Avrupa’da Şengal Katliamı protestoları: Êzidî toplumundan özür dilenmeli 2024-08-03 21:48:23   HABER MERKEZİ - Êzidî soykırımına karşı Avrupa kentlerinde düzenlenen anma ve protesto eylemlerinde, “Merkezi ve bölgesel hükümetler, Êzidî toplumu ile çalışmak ve 3 Ağustos fermanının karanlığını ortadan kaldırmak istiyorsa Êzidî toplumundan özür dilemelidir’   DAİŞ’in Şengal’de 3 Ağutos’ta gerçekleştirdiği Êzidi Soykırımı’nın 10’uncu yıldönümü nedeniyle Avrupa’nın birçok noktasında anmalar ve protestolar düzenledi.   Almanya   Frankfurt kentinde, Amara Kadın Meclisi ve Women Defend Rojava İnisiyatifi'nin öncülüğünde gerçekleştirilen eylemde katledilenler anıldı. YJK Hessen bünyesindeki kadın meclisi üyelerinin ve çevre illerde yaşayan Kurdistanlıların katıldığı eylemde Êzidî Kadın Örgütü ve TJA’nın mesajları okundu.   Eylemde, soykırımdan en çok etkilenenlerin kadınlar ve çocuklar olduğuna, bu süreçte binlerce kadının kaçırılıp satıldığına, binlerce çocuğun kaybedildiğine, kadın ve çocukların tecavüz ve işkenceye uğradığına dikkat çekildi.   Katliamın kadınların ve halkların öz savunma örgütlenmesinin gerekliliğini ortaya çıkardığına, “jin jiyan azadi” ruhuyla örgütlenmenin önemine vurgu yapıldı.   Düsseldorf   Sîwana Meclisa Jinên Êzdi (SMJÊ) ve Navanda Yekîtiya Komelên Êzdiyan (NAV-YEK) öncülüğünde Almanya’nın Düsseldorf kentindeki NRW Eyalet Parlamentosu önünde basın açıklaması yapıldı. Özerk Yönetimin bayraklarının taşındığı eylemde katledilenler anıldı. Eyleme Êzidî toplumu temsilcileri, sürgünde yaşayan Kürt siyasetçiler, Sol Parti Genel Başkanı Janine Wiesler, Almanya Federal Meclis Üyesi Andrej Hunko, Alman Sendikalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mareike Richter ile birçok sol parti temsilcisi katıldı.   ‘Türkiye’nin amacı binlerce insanı topraklarından uzaklaştırmak’   Avrupa’daki Êzidî Toplumu Koordinasyonu adına hazırlanan açıklama okundu. Açıklamada "10 yıl geçti ve Şengal hâlâ yaralı, yaraları henüz sarılmadı. Binlerce masum insan, anne, kız ve çocuğun kaderi hâlâ belirsiz. Şengal ağır bir kuşatma altında, KDP tarafından başlatılan ambargo yıllardır devam ediyor. Türk devletinin Kurdistan'a yönelik işgal ve Kürt halkını yok etme saldırıları, KDP ve Irak hükümetinin iş birliğiyle devam ediyor. Uluslararası alanda ise devletlerin çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin çok taraflı saldırılarına karşı sessizlik ve takipsizlik hakim. AKP-MHP faşist iktidarı bu karmaşık durumdan yarar sağlıyor ve her gün Êzidî toplumu ile Kürt halkına yönelik bombalı saldırılar düzenliyor. Türkiye devletinin amacı, binlerce insanı topraklarından uzaklaştırmak, onları kendi ülkelerinde mülteci yaparak umutlarını kırmak ve Şengal'e geri dönmeyi düşünenlerin korku ve endişelerini artırmak" denildi.   'Onurlu yaşamı inşa ediyoruz’   Açıklamada şunlar da belirtildi: "Tüm saldırı ve engellere rağmen, topluluğumuz Başur kamplarında yaşamaya devam ediyor. Şengal topraklarına geri dönülüyor ve yeni yerleşim alanları kuruluyor. 10 yıllık direnişin sonunda, soykırım ve göç siyasetine rağmen, Êzidî kadınlarının ve gençlerinin öncülüğünde toplumumuz onurlu bir yaşam yeniden inşa ediyor. Êzidî toplumu, siyasi, askeri, ekonomik, sosyal, yönetsel ve diğer ihtiyaçları doğrultusunda örgütleniyor ve tüm engellere karşı dini ve kültürel değerlerini korumak için kararlılıkla mücadele ediyor.   'Saldırılar dursun, hava sahası kapatılsın'   Ancak Êzidî toplumu huzur içinde yaşayabilmeli ve Şengal yeniden inşa edilebilmeli, bunun için Türkiye devletinin saldırıları durdurulmalı ve hava sahası kapatılmalıdır. Uluslararası alanda, Şengal Fermanı birçok devlet tarafından soykırım olarak kabul edilmiş olsa da Birleşmiş Milletler tarafından resmi olarak tanınması ve bu süreçlerin takip edilmesi gerekmektedir. Aynı şekilde, merkezi ve bölgesel hükümetler, Êzidî toplumu ile çalışmak ve 3 Ağustos fermanının karanlığını ortadan kaldırmak istiyorsa Êzidî toplumundan özür dilemelidir.   ‘Şengal’in statüsü tanınmalı’   Ayrıca 9 Ekim Antlaşması durdurulmalı ve Şengal’deki Êzidî topluluğu ile ülke dışındaki Êzidîlerin hoşnutsuzluklarını gidermek için bu anlaşma yeniden ele alınmalıdır. Şengal’in statüsü tanınmalı ve Şengal’in yeniden inşası için gerekli adımlar atılmalıdır. Başka bir deyişle DAİŞ çetelerinin yargılanması için uluslararası bir mahkeme kurulmalı ve Almanya gibi ülkelerde açılan davalarda insanlığa karşı işlenen suçlar temelinde yargılanma yapılmalıdır.   Sorumluluk çağrısı   Êzidî kadın, genç, aydın, sanatçı ve tüm toplum üyeleri, Şengal’in korunması ve özgürlüğü için çalışmalı ve sorumluluk üstlenmelidir.   Êzidî Kadın Meclisleri ve NAV-YEK öncülüğünde başlatılan ‘Şengal’i Suya Kavuşturma Kampanyası” çağrısını destekliyoruz. Ayrıca, 3 Ağustos fermanını yıl dönümünde, Avrupa’daki Êzidî topluluğuna, Êzidi toplumun kuruluşlarına, Kürt halkına ve dostlarımıza, Almanya’nın Berlin, Hannover, Düsseldorf ve diğer pek çok merkezinde düzenlenen etkinliklere katılım çağrısında bulunuyoruz.”    Sol Parti Genel Başkanı Janine Wiesler, Almanya Federal Meclis Üyesi Andrej Hunko ile diğer misafir katılımcılar birer konuşma yaptı. Ardından konuşan eski HDP Milletvekili Lezgin Botan, KDP işbirlikçiliğine dikkat çekti.   Kiel   Kiel kentinde, Defend Kurdistan ve Kiel Halk Meclisi tarafından organize edilen eylem, şehrin en işlek caddesi olan Holstenstr’de gerçekleştirildi. Eylemde çadır açıldı, stant kuruldu. Soykırıma ilişkin pankartlar, afişlerin açıldığı ve bildirilerin dağıtıldığı eylemde yapılan konuşmalarda, Şengal’de yaşanan ve hâlâ devam eden soykırım suçunda Türkiye’nin ve işbirlikçilerinin saldırılarına dikkat çekildi. Almanya’nın Türkiye ile iş birliğinin kabul edilemeyeceğinin belirtildiği eylemde, "Sessiz kalmak Şengal’de ve Kurdistan’da yapılan katliamları onaylamaktır" mesajı verildi.   Danimarka    Danimarka’nın başkenti Kophenhag şehir merkezinde Sêvê Kürt Kadın Meclisi öncülüğünde bir araya gelen Kürtler, bir çadır eylemiyle fermanı protesto etti.   Eylem sırasında çok sayıda bildiri dağıtılarak, KDP ve Türkiye’nin DAİŞ çeteleriyle işbirliğine dikkat çekildi. Eyleme katılanlar herkesi fermanın 10’uncu yılında bu kirli planlara karşı durmaya çağırdı.   İsveç   İsveç’in Stockholm kentinde Şengal'deki soykırım 10. yılında protesto edildi. Amara Kadın Meclisi tarafından organize edilen eylem Sergels Torgert Meydanı’nda düzenlendi. Eylemde TJK-E bildirisini Amara kadın meclisi sözcüsü Girin Kasırga okudu.   Açıklamada şunlar kaydedildi:   "4 yüz binden  fazla insan ülke içinde yerinden edildi, yaklaşık 10 bin kişi vahşice öldürüldü ve katledildi, 7 binden fazla kadın ve çocuk kaçırıldı ve köleleştirildi. Kadınlar köle pazarlarında satıldı ve birçok çocuk zorla din değiştirerek İslami 'cihat' için çocuk asker olarak eğitildi. Bugüne kadar 2.700'den fazla kadın ve çocuğun akıbeti hala belirsizliğini korumaktadır. IŞİD'in amacı Êzidîleri yok etmekti; bu kasıtlı ve sistematik bir çabaydı. 2015 yılında Şengal'deki Êzidî nüfusu öz yönetim ilan ederek toplumsal ve kendini savunan bir örgütlenme içinde varlıklarını yeniden canlandırdı. Bu onların varoluşsal, kültürel ve dini hayatta kalmaları ve yeniden yapılanmaları için bir garanti ve temelini oluşturdu. Ancak bu istikrar Türkiye’nin sürekli hava saldırıları, KDP'nin sayısız ambargosu ve Irak hükümetinin iş birliği ile sürekli baltalandı. Soykırımdan kurtulanlara yönelik devam eden bu soykırımcı politika, bölgedeki Êzidî nüfusun güvenli bir gelecek için iradelerini güçlendirmelerini ve Şengal'deki demokratik özerkliklerini sürdürmelerini engellemektedir."