikalarında verilecek en iyi yanıttır. Özel savaş politikalarıyla bizim moralimizi bozmak istiyorlar.  Bu gün Kürdistan’da yürütülen kirlik savaş politikaarılarıyla halkları bir birine düşman etmek istiyorlar. Ama bu politikalara karşı boyun eğmeyeceğiz ve diz çökmeyeceğiz. Bütün çocuklarımıza anadildi, eğitim ve kendi Kürt bilincinin verilmesi gerekiyor. Bu yüzden biz tecrit politikalarını sadece bireysel bir tecrit olarak ele alamayız. Sözümüz büyütmeliyiz, bu gün en büyük tecrit etrafımızda örülmek istenen ablukayı kırmaktır. Eğer biz kendi örgütlüğümüzü sağlarsak bizim önümüzde kimse durmaz” diye konuştu.    Konuşmalarında ardından Mezopotamya Kültür Merkezi (NÇM) sanatçıları sahne aldı.  Buluşma NÇM sanatçılarının sahne almasının ardından sona erdi.