Eşbaşkanlar yangın merkezinde: Afet bölgesi ilan edilmeli 2024-06-22 13:12:40   MÊRDîN - Şemrex’teki yangın nedeniyle Kelekê’yi ziyaret eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Burada acil olarak yapılması gerekenler başlığı altında buranın acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Raporlarda, görgü tanıklarının tanıklıklarına göre çıkan yangın valiliğin ya da resmi temsilcilerin yaptığı açıklamalarda olduğu gibi anız yakma üzerinden değil elektrik tellerindeki arızalardan kaynaklandığına dair iddialar var” diyerek DEDAŞ’ın yangının birinci sorumlusu olduğunu söyledi.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, 14 kişinin yaşamını yitirdiği yangın dolayısıyla yangının en çok etkilediği Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçesine bağlı Kelekê (Yücebağ) Mahallesi’ne taziye ziyaretinde bulundu. Herberê (Yaz çiçeği), Keleke (Yücebağ) ve Tobini (Köksalan) köyleri de ziyaret edildi. Taziyeye eşbaşkanların yanı sıra DEM Parti Milletvekilleri, Mêrdîn, Wan ve Amed Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, HDP ve DBP il ve ilçe örgütleri, sivil toplum örgütleri ile çok sayıda kişi katıldı.   Ailelere başsağlığı dileyen eşbaşkanlar taziye ziyaretinin ardından yangına dair açıklama gerçekleştirdi.     ‘Düşmanlıkları çok derin’   Yaşamını yitirenlere başsağlığı dileyen DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Halkımızın acısını ilk andan beri paylaşıyoruz. Bu doğal bir yangın değil. Araştırma yapan tüm kurumlar bu olayın normal olmadığını belirtti. DEDAŞ uzun zamandır işkence yapıyor. Olayın başladığı andan itibaren biz köyde halkın içindeydik. Helikopter istedik gece yangının sönmesi için. Ancak sabah buraya kimlerin geldiğini tespit etmek için kameralı helikopter gönderdiler. Yangın söndürmek için helikopter göndermediler. Kurdistan’ın her yerinde acı var ancak el ele vererek bunları aşacağız. Acımız ne kadar ağır da olsa bize düşmanlıkla yaklaştılar. Dijital medyada bu olaya dair alkış çaldılar. Düşmanlıkları çok derin. Tüm vicdan sahibi kurum ve kuruluşlarımız burada ve elinden geleni yapıyor” diye belirtti.    ‘Kürt gencini tespit ettiği zaman onlarca helikopter kalkıyor’   Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, baş sağlığı dileyerek “Bu büyük bir acı, büyük bir felaket. Yangına dair ciddi iddialar var ve bu iddiaların iyi araştırması gerekiyor. Yangının DEDAŞ direklerinin yere düşmesiyle başladığını ifade ediyorlar. 14 canımızı yitirdik ve yaralı arkadaşlarımız var. Haraç almasını bilen, elektriği kapatan ama halkın ihtiyaçlarını karşılamayan DEDAŞ bu cinayetin sorumlularındandır. Buranın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. 14 canımız yaşamını yitirdi, yüzlerce hayvan can verdi zarar gördü ve binlerce dönüm arazi hasar gördü. Yine bildiğiniz gibi Saray medyası konuyu çarpıtmayla uğraşıyor. Helikopter iki Kürt gencini tespit ettiği zaman F 6’lar kalkıyor, onlarca helikopter kalkıyor, burada saatlerce arazi yanıyor, içerisinde insanlarımız yanıyor ama maalesef helikopter gelmedi. Bu meselenin de Türkiye kamuoyu tarafından iyi izlenmesi, iyi görünmesi gerekiyor. Söz veriyoruz; bu meselenin kesinlikle peşini bırakmayacağız. Halkımızın acısının yanında olacağız, birlikte dayanışacağız, birlikte paylaşacağız. Halkımızın yaralarını hep birlikte sarmaya çalışacağız” dedi.   ‘Bu acı Maraş, Antakya’nın tıpatıp benzeri’   DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise yaşanan acının kelimelerle tarif edilemez olduğuna işaret ederek, “Şuan burada yaşadığımız acı Maraş, Antakya depreminde yaşadığımız acı ve ihmal silsilesinin tıpatıp benzeri. Burada yaşamını yitiren bütün canlarımızı saygıyla anıyorum. Ailelerimize, Kürt halkımıza başsağlığı diliyorum. Hastanelerde tedavi gören yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum. İnşallah ölüm sayısında bir artış olmaz. Bunun için dualarımızı eksik etmiyoruz” dedi.     ‘Afet bölgesi ilan edilmeli’   Burada acil olarak yapılması gerekenler başlığı altında buranın acilen afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğinin altını çizen Tülay, “Afet bölgesinin gerektirdiği şekilde burada halkımızın yaşadığı mağduriyetin giderilmesi birinci hedef olarak belirlenmelidir. Evet canlarımız gitti yiten canlarımızın ailelerinin acılarını gücümüz yettiğince paylaşmaya çalışıyoruz. Ama bu acı o kadar büyük bir acı ki bu acı ancak toplumsal dayanışma ile ancak kenetlenerek ancak bizleri doğal afetlerle ölüme terk eden sisteme karşı daha çok dayanışarak hafifletebiliriz” şeklinde konuştu.   ‘Yangının çıkış nedeni DEDAŞ’ı işaret ediyor’   DEDAŞ’ın yangının birinci sorumlularından olduğunu belirten Tülay, “Kentlerimizdeki kent koruma oluşumları, platformlar, ekoloji platformlarının yaptığı çalışmalar ve kesin olmayan raporlara göre 55 bin dekarlık alanın yandığı bunun 22-23 bin hektarlık alanın ekili arazi olduğunu gösteriyor. Aynı raporlarda yine görgü tanıklarının tanıklıklarına göre çıkan yangın valiliğin ya da resmi temsilcilerin yaptığı açıklamalarda olduğu gibi anız yakma üzerinden değil elektrik tellerindeki arızalardan kaynaklandığına dair iddialar var. Bu iddialar önemlidir görgü tanıklıklarının tanıklıkları önemlidir. Yargı görgü tanıklarını dinlemek zorundadır. Yerel ve ekoloji platformlarının hazırladığı ve daha sonra kesin olarak sunacağı raporlar bilirkişi olarak kabul edilmelidir. Bunlar önemlidir ve yargı bunu dikkate almalıdır. Bugün yiten 14 canımızın hesabı ancak yargıda gerçekten hakka, hukuka, adalete ve görgü tanıklarının gerçek tanıklıklarına göre verilecek ceza ile ailelerin ve halkımızın yüreği bir nebze de olsa soğutulur” ifadelerini kullandı.   ‘En fazla soru önergesi DEDAŞ üzerinden verildi’   Tülay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın bugün Türkiye’nin en çok gündemde olan elektrik şirketi DEDAŞ’tır. Parlamentodaki kayıtlara baktığımızda, en fazla soru ve araştırma önergesi DEDAŞ üzerinden verilmiştir. Çünkü DEDAŞ zaman zaman elektrikleri keserek halkımıza zarar vermiştir, şimdi elektrik tellerinin tam 37 yıldır bu bölgede bakımları yapılmamış elektrik tellerinde ve arkamızda bulunan şu incecik tahta direkler üzerine çekilmiş elektrik hatlarının bakımsızlığından bu yangınların yaşandığı aşikardır. Burada ikinci en acil talep, bu yangın silsilelerini durmak için de en acil talep DEDAŞ’ın acilen bölgedeki bütün elektrik şebekesini bakım ve onarımdan geçirmesidir. Çağımıza uygun teknolojik yapılanmalara göre yeniden yapılanmalıdır. DEDAŞ bu görevi yapmadığı sürece bundan sonra çıkacak herhangi yangın bundan sonra çiftçilerimizin ve emekçilerimizin yaşayacağı herhangi bir zararın birinci dereceden sorumlusu olacaktır.   Türkiye’nin her yerinden buralara gelmeliler   Değerli halkımız, DEM Parti olarak bizler hem hukuki süreci hem toplumsal dayanışma bağlamında gücümüz yettiğince sizlerin yanında olacağız. Dün olduğu gibi bugün de büyükşehir belediyelerimiz, diğer belediyelerimiz  başta olmak üzere zaten büyük bir görev ve sorumlukla büyük bir görev aşkıyla ve insanları yaşama bağlamak aşkıyla çalışmalarını yürüttüler. Bizler de hem Ankara’da hem bölgede hem merkezi siyasette merkezi hükümeti etkilemek hem de yerellerde yerel yöntemlerimizi bütün  çabalarıyla değerli halklarımızın yanında olacağımızın bir kez daha altını çiziyorum. Acılar paylaşarak azalır, bizler büyük bir toplumsal dayanışma ile bu yaşanan büyük felaketi ve acıyı hep birlikte daha da küçültmek ve dayanışmak için buradan da toplumsal dayanışma ağlarımızın en güçlü şekilde bölgeye gelerek, incelemelerini yaparak raporlarını sunarak başta ekoloji hareketi ve bu alanın meslek odaları ve bilirkişileri Türkiye’nin her yerinden buralara gelmeli, burada raporlarını tutmalı, bu dayanışmayı acılı halkımızla birlikte paylaşmalıdır. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Bir kez daha başımız sağolsun.”   Açıklamanın ardından eşbaşkanlar beraberindeki heyet ile mezarlığı ziyaret ettiler. Mezarlık ziyaretinin ardından köyden ayrılan eşbaşkanlar, hastanede tedavi altında olan yaralıları ziyaret edecek.