İzmirli kadınlar: Kayyımı tanımıyoruz 2024-07-08 12:26:00     İZMİR - Kayyım belediyelerinin amaçlarından birinin iktidarın erkek egemen politikalarını yerellerde yürütmek olduğunu belirten kadınlar Colemêrg Belediyesine atanan kayyımı kabul etmediklerini beyan etti.   Kadın örgütleri 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Colemêrg Belediyesine kayyım atanmasına karşı “İzmirli kadınlar kayyımı istemiyor” şiarıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Basın metnini kadınlar adına Sibel Örkmez okudu.   Basın toplantısına Tevgera Jinên Azad (TJA), Jinart Sanat, Barış Anneleri İnisiyatifi, Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği (EGE TUHAYDER), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mor Dayanışma, Kampüs Cadıları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Adalet İçin Hukukçular, Özgür Üniversite Hareketi, Türkiye İşçi Partili (TİP) Kadınlar , Halkevci Kadınlar, Sosyalist Kadın Hareketinden (SKH) kadınlar katıldı.   ‘Kayyımlar iktidarın kadın düşmanı politikalarını yürütüyor’   AKP-MHP ittifakının seçim sonuçlarını kabul edemediğini ve halk iradesini, kadınların iradesini tanımayarak üçüncü kez Colemêrg Beldiyesine kayyım atadığını ifade eden Sibel “Bir yandan kadınların kazanılmış haklarını gasp ederken diğer yandan bu gasp siyasetini yerellerde kayyımlar eliyle yürüttüklerini çok iyi biliyoruz. 8 yıl boyunca Kürt halkının, kadınların iradesine atanan kayyımlar adeta iktidarın kadın düşmanı politikalarının yereldeki yürütücüleri olmuştur” şeklinde konuştu.   ‘Kayyım tek dilliliği dayattı, kadın kurumlarını erkekleştirdi’   Kayyım belediyelerinin öncesinde çok dilli, kültürlü olan belediyeleri tek dile indirgediğini dile getiren Sibel “Kürtçe tabelalar kaldırıldı. Kadınların ana dilinde başvurduğu, rahatça kendini ifade edebildiği kadın kurumları kapatıldı ya da işe yaramaz hale getirildi. Bu kurumlarda çalışan kadınlar bulunduğu pozisyon dışında işlere yerleştirildi, hiçleştirilmeye çalışıldı. Kadınlar için açılan ortak kullanım alanları kuran kurslarına, evlendirme dairlerine ve ‘erkek’ spor salonlarına dönüştürüldü. Selis gibi kadın kurumlarının yerleri yok pahasına kira adı altında başka kurumlara ama en çok bakanlıklara verildi” şeklinde konuştu.   ‘Kayımın nedenlerinden biri de iktidarın aile politikalarını uygulamak’   Kayyımların belediyelere bağlı kadın merkezlerinin, sığınaklarını kapatarak kadınların can güvenliğini tehlikeye attığını dile getiren Sibel, belediyelerin aile vizyon belgesi ve devletin aile politikasının pilot merkezi haline getirildiğini ifade etti. Kayyım atamasının temel sebeplerinden birinin de bu olduğunu kaydeden Sibel, “Evliliğe teşvik ve aile değerleri broşürleri dağıtılıp kadın spor salonları gibi ortaklaşma alanlarının erkeklere istihdam edilmesi. Aile vizyon belgesi ve kadınların kendilerini erkeklere anlatması istenmesi, kadınların kamusal alanda silinmesi çalışmalarıdır” diye belirtti   ‘Kadın yoksulluğu arttı’   Mevsimlik göçü önlemek amacıyla 'doğduğun yerde doysun’ projesini hayata geçirmeye çalışan, mor market zincirleri kurma çalışmaları ve Jin Kart uygulaması getiren belediyecilik anlayışının yerine kayyım belediyeleriyle kadın yoksulluğu, işsizliği derinleşerek arttığını ifade eden Sibel, “Belediyenin ve halkın kaynaklarını rant ve talan için kullanılmış en çok bakanlıklara verilmiştir. Bugün belediyeler milyonlarca borçla devralınmıştır. Kayyımlar eliyle yapılan yolsuzlukların, usulsüzlükler belgeler ile ortadayken bu suçu işleyenler adeta ödüllendirilmiştir” dedi.    ‘Belediyelere Hizbullah’ın erkekleri yerleştirilmeye çalışıldı’   Kayyım siyasetinin eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkesine saldırı siyaseti olduğunu belirten Sibel bürokrasinin yerel yönetimlerde eril anlayışın hüküm sürdüğü, iktidarın tahakküm alanları olduğunu dile getirdi. Sibel “AKP iktidarı üstlendiği bu zorba yapıyı yerellerde de sürdürmek istemektedir. Bu nedenle kadın temsilimizin en yoğun olduğu belediye başkanlığı, meclis üyeliği, kadın daire başkanlığıyla önde olan partimizin karşısına, kadınların suretine dahi tahammül edemeyip seçim arabalarına taşıyamayan, domuz bağlarıyla kadınları öldüren Hizbullah’ın erkeklerini getirilmeye çalışılmıştır” diye ifade etti.   ‘Amaç kadın politikaları yürütmek’   Kadın Politikaları Daire Başkanlığı ve ilgili müdürlükleri yeniden ve daha donanımlı bir şekilde geliştirme, cinsiyete dayalı kadın istihdamı yerine her iş kolunda kadın istihdamını sağlamak, dikiş- nakış gibi toplumsal cinsiyete dayalı kurslar yerine kadınlara yönelik çok yönlü kurslar açma politikası yürütüldüğünü belirten Sibel “Mahallerde kadın ağlarını güçlendirmek. Kadınların ortak kullanım alanlarına dönüştürülen çamaşırhane, mutfak alanlarını arttırmak. Özellikle ilçelerde ve köylerde çok amaçlı kadın merkezleri açarak meslek kursları planlamak. Çok dilli danışmanlık hizmetleri, kültür sanat etkinliklerini bir arada yürüten bütünsel politikaları hayata geçirmek. Kadın işsizliğine karşı kadın kooperatifleri kurmak, kadına yönelik şiddetle mücadele ağları ve birimleri kurmak. Kadınların toplumsal, sosyal ve kültürel alanlarda üretim ve ifade alanlarını büyütmek. Aylık ücretsiz ped dağıtımı, regl izni, ücretsiz HPV aşısı, Jinkart uygulamasının geliştirilmesi, kamu çalışanlarına işaret dilinin öğretilmesi ve kadınlar için kültürel etkinlikler belediye kadın çalışma anlayışımızdan bir takım örneklerdir” dedi.   ‘Colemêrg Belediyesinin Eşbaşkanı Viyan Tekçe’dir’   Colemêrg’de kadınların 31 Mart yerel seçimlerinde kayyım siyasetine karşı iradesini adaletten, eşitlikten, özgürlükten yana ortaya koyduğunu dile getiren Sibel iktidarın üzerine düşenin de kadınların bu iradesine saygı duymak olduğunu kaydetti. Kayyım kararının kadınlar nezdinde yok hükmünde olduğunu ifade eden Sibel “İyi bilinsin ki; halk iradesi ile seçilmiş Viyan Tekçe’nin yerine kayyım vali atanmasını asla kabul etmeyeceğiz. İzmir’den Hakkâri’ye bu sesi, isyanı hep birlikte yükselteceğiz. Hakkari Belediyesi eş başkanı Viyan Tekçe’dir” dedi.