Pirsûs’ta katledilenler birçok kentte anıldı 2024-07-20 14:04:25     HABER MERKEZİ - Suruç Katliamının 9’uncu yıldönümünde birçok kentte gerçekleştirilen anma ve mezarlık ziyaretlerinde katledilenler anılırken, mücadelelerine bağlılık mesajı verildi.   Kobanê’ye yardım götürmek için Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesine giden 300 kişiye dönük gerçekleştirilen DAİŞ’in bombalı saldırısında 33 kişi yaşamını yitirirken, 100’den fazla insanda yaralanmıştı. Bu yıl 9’uncu yılını ardında bırakan katliamın asıl failleri henüz yargılanmazken, her yıl olduğu gibi birçok kentte katledilenler anıldı.   Mêrdîn   Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde bulunan Malakado Mezarlığında, Suruç Katliamının 9’uncu yıldönümü dolayısıyla yaşamını yitiren 33 düş yolcularından Murat Yurtgül ile Emrullah Akhamur mezarları başında anıldı.     Anmaya ailelerin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, DEM Parti il ve ilçe örgütleri, Demokratik Bölgeler Partisi il ve ilçe örgütleri, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Mêrdîn Eşbaşkanları ile çok sayıda yurttaş katıldı.   Anma, Murat ve Emrullah şahsında devrim ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.      ‘Suruç katliamı aydınlatılsaydı başka katliamlar yaşanmayacaktı’   Ardından duaların okunduğu anmada konuşan Mebya-Der Mêrdîn Eşbaşkanı, Salih Kuday,  Kobanê direnişi için 300 gencin Kobanêli çocuklar için bir araya geldiğinin altını çizerek, “Kobanêli çocuklara oyuncak gönderecekti. Ancak karanlık eller aracılığıyla karanlık bir katliam yapıldı ve bu katliamda 33 genç katledildi. İktidar kan üzerinden varlığını sürdürüyor. Suruç katliamından sonra çok sayıda katliam yaşandı ve yüzlerce insan katledildi. Eğer Suruç katliamı aydınlatılsaydı başka katliamlar yaşanmayacaktı” dedi.   ‘Milyonlarca yoldaşı o hayali gerçekleştirmek için mücadele ediyor’   Ardından söz alan DEM Parti Milletvekili Kamuran Tanhan, katledilenlerin bir amaçları olduğunu ifade ederek, “Kobanêli çocuklara oyuncaklar götüreceklerdi. Ancak Suruç’ta karanlık eller o hayalleri toprağa gömmek istedi. Ancak bugün onların milyonlarca yoldaşı o hayali gerçekleştirmek için mücadele ediyor. Ailenin ve Kürt halkının başı sağ olsun” diye konuştu.   ‘Bu dava Yezid ve Hazreti Hüseyin’in davasıdır’    Sonrasında söz alan Murat’ın amcası Yusuf Yurtgül, “Amed katliamı aydınlatılsaydı Suruç olmayacaktı, Suruç aydınlatılsaydı Gar katliamı olmayacaktı. Devletin kendisi bunun üzerinden kurulu. Murat ve Emrullah benim yanımdan kalktı gitti. Çantalarında bayram şekeri, kitap ve kalem dışında bir şey yoktu. Devlet, barış istemiyor. Devletler Kürtleri yok etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Dünden bugüne bizden korkuyorlar ama biz ona rağmen barış istemeye devam ediyoruz. Onun için de davamızın ve sözümüzün bir olması lazım. Bu dava Yezid ve Hazreti Hüseyin’in davasıdır ve hala sürüyor” şeklinde konuştu.   ‘Eğer bir olmazsak bir bir gideceğiz’   Son olarak konuşan Murat’ın annesi Şemsa Yurtgül, “Murat sadece benim değil hepinizin oğlu, hepinizin şehidi. 9 yıl geçti ancak hala katillerini görmedik. Ben babası kardeşi gözaltına alındı amcasına dava açıldı ancak hala katiller bulunmadı. Eğer bir olmazsak bir bir gideceğiz. Gençler artık ölmesin. Şehitlerinizi unutmayın, hiçbir şeye kanmayın” ifadelerini kullandı.   Oğluna şiir okudu   Şemsa ardından oğlu Murat’a şiir okuyarak, “Yolun yolumdur seni asla unutmayacağım” dedi.   Ardından anma programı mezarlığa bırakılan karanfiller ve dualarla son buldu.   Colemêrg   Pirsûs’ta katledilen 33 düş yolcusundan Süleyman Aksu, Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı Orman Mahallesi’nde bulunan mezarlıkta anıldı. Anma etkinliğine, DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Coşkun Parlak, Colemêrg Milletvekili Onur Düşünmez, KESK, TMMOB, İMO, İHD, Eğitim Sen, DİSK, Colemêrg ve Gever şubesi üyeleri, DEM Parti, DBP il ve ilçe örgütü yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda kişi katılım sağladı. Anma öncesi konuşan DEM Parti Gever ilçe Eşbaşkanı Ercan Sevmez, Kobanêli çocukların hayallerini süslemeye giden 33 düş yolcusunun bir vahşetle katledildiğini belirterek, “İnsanlığı ve çocukları korumak için yola çıkanlara yapılan bu saldırıyı kınıyoruz” dedi.   ‘Mücadelelerinin yolcusu olacağız’   Eğitim Sen Gever şube temsilcisi Mehmet Canan, 33 düş yolcusunun 9 yıl önce çocukların hayallerini süslemek için yola çıktıklarının belirterek, “Eğitim Sen olarak her daim Süleyman hoca ve tüm düş yolcularının mücadelelerinin yolcusu olacağız. Onları unutmayacak, mücadelelerine ve emeklerine bağlı olacağız” ifadelerini kullandı.   ‘Katliamın hesabını sorracağız’   Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Vezir Coşkun Parlak, 33 düş yolcusunun Rojava Devriminin şehitleri olduğunu belirterek anıları önünde saygıyla eğildiklerini söyledi. Vezir, AKP-MHP iktidarının Kürtlerin Rojava’daki kazanımlarının önüne geçmek için DAİŞ çeteleriyle işbirliği içerisine girdiğini söyleyerek, “ AKP, iktidarı Kürt ve Rojava’da yaşayan halkların tüm varlığını yok etmek istedi ama başaramadılar. 33 Düş yolcusu ve tüm Rojava’daki halkımızı çetelere karşı amansız bir direniş göstererek onları geri püskürttü ve yeni yaşamın tohumlarını ekti. 33 Düş yolcusunu katledenleri kınıyoruz. Değil 10 yıl 40 yıl da geçse bu katliamın hesabını soracağız. Hesabını sadece biz değil tüm Türkiye’deki ezilen halklarla soracağız. Bu kirli politikaları yürütenler asla amaçlarına ulaşamayacak. Süleyman Aksu ve yoldaşlarını unutmayacak Kobanê ve Rojava’daki tüm alanlar, sokaklarda isimleri ve anıları yaşatılacak” dedi.   'Pirsûs için adalet herkes için adalet'   Anne Kudret Aksu ise dayanışma gösteren herkese teşekkür ederek, oğlunun çocuklara oyuncak götürdüğünü ve Kobanêli çocuklara umut olmaya gittiğini bu uğurda yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Anne Kudret konuşmasına son olarak ise oğlunun gerçek katilleri bulunana dek mücadelelerinin süreceğini ifade ederek, “Pirsûs için adalet herkes için adalet” sözlerini sarf etti.   Açıklama ardından burada bulunan yüzlerce kişi Süleyman'ın mezarına karanfil ve oyuncak bıraktı. Aksu ailesi ise anma için mezarlığa bırakılan oyuncakları çocuklara dağıttı.   Wan   Pirsûs katliamında yaşamını yitiren 33 Düş yolcusundan Yunus Emre Şen, Wan’ın Rêya Armûşê  (İpekyolu) ilçesinde bulunan Karşıyaka Mezarlığı’nda anıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan MEBYA-DER Eşbaşkanı Yusuf Dündar, “Kürt halkı yıllardır bu faşizan düzene karşı mücadele ediyor ve etmeye de devam edecek. Yaşamını yitiren 33 arkadaşımız Kobanê’de olan savaşa karşı savaşı durdurmak için yola koyuldular. Ama bu arkadaşlarımızdan korktular, kalemlerinden korktular. Bizler onların yolunda ilerleyeceğimize mezarı başında söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.   STÖ’lerden açıklama   Wan Emek Demokrasi Platformu öncülüğünde ise Sanat Sokağı’nda basın açıklaması ve anma gerçekleştirildi. Çok sayıda sivil toplum örgütünün destek verdiği açıklamayı Eğitim-Sen Wan Şube Başkanı Murat Atabay okudu. Cezasızlık politikasına son verilmediği sürece bu ve benzeri katliamların coğrafyanın kaderi olacağını söyleyen Murat, “Bir kez daha yetkililere sesleniyoruz; geçmişle yüzleşme ve etkin bir araştırma sonucu faillerin bulunması, cezalandırılması toplumsal adalet anlayışını yeniden tesis edecektir. Katliamın aydınlatılması, kanayan yaralarımızın kabuk bağlamasının ve iyileşmesinin tek yoludur. Suruç Katliamının sonrasında gerçekleşen hukuksuz ve kasıtlı olan bu uygulamaların ne anlama geldiğini biliyor, Suruç Katliamı sorumlularının cezalandırılması ve katliamın aydınlatılması için ilk günden beri sürdürdüğümüz mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz” dedi.   Açıklamanın ardından “Şehit namirin” sloganları atıldı.   Mûş   Mûş’ta da Pîrsûs’ta katledilen Deniz Erol, Medali Barutçu ve Serhat Devrim Taşo Mezarlığı’ndaki kabirleri maşında anıldı. Anmaya DEM Parti Grup Başkanvekili ve Mûş Milletvekili Sezai Temelli’nin yanı sıra katledilenlerin aileleri katıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan Sezai, “Kobanê’de kazanılan o büyük zaferin ardından oradaki acılara son vermek, çocuklara oyuncak vermek için yola çıkmışlardı. Çantalarında oyuncak, ilaç vardı. Fakat Suruç’ta katledildiler. İçimizdeki acının dinmesi mümkün değil. Bu katliamdan sonra kimse bir şey olmamış gibi arkasını dönüp gidemez. Bu İŞİD diğer canavarlar gibi geldi ve insanları katletti. Bu münferit olaymış gibi kimse yaklaşamaz. Bunun arkasındaki tüm ilişkiler aydınlanana kadar, bu suça ortak olmuş herkes yargılanana kadar ve devlet tüm ihmalleriyle hesap verene kadar biz bu işin takipçisi olacağız” dedi.   Konuşmaların ardından 33 Düş Yolcusunun mezarlarına karanfil ve oyuncak bırakıldı.