Katledilen Hilal Kar için açıklama: Katil hala aramızda 2024-07-05 12:57:46     AMED - Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, gerçekleştirdiği basın açıklamasında Hilal Kar’ı katleden fail Mehmet Demirhan’ın bulunması için çağrı yaparken, yargının kadın katliamlarında cesaret kaynağı olduğuna işaret etti.   Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 23 Haziran’da Rezan (Bağlar) ilçesinde 33 yaşındaki Hilal Kar’ı katleden fail Mehmet Demirhan’ın bulunmamasına karşı Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri ve Hilal’in kız kardeşleri Ebru ve Rabia Kar katıldı. Hilal’in fotoğraflarının bulunduğu pankartların taşındığı açıklamada bileşenler adına İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Avukat Berfin Elçi yaptı.   ‘Kadınlara güvenli bir liman olmaya devam edeceğiz’   Burada ilk olarak söz alan DEM Parti Amed Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, her yerde MOBESE kameralarının olmasına rağmen Hilal’in failinin bulunmadığı söyledi. Ceylan, “Şiddetin bir salgın haline dönüştüğü küresel bir salgına dönüştüğü düzlemdeyiz. Kadınlar en yakınları tarafından katlediliyor demekten dilimizde tüy bitti. Hilal en yakını olan erkek tarafından sokak ortasında katledildi ve bu erkek şu anda Hilal’in 5 yaşındaki çocuğuyla beraber tam 2 haftadır kayıp. Her tarafı MOBESE’lerle, kolluk güçleriyle çevrili olan bu kentte devlet bu katili bulamadığını, 5 yaşındaki çocuğu katilin emanetine bıraktığını itiraf ediyor. Bu zihniyeti lanetliyor, reddediyoruz” ifadelerini kullandı.   ‘Hilal’i tasarlayarak öldürdü’   Ardından Berfin, basın metnini okudu. Hilal’in katledilme sürecine dair aktarımlarda bulunan Berfin, failin sabıkalı olduğuna da değindi. Berfin, “Fail Mehmet Demirhan, silahlı olarak olay yerine gelmiş ve Hilal Kar’ı planlı ve tasarlayarak öldürmüştür. Bu olayın ardından, çiftin 5 yaşındaki müşterek çocuğu Argeş’ten de şu an haber alınamamaktadır. Aile, Argeş’in bulunması için Çocuk Şube’ye başvuruda bulunmuşsa da ‘Cinayet Şube ile ters düşeriz’ gerekçesiyle herhangi bir işlem yapılmamıştır. Mehmet Demirhan’ın uyuşturucu kullanımı ve sabıkası olduğu da bilinmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda 13 gündür failin yakalanmaması ve 5 yaşındaki çocuğa ulaşılmaması etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini göstermektedir. Çocuğun fiziki ve psikolojik durumu açısından hayati tehlikesinin olabileceği endişemiz artmıştır” dedi.   ‘Yargı failleri cesaretlendirmektedir’   Berfin, bu olayın kadınların iradesini yok sayan ve kendi hayatlarına dair karar almalarına tahammül edemeyen bir zihniyetin ürünü olduğuna vurgu yaptı. Kadınların, kendi hayatları ile ilgili kararlar aldıklarında, egemen eril anlayışın, sistemin yıkılacağına işaret ederek, “Şiddetsiz bir dünya için kadınların barışı haykırdığı bir tahayyül doğacaktır. 6284 sayılı Kanunu etkin uygulamayan, İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı çekilen devlet ile yargılama süreçlerinin cezasızlıkla sonuçlandığı ve cezasızlığı ilke edinen yargının sorumluluğunu yerine getirmediği, bunun da failleri cesaretlendirdiği açıktır” şeklinde konuştu.   ‘Kadınlar kendi hayatlarını yönetme hakkına sahip olmalıdır’   Kadına yönelik şiddetin toplumsal çürümeyi de beraberinde getirdiğini kaydeden Berfin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kadınlar, kendilerini ifade etme ve kendi hayatlarını yönetme haklarına sahip olmalıdır. Her kadının güvenle yaşayabileceği, şiddetin hiçbir türüne maruz kalmayacağı bir toplum inşa etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu bağlamda, kadına yönelik şiddetle mücadele sadece kadınların değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olmalıdır. Eğitim sisteminden başlayarak toplumsal cinsiyet eşitliği bilincinin kazandırılması, yargı süreçlerinde adaletin sağlanması ve cezasızlık politikalarının sona erdirilmesi gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için hem yasal düzenlemeler hem de toplumsal farkındalık kampanyaları önemlidir. Medyanın rolü de bu noktada kritiktir; şiddeti romantize etmeyen, mağdurları suçlamayan ve kadınları güçlendiren bir dil kullanılmalıdır.”   ‘Adil yargılanma süreci yürütülmeli’   Berfin, failin derhal tutuklanması gerektiğine vurgu yaparak, “Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin tamamen sona ermesi ve toplumsal algının değişmesi için topyekûn bir mücadele; devletin, sivil toplumun ve bireysel aktivizmin vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Cezasızlık politikalarının önüne geçilmesi için hızlı ve etkin bir soruşturma yürütülerek, failin derhal yakalanması, çocuğun üstün yararı gözetilerek koruma altına alınması ve adil bir yargılama sürecinin yürütülmesi gerektiğini hatırlatır, Hilal Kar’a Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı dileriz” dedi.   Devlet katili “aramasına” rağmen bulamıyor   Açıklama metninden sonra konuşan Hilal’in kardeşi Ebru Kar ise faillerin cezalandırılmamaları sonucu bu tür vakaların artacağını söyleyerek, failin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini ekledi.   Daha sonra söz alan diğer kardeşi Rabia Kar da Hilal’in planlı katledildiğini dile getirerek, kendilerinin de tehlikede olduğuna, “Katil hala aramızda” sözleriyle işaret etti.