Sara Kaya: Halk kayyıma gerekli cevabı vermeli 2024-06-13 09:06:01     Öznur Değer   MÊRDÎN - Nisêbîn Belediyesi’ne kayyım atanmasının ardından tutuklanan ve 7,5 yıl sonra serbest bırakılan siyasetçi Sara Kaya, “Halk irade gaspına karşı gerekli cevabı vermeli” dedi.    31 Mart 2014’te yapılan yerel seçimlerde, Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesinde yüzde 85 oy oranı ile belediye eşbaşkanı seçilmesinin ardından 11 Eylül 2016’da belediyeye kayyım atanmasıyla birlikte 13 Ocak 2017’de tutuklanan Sara Kaya 7,5 yıllık tutsaklığının ardından 9 Mayıs’ta tahliye edildi. Sara, Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “örgüt üyeliği” iddiasıyla hakkında 10 yıl 6 ay hapis cezası verilerek tahliye edildi.   Uzun tutsaklığın ardından yeniden Nisêbîn’e gelen Sara, cezaevini ve kayyım politikasını değerlendirdi.   ‘Projelerimiz yarım kaldı’   20 yıllık belediye tecrübesinin ardından 31 Mart 2014’te yapılan yerel seçimlerde yüzde 85 oy ile Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı seçildiğini ifade eden Sara, kadın kenti olan Nisêbîn’e hizmet etmek için aday olduğunu belirtti. O dönem yerel yönetimlerde ilk defa eşbaşkanlık sisteminin uygulandığını hatırlatan Sara, “Nisêbîn çok dilli, çok kültürlü ve çok renkli bir yer. Doğduğum, büyüdüğüm kente hizmet etmek istiyordum. Kadın elinin değeceği kadın kenti Nisêbîn’e yeni güzellikler getirmeye dair hayallerim vardı. Benden önce Ayşe Gökkan belediye başkanıydı ve ondan sonra da yine kadın kentine kadın elinin değmesi önemliydi. Bizim yol yapmaktan ziyade kadına, çocuğa ve gençlere yönelik projelerimiz vardı ve maalesef bu projelerimiz yarım kaldı” şeklinde konuştu.   ‘Halkın sahiplenmesi ayakta tutuyor’   Uzun tutukluluk sonucu 9 Mayıs’ta tahliye edilen Sara, cezaevlerinin durumuna işaret etti. Cezaevlerinin insanın doğasına aykırı mekânlar olduğuna değinen Sara, “İzole bir yaşam sürüyorsun. Cezaevlerinde yıllarca tecrit altında kalıyorsun. Bir halkın barış içinde yaşamasını isteyen, bir seçilmiş olarak orada bulunduğunun farkındasın. Ve halkın sahiplenmesi seni ayakta tutuyor. Yapabileceğimiz o kadar çok şey varken rehin alınmak ağır bir şey. Bir de cezaevinde uygulanan sürgün politikasıyla bulunduğun yerden uzağa gönderiliyorsun. Ailenden, sevdiklerinden uzağa götürülüyorsun” dedi.   ‘Mücadele ayakta tutuyor’   Sürgünün tutsakları da ailelerini de zorladığını kaydeden Sara, “Örneğin ailem beni görmeye gelirken yolda trafik kazası geçirmişti. Ailelerimizin bizi görmek adına yaşadığı bu durumlar bizi de zorluyor. Ama her ne kadar cezaevleri insan doğasına aykırı bir mekân da olsa haklı mücadele insanı güçlü tutuyor. Kutu gibi bir yerde yıllarca kalabilmek, haklı mücadelenin sonucudur ve bu beraberinde mücadeleyi de sahiplenme duygusu yaratıyor. ‘Öldürmeyen acı güçlendirir’ diye bir söz var. Biz de tam o noktadayız. Cezaevinde direnen tüm arkadaşlarımız da bunun bir örneğidir. Haklı mücadelemiz bizi haklı çıkaracaktır. Ve halkın bizi sahiplenmesi de bunun bir göstergesidir” ifadelerini kullandı.         ‘Halk irade gaspına karşı gerekli cevabı vermeli’   Kayyım politikalarını da ele alan Sara, devletin kayyım atamalarıyla kendi yasalarına dahi ters düştüğünü vurguladı. 3 dönemdir kayyımların atandığını belirten Sara, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi burada da Kürt halkı kendi iradesini seçiyor. Ancak neden tahammül edilmiyor? Neden Kürt halkının seçtiği belediye eşbaşkanlarına kayyım atanıyor? Halkın bir bütün olarak kayyım politikalarına karşı çıkarak iradesine sahip çıkması gerekiyor. Bunu kabul etmemesi gerekiyor. Varsa bir suç bunun kararını mahkemeler verir ve belediye meclisi de toplanıp yeniden eşbaşkanını seçer. Yerel Yönetimler Yasasında belediye başkanının görevden uzaklaşması durumunda belediye meclisinde seçim yapılır ve seçilen kişi belediye başkanlığı görevini yürütür. Ama ne yazık ki bu yapılmıyor. Tek amaç halkın iradesini gasp etmek. Seçilmişlerin yerine memurların atanması halkın iradesini gasp demektir ve halk buna karşı gerekli cevabı vermeli, belediyelerine sahip çıkmalıdır.”