ÖHD'den cezaevi raporu 2024-07-12 16:05:35     MÊRDÎN - ÖHD Mêrdîn Şubesi’nin yayınladığı cezaevi hak ihlalleri raporunda, Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan tutsakların, cezaevi müdürü tarafından grevi bırakmaları için tehdit edildiği kaydedildi. Raporda Kürtçe yayınların da cezaevinde verilmediği vurgulandı.   Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mêrdîn Şubesi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Mêrdîn  (Mardin) Şubesi’nde Giresun Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi ile Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’ne yönelik 6 aylık ihlal raporunu açıkladı. ÖHD üyelerinin katıldığı açıklamada metni Berivan Orhan okudu.   Tutsaklarla yapılan görüşmelere değinilen raporda Espiye L Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki ihlaller şöyle sıralandı:   “* Ağız içi aramanın özellikle son 2 yıl çok katı bir şekilde dayatılmasından dolayı aramayı kabul etmeyen mahkumların hiçbir şekilde hastaneye gidemediği aktarılmıştır.   * İdare ve Gözlem Kurulunun katı tavrı ile mahpusların tahliyesinin sürekli bir şekilde ertelendiği, 30 yıllık mahpusların da tahliye edilmediği aktarılmıştır. Son üç ay içinde 7 mahpusun İdare ve Gözlem Kurulunun soyut, hukuka aykırı ve iyi halli olmadığı gerekçesi ile 6 ay tahliyeleri ertelenmiştir.   * 12.02.2024 tarihinde kurum müdürünün, 50 gardiyanla beraber koğuşlara giderek açlık grevinde olanları ‘Ya grevi bırakırsınız ya da hepinizi ayrı ayrı odalara koyup tecrit ettiririm’ şeklinde tehdit ettiği aktarılmıştır.   * İdare tarafından temiz içme suyu verilmediği, mahpusların kantinden satın alındığı aktarılmıştır.   * Açlık grevi döneminde grevde olanlara meyve suyu verilmediği, mahpusların kendi imkanlarıyla aldığı aktarılmıştır.   * Açlık grevine giren mahpuslara günlük sağlık takibinin, sağlıkçı da olan gardiyan tarafından yapıldığı aktarılmıştır.   * 32 yıllık mahpus A.Z.’nin 50 kiloya düşmesine, epilepsi ve birçok kronik hastalığı olmasına rağmen tahliye edilmediği, ağız içi aramadan dolayı hastaneye de gidemediği aktarılmıştır.   * Mahpus R.E.’nin zihinsel engel raporu bulunmasına rağmen tahliye edilmediği aktarılmıştır.   * Kantin fiyatları ve elektrik faturaları çok yüksek olup mahpusların ekonomik koşullarını zorlaştırdığı aktarılmıştır.   * Mahpusların mektuplarında özellikle Kürtçe kelimelere sansür uygulandığı aktarılmıştır.   * Kürtçe yayınların Bakanlık listesinde yer almadığı gerekçesiyle verilmediği, alınan yayınların ise geç verildiği, Yeni Yaşam gazetesi ve Evrensel gazetesinin verilmediği aktarılmıştır.   * Hapishanenin yanında taş ocağı olup tozu sürekli koğuşlara gelmektedir. Taş ocağından dolayı ciddi hava ve ses kirliliği oluştuğu aktarılmıştır.   * Kendi memleketlerinden, ailelerinden uzakta olan mahpusların sevk taleplerinin kabul edilmediği aktarılmıştır.”   Samsun Bafra T Tipi Kapalı Cezaevindeki ihlaller ise şöyle sıralandı:   * Ağız içi aramanın dayatılmasından dolayı mahpusların hastaneye erişemediği aktarılmıştır.   * Son 3 aydır idare ile görüşmelerde müdür ile konuşurken ayağa kalkmaları, konuşmaları bitince oturmaları isteniyor.   * İdare ve Gözlem Kurulunun katı tavrı ile mahpusların tahliyesinin sürekli bir şekilde ertelendiği, 30 yıllık mahpusların bile tahliye edilmediği aktarılmıştır.   * Son iki ay içinde mahpusların sadece psikoloğa çıkarıldıkları, İdare ve Gözlem Kuruluna çıkarılmadıkları, fakat sanki kurula çıkmış gibi işlem gördükleri ve tahliyelerin en az 6 ay ertelendiği aktarılmıştır.   * Açlık grevinde olanların sağlık kontrolü hafta içi yapılıyor olup hafta sonu yapılmadığı aktarılmıştır.   * Pandemiden sonra mahpusların sosyal aktiviteleri neredeyse tamamen kaldırılmıştır. Spor etkinliği ayda 1 ve atölye etkinliği haftada 2 defa şeklinde olup bunun dışında hiçbir etkinlik yapılmadığı aktarılmıştır.   * Koğuşlar değiştirilirken birçok kişisel not ve deftere el konulmuş Kürtçe olanlar halen verilmediği aktarılmıştır.   * Kürtçe yayınların Bakanlık listesinde yer almadığı gerekçesiyle verilmediği, alınan yayınların ise geç verildiği, Yeni Yaşam gazetesi ve Evrensel gazetesinin verilmediği aktarılmıştır.   * Kendi memleketlerinden, ailelerinden uzakta olan mahpusların sevk talepleri kabul edilmediği aktarılmıştır.   * Kantin fiyatları ve elektrik faturaları çok yüksek olup mahpusların ekonomik koşullarını zorlaştırdığı aktarılmıştır.   * Suriye uyruklu bir mahpusun mahkemece kendisine vasi atandığını, şu an vasisinin Avrupa'ya iltica ettiğini ve vasisi olmadığını beyan etmiştir.”