Qaqizman’da yoksulluğa karşı kadın istihdamı hedefi 2024-06-15 09:03:02     QERS - DEM Parti Qaqizman Belediye Eşbaşkanı Güner Hatay, 10 yıldır MHP’nin elinde olan belediyenin halka hiçbir hizmet yapmadığını belirterek öncelikli olarak kadınlar için istihdam alanları oluşturmayı hedeflendiklerini dile getirdi.    Qers’in Qaqizman (Kağızman) ilçesinde 2014 ve 2019 yerel seçimlerinden bu yana MHP yönetiminde olan belediyeyi, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) kazandı. DEM Parti Qaqizman’ı 764 oy farkı ve 32,68 oy oranı ile aldı. 10 yıl boyunca MHP’nin elinde olan belediye Qaqizman halkı için hiçbir hizmet ortaya koymazken, olması gereken zaruri çalışmalar bile neredeyse hiç yapılmamış. Kentin alt yapısından, çöp toplanmasına kadar her birçok alanda biriken problemler halkı ilçede yaşayamaz hale getirmiş. Halkçı ve şeffaf belediyecilik anlayışı ile birçok kentte olduğu gibi Qaqizman’da da hizmete başlayan DEM Parti, halkın sorunlarına cevap olmaya çalışıyor.   DEM Parti Qaqizman Belediye Eşbaşkanı Güner Hatay, kentin sorunlarına ve kadınlara yönelik projelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    ‘Yıllardır belediyeye gelmediğini söyleyen insanlar var’   Belediyeyi aldıklarında halkın coşkusu ve sevincine şahit olduklarını belirten Güner, belediyeyi almalarının üzerinden iki aydan fazla bir süre geçmesine rağmen yoğun ziyaretler gerçekleştirildiğini aktardı. Qaqizman Belediyesi’nin 10 yıldır MHP’de olduğunu hatırlatan Güner, “İnsanların umudu, beklentisi, kazanmış olmanın heyecanı çok yüksekti. Yıllardır belediye binasından içeriye girmediğini söyleyen bir sürü insan vardı. Hala o heyecan, o coşku ve ziyaretler bitmiş değil. Fakat bunlarla birlikte birikmiş sorunlarla aldık belediyeyi. Her yerde olduğu gibi Qaqizman’ın da kendine özgü birçok sıkıntısı var. Su, kanalizasyon, yol ve biriken çöpler gibi sıkıntılar en önemlileri. Mevcut sistemin yaklaşım ve politikaları da bu sıkıntıların büyümesine neden olmuş. Bu yüzden bu iki ayı çok yoğun geçirdik” dedi.   ‘Amaç birilerini zenginleştirmek’   Qaqizman’ın 25 bin nüfuslu bir ilçe olduğunu ve buna oranla belediyenin personel sayısının 130 kişi olduğuna dikkat çeken Güner, bu sayının çok fazla olduğunu belirtti. Kurulmuş bir şirketin olduğunu söyleyen Güner, “Şirket üzerinden alınan 69 çalışan var. Kurulan şirket bir temizlik firması. Fakat temizlik firmasına alınan birçoğu kişi biz geldiğimizde binanın içinde müdürlüklerde ve benzeri farklı farklı alanlarda çalışan, tamamen kafakol ilişkisi ile yer edinmiş insanlardı. Temizlik kadrosundan oldukları için birçoğu kendi kadrolarına gönderildi. Bu durum tabi ki memnuniyetsizlik de yaratıyor. Belediyeye işe aldıkları insanlara verdikleri ücretler neredeyse iller bankasından gelen gelirin tümü bu çalışanların mesai, ikramiye ve maaşlarına verilmiş. İş anlamında ve halkın ihtiyaçları anlamında ötelenen çok büyük, devasa sorunlar var. Hizmet boyutuyla kesinlikle hiçbir şey yapılmamış. Mevcut borçların da zaten tamamı onlardan kaynaklı. Yine kendi yandaşlarına verilen ihaleler ortada. 10 yıllık mevcut süre içerisinde sadece birkaç şahsın ismi sözleşmelerde geçiyor. İhaleler ve doğrudan teminler bu kişilere sağlanmış. Amaç sadece birilerini zenginleştirmek” ifadelerini kullandı.   ‘İnsanlar belediyeyi bir umut kapısı olarak görüyor’   Ülkede ciddi bir yoksulluğun olduğunu ifade eden Güner, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Dereiçi denilen bir mahallemiz var ve oradaki yoksulluk çarpıcı olarak gözüküyor. Orası insanların kıt kanaat geçindiği ve doğru düzgün yolu, altyapısı olmayan, sadece suyu ve elektriği olan hatta bazı evlerin aboneliği bile olmayan bir mahalle. Aynı zamanda mahallemiz derme çatma, evler birer ikişer odalı, insanların anca yerleşip başlarını sokabilecekleri bir yer. İnsani boyutuyla zaten hiçbir şey yok, ekonomik boyutuyla korkunç bir çöküntü. Tüm bunlarla cebelleşen bir toplumda önceki belediye yönetiminde kadın boyutuyla hiçbir çalışma yapılmamış. Yani şu anda insanlar belediyeyi bir umut kapısı olarak görüyor. Zaten gün içinde gelen insanların yüzde 90’ı iş için geliyor. ‘Belediyede iş olacak’ diye bir algı yaratılmış. ‘Çalışanlar değiştirilecek, yerine bizler alınacağız’ tarzında bir yaklaşım var. 25 bin nüfusluk bir ilçede ne kadar iş imkanı sağlanabilir, ne kadar işçi alınabilir ki? Bu mümkün değil. Bizim de bu konu da diğer insanlar gibi çok sıkıntılarımız var. Fakat bizim önümüze koyduğumuz hedefler de var. Zaman içerinde imza atacağımız birçok çalışmalar olacak” şeklinde konuştu.   ‘Kadınlar olarak el ele verdik’   Qaqizman’ın kendi özgün koşullarında verimli bir toprağa sahip olduğunu ve tarımla geçimini sağlayabilecek bir ilçe olduğuna değinen Güner, bununla birlikte büyük oradan bir su sıkıntısı olduğunu kaydetti. Su sorununu çözdükten sonra özelde kadın istihdamı açısından adımlar atacaklarının altını çizen Güner, “Meyveleri bahçelerde kurutma, bununla elde edilen pestil, köme ve pekmez gibi ürünlerden kazanç elde edilebilir. Kadın emeğini ön plana çıkarabilecek ve kadınların ekonomik olarak hatırı sayılır bir bütçeye sahip olabilecek bir özgür yapısı var. Bunun için belli çalışmalar başlattık. Bir kadın kooperatifi kurma çalışmaları içerisindeyiz. Onun ardından yine girişimci kadınlar olarak belki kooperatifin bünyesinde, belki biraz daha özgün kadınların birlikte üretebileceği, kafeler açmak. Bu kooperatiflerin ekseninde ürünleri satabileceğimiz pazar alanları kurmayı hedefliyoruz. Özellikle kadın pazarı, kadınların emeğini ekonomik bir gelire çevirebileceği bir pazar alanı düşünüyoruz. Qaqizmanlı kadınlar olarak el ele vermişiz ve bir şeyler yapabileceğimize inanıyoruz” mesajını verdi.   'Eşbaşkanlık sistemi kadınlarda umudu tazeliyor'   “Sıkıntılarımız çok, bize zaman, sabır ve emek gerekiyor” diyen Güner, son olarak şunları söyledi: “Birlikte hareket edersek, birlikte çalışır, çabalarsak yapamayacağımız hiçbir şey yok. Belediyeyi aldığımızdan beri buraya gelen kadın sayısı erkeklere oranla çok çok fazla. Muhatap olabilecekleri bir kadın eşbaşkan buluyorlar karşılarında. Dertlerine ne kadar cevap olabiliyoruz tartışılır, belki büyük oranda dertlerine derman olamıyoruz ama kendilerini dinleyecek bir insanın olduğunu düşünmek hem onları rahatlatıyor hem de umudu tazeliyor. Bu açıdan kadınların kendilerine olan güvenleri de artıyor. Onlarla projelerimizi paylaştığımız zaman ‘evet, gerçekten olabilir’ diyorlar ve beklentilerini mümkün mertebe yüksek tutmaya çalışıyorlar.”