Öğrenciler baskılar karşısında örgütleniyor 2024-04-06 09:02:24     Nazlıcan Nujin Yıldız   İZMİR - Öğrencilerin baskılar karşısında örgütlenmeyi seçtiğine dikkat çeken Kampüs Cadıları üyesi Eda Erdoğan, özellikle kadın öğrencilerin erkek iktidarın politikalarının farkında olduklarını ve buna karşı yan yan durduklarını söyledi.   Üniversite öğrencilerinin yaşadığı sorunlar her yıl giderek artıyor. Geçtiğimiz sene Aydın'da, Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan üniversite öğrencisi Zeren Ertaş'ın asansörde sıkışarak yaşamını yitirmesinin ardından öğrencilerin kötü koşulları daha görünür oldu. İktidar tarafından öğrencilere bir alternatif sunulmazken özellikle örgütlü öğrencilere yönelik baskı da giderek artıyor. Öte yandan hem öğrencilerin yaşadıkları maddi zorluklar hem de gelecek kaygısı öğrencileri intihara sürüklüyor. Geçtiğimiz günlerde Bilkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Yeliz Aktürk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Hazırlık sınıfında okuyan Yeliz’in intihar ettiği iddia edilirken öğrenciler, her geçen gün yeni bir öğrencinin gelecek kaygısı ve geçim sıkıntısından intihara sürüklendiğini ve Yeliz’in şüpheli ölümünün aydınlatılması gerektiğini ve söyledi.   Öğrencilerin maruz kaldığı baskılara ve yaşadığı sorunlara ilişkin konuşan Kampüs Cadıları üyesi Eda Erdoğan, bu sorunlar karşısında tek yolun örgütlü mücadele olduğunu kaydetti.    Öğrencilere KYK ve tarikat yurtları dışında alternatif sunulmuyor   Kendisinin de KYK yurdunda kalan bir öğrenci olduğunu paylaşan Eda, kaldıkları yurtların odalarının altı veya sekiz kişilik olduğunu ve bu nedenle çok dar alanlarda kaldıklarını belirtti. Eda, KYK yurtlarında verilen yemeklerin porsiyonunun ve besin değerinin düşük olduğunu içinden böcekler çıktığını kaydederek, “Böyle sorunlar yaşıyoruz. Biz kadınlar olarak yurtlarda baskılara da maruz kalıyoruz aynı zamanda. Öğrencilere ya KYK yurdu ya da tarikat yurtlarından başka bir alternatif sunmuyorlar. Bunun sonucunda da öğrenciler baskıya maruz kalıyor ve intihara sürükleniyorlar” dedi.   ‘Zeren Ertaş eylemlerinde büyük bir irade gösterildi’   KYK yurdunda asansörün düşmesi sonucu yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Zeren Ertaş için yapılan eylemlerde öğrencilerin büyük bir irade gösterdiğini dile getiren Eda, “Bunun sonucunda bazı yurtlarda belirli kazanımlar elde edildi. Giriş, çıkış saatlerinin esnetilmesinden tutun çamaşır askılığının arttırılmasına. Çok küçük bir kazanım olarak görülse de KYK yurtlarında kalanlar için çok büyük kazanımlar elde edildi. Öğrenciler bu eylemlilikle beraber örgütlenerek, beraber durarak bir şeyleri değiştirebileceklerini de görmüş oldular” şeklinde konuştu.   Öğrenciler baskılar karşısında örgütlenmeyi seçti   İktidarın baskıcı politikaları ve kampüslerde özellikle kadın öğrencilerin yaşadığı sorunlar ve baskılar karşısında öğrencilerin örgütlenmeyi seçtiğini vurgulayan Eda, “Bu yılın başında okullarda olan yemekhane eylemleri de bunu gösteriyor. Öğrenciler ücretsiz yemek taleplerini ilettiler. Yine onun karşısında ÖGB’ye ve üniversite yönetimlerinin açtığı soruşturmalara maruz kaldılar. Ama öğrencileri bunlar da yıldırmadı. Bunun için direnmeye devam ettiler” diye belirtti.   ‘Kadın öğrenciler erkek iktidarın politikalarını gördü’   Erkek iktidarın kadın öğrencilere karşı yaptıklarını gördüklerini ve bunun karşısında kadın öğrencilerin birlikte durduğunda bunun mümkün olmadığını da gördüklerini söyleyen Eda, “Öğrenciler ve özellikle kadınlar bu alanda örgütlenerek artık ‘dur’ demeyi seçti. Yapılan politikalara ve baskılara karşı öğrenciler örgütlenmeyi seçti. Aslında belli bir ölçüde örgütlenmeyi seçti çünkü hala çok baskı var ve öğrenciler korkuyorlar. Korkutmaya çalışıyorlar ama bunun karşısında büyük irade gösterdiler ve karşılarına çıktılar, ‘buradayız’ demeyi seçtiler” diye konuştu.   ‘En büyük hedefimiz bu rejimi değiştirmek’   Yaşanan sorunlara ve baskılara karşı yan yana durmanın ve mücadele etmenin bir alternatif olduğuna dikkat çeken Eda, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Birlikte bu baskıcı rejime karşı kendi dünyamızı oluşturabilmeyi hedefliyoruz. Bu rejimi değiştirmeyi hedefliyoruz aslında. Değiştirirken de kendi alanlarımızı birbirimizin yanında olarak göstermeyi hedefliyoruz. En büyük hedefimiz bu rejimi değiştirmek. Daha özgür daha eşitlikçi bir dünya kurmak istiyoruz her şeyden önce. Öğrenciler bunu hedefliyor. Kampüslerimizin daha güvenli olduğu, kampüslerin sermaye yeri değil de öğrencinin yeri olduğu, yurtlarda ahlakçı baskıların değil öğrencilerin söz sahibi olduğu öğrenci meclisleri kurmayı hedefliyoruz. Yurt komitelerini kurmayı hedefliyoruz. Böylece bu sistemi yıkacağımıza inancımız tam”