Hasta tutsağa 6 kez hücre cezası 

2024-07-18 09:10:25


	 

	Gülistan Gülmüş

	 

	AMED – Tecridin en fazla etkilediği hasta tutsaklardan biri olan Şivekar Ataş’ın şimdiye kadar 6 kez hücre cezası aldığını paylaşan annesi Rabia Ataş,  bu uygulamalara karşı dayanışma içerisinde olunması gerektiğine söyledi. Kürt halkı ve siyasetinin sessizliğini eleştiren Rabia, hasta tutsaklar için duyarlılık çağrısında bulundu.

	 

	Kurdistan ve Türkiye kentlerindeki cezaevlerinde tecrit uygulamaları, yapılan eylemlere rağmen derinleşiyor. Tecrit uygulamalarını en ağır şekilde hisseden hasta tutsaklar ne tedavi ediliyor, ne yaşam koşulları iyileştiriliyor, ne de tahliye ediliyor. Bu tutsaklardan biri de, yaklaşık 8 yıldır İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Şivekar Ataş. Birçok hastalığı bulunan ve cezaevlerindeki tecrit uygulamaları ile yüz yüze olan Şivekar, şimdiye kadar 6 kez hücre cezası aldı. 

	 

	Şivekar’ın annesi Rabia Ataş, hem kızı hem de diğer hasta tutsakların durumuna ilişkin JINNEWS’e konuştu. 

	 

	Tedavi de yok, tahliye de!

	 

	Şivekar’ın tutuklanma sürecini anlatan Rabia, kızının cezaevinde olduğu süreçlerde hastalandığını ancak tedavi edilmediğini belirtti. Rabia, Şivekar’ın kendilerine, “İyiyim” dediğine, ancak günden güne durumunun kötüye gittiğine işaret ederek, “Onun gibi hasta tutsakların içeride değil dışarıda olması gerekiyor. Tedavi de etmiyorlar, keyfi muamele uyguluyorlar. Revir de onlara iyi bakmıyor. Onunla en son konuştuğumuzda infazının yakıldığını ve hücre cezası verildiğini söyledi. Türkiye’de adalet yok. Tamamen keyfi muameledir. Neden ceza verildi diyorum, bir döşeğin ucu biraz yırtılmış, bunun için bir hücre cezası. Bir kitap okuyor hücre cezası veriyorlar, Kürtçe şarkı söylemiş bir tane daha hücre cezası verilmiş, bir fotoğraf görmüşler, ‘Buradakiler senin ailen değil, bunlar kim’ deyip hücre cezası vermişler. Bizleri de rahatsız ediyorlar” ifadelerine yer verdi.

	 

	Polis tacizi

	 

	Rabia, yakın zamanda polisin eşini arayarak karakola gelmesini istediğini, ancak kendisinin gittiğini paylaşırken, polisin “Babası gelemediyse erkek kardeşi de mi yok, amcaları da mı yok” şeklinde tepkisiyle karşılaştığını belirtti. Şivekar’ın ameliyat öncesi saçlarını kestirmesinden ve hastalığından kaynaklı zayıfladığından polislerin kendisine yönelttiği fotoğrafta Şivekar’ı tanıyamadığını dile getiren Rabia, “Bana bir fotoğraf gösterip, ‘Bu senin kızın mı’ dediler. Ben fotoğraftakini tanıyamadım. Çünkü Şivekar’ın saçı uzundu, o olamazdı. 15 gün sonra tekrar babasını arayarak, ‘Şivekar katılım yapmış mıydı, cezaevinden çıkarsa katılım yapar mı yapmaz mı’ diye sormuşlar. Babası da onlara, ‘Bunları bana neden soruyorsunuz, ben nereden bilebilirim’ demiş. Bizi de sürekli bu şekilde rahatsız ediyorlar” şeklinde konuştu.

	 

	‘Çocuklarımızın cenazesi çıkarsa yüzümüze nasıl bakacaklar’

	 

	Adalet Bakanlığı’nın adaleti sağlamasını isteyen Rabia, tecride de işaret etti. Kürt halkı ve siyasetin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ve siyasi tutsaklara uygulanan tecride karşı ses olunması adına, “Benim kızım hasta, asansöre binmesine izin vermiyorlar. Kızım, ‘Benden daha kötü durumda olan bir kadın arkadaş var, ona da izin vermiyorlar, ben de yürürken çok zorluk çekiyorum’ diyor. Yurtsever ailelere, halka ve DEM Parti’ye sesleniyorum; bu duruma sessiz kalmasınlar. Oradan çocuklarımızın  cenazesi çıkarsa yüzümüze nasıl bakacaklar? Bir tiyatro etkinliği için yüzlerce kişi bir araya getirilebiliyor. Tecrit için, Sayın Abdullah Öcalan için eğer cezaevleri önüne gidemeyip sessiz kalıyorsak bu bizim için büyük bir utançtır. Oraya sadece 10 annenin gitmesi çok ayıp. Ben kendim gittiğimde bile utanıyorum. Kendime, ‘Biz bu kadar mı sahipsiz, kıymetsiziz’ diyorum. Bu halk bize bu gözle bakmasın. Bizler güçlüyüz, tek bir anne kalana kadar Kürtler hep var olacaktır ama bu şekilde de yaklaşılmamalı. Çok fazla eksiğimiz var. Davamıza, önderimize sahip çıkalım” diyerek dayanışma çağrısında bulundu.

	 

	‘Yırtık çarşaftan ceza verildi’

	 

	Şivekar’ın avukatı Berivan Bekçi ise Şivekar ile yaptığı son görüşmenin ardından, Şivekar’a dair şu bilgileri paylaştı: “Şivekar’a 6 hücre cezası verildi. Bunlardan 2’si onaylandı. 3’üncüsü de onaylanmak üzere. Koğuş içerisinde bulunan dokümanlardan, eğitim ve propaganda yapıldığı iddiası var. Kendi tuttuğu defterden, şarkı sözlerinden, yırtık bir çarşaftan ceza verildi. Eğitim ve propaganda yaptırmaktan 11 günlük ceza verildi. Bu hücre cezaları TMK kapsamında olduğu için 1’den fazla aldığında infazı yakılmış oluyor. Şivekar’da da böyle bir durum gerçekleşti ve infazı yakıldı. Şivekar’ın bütün süreçleriyle ilgilendim, itirazlar yapıldı. Çoğu disiplin cezası usule uygun olmamasına rağmen ne infaz hakimliğinde ne de ağır cezada sürelere uyulmadan verilmiş olduğunu belirtmemize rağmen itirazlarımız kabul edilmedi. Hiçbir şekilde dikkate alınmadan bütün hücre cezaları onaylandı. Bunlarla ilgili AYM’ye de başvurular yaptık. AYM süreçlerini bekleyeceğiz. Usulen bozulmasını beklediğimiz disiplin cezaları onaylandı ve birçoğunun tahliyesini engelleyecek şekilde yapıldı bu. Cezaevi idaresi Bakırköy için tahliye yılı olduğunu bildiği halde bu gerekçesiz disiplin cezalarını verdi. Bunların herhangi bir hukuki altyapısı yok.”

	 

	Hasta tutsak Şivekar Ataş kimdir?

	 

	Şivekar Ataş, Amed’in Sûr ilçesine bağlı Ağaçlıdere köyünde 6 çocuklu bir ailede dünyaya geldi. Şivekar ve ailesi 90’lı yıllarda uygulanan devlet baskısı ve zulmünden kaynaklı Amed merkeze göç etti. Bilgisayar Mühendisliği okuyan Şivekar, arkadaşını ziyaret emek amacıyla 2016 yılında Mûş’a gittiğinde tutuklandı. Tutuklandıktan sonra Mersin Tarsus başta olmak üzere Ankara Sincan ve şimdi de  İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan Şivekar’a yargılandığı dosya kapsamında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 15 yıl hapis cezası verildi. Şivekar cezaevinde tutulduğu süre boyunca PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ve ihlallere karşı 3 defa açlık grevine girdi. Ağır hasta tutsak listesinde yer alan Şivekar, kalp kapakçığında sorun olması, yüksek tansiyon hastalığı ve rahminde kist bulunmasından kaynaklı ameliyat olması ve iyileşmesi için gerekli koşulların sağlanmamasından kaynaklı cezaevi koşullarında sorun yaşıyor. Şivekar 20 yaşında girdiği cezaevinde şu an 28 yaşında.