Şüpheli ölümde darp izleri otopsiye yansımadı! 2024-03-15 09:07:54     Rabia Önver   COLEMÊRG - Gever’de 2 yıl boyunca H.Ö isimli erkek tarafından şiddete uğradıktan sonra şüphelinin eve geldiği gün yaşamını yitiren Ayten Öztaş’ın vücudundaki darp izleri otopside yer almadı.Kardeşi Murat Akdoğan, ablasının katledildiğini belirterek soruşturmanın yeniden açılmasını talep etti.     Colemêrg’in Gever ilçesine bağlı bir mahallede yaşayan Ayten Öztaş evli olduğu erkeğin kardeşi H.Ö., tarafından 2 yıl boyunca şiddete maruz bırakıldı. En son 2022 yılının Mart ayında şiddete uğradıktan sonra Yüksekova Başsavcılığı’na şikayette bulundu. Ayten ve ailesinin H.Ö için “uzaklaştırma kararı” almak üzere savcılığa yaptığı başvuru reddedildi.  Ayten söz konusu şikayet sonrası şiddete maruz kalmaya devam ederken, 17 Eylül 2023’de şüpheli H.Ö'nün eve geldiği gün yaşamını yitirdi. Ancak vücudunda darp izleri olmasına rağmen, şüpheli ölüm kayıtlara “kalp krizi” olarak geçti.    Ayten Öztaş’ın kardeşi Murat Akdoğan ablasının şüpheli ölümüne dair konuştu.    ‘Çocuklarını almakla tehdit ediyordu’   Murat, ablası Ayten’in yıllarca şiddette maruz kaldığını ve gördüğü şiddeti herhangi birine anlatması durumunda çocuklarının elinden alınacağı tehdidine maruz kaldığını söyledi. Murat, “Daha önce birçok defa dövüldüğünü biliyorduk. Dövüldüğü zaman darp raporları alıyorduk ve savcılığa başvuruyorduk. Bir mahkeme süreci başladı ve ablama ‘koruma tedbiri’ istedik.  Ablamın can tehlikesinin olduğunu söyledik. Mahkeme şiddet failine yalnızca para cezası verdi, o da anca 2 yıl sonra netleşir denildi bize. Ablam sapasağlamdı ayın 16’sında bize gelmişti durumu gayet iyiydi, sağlık problemi yoktu. Bize ayın 17’sinde ölüm haberi geldi” dedi.     ‘Bu şahıs neden korundu?’   Ayten’e yıllarca şiddet uygulayan H.Ö’nün, kardeşinin ölümünden sorumlu olduğunu söyleyen Murat, yaptıkları şikayetlerin herhangi bir ceza ile sonuçlanmadığı için ablasının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini söyledi. Murat, “O gün kaynının, ablamın mahallesinde olduğunu biliyoruz. Savcılıktan HTS kayıtları istedik ona bile bakılmadı. O şahsın nerede olduğuna bile bakılmadı. Birçok yere şikâyet ettik ama ne karakolda ne de savcılıkta kaydı yok, ifadesi bile alınmadı. Ablam bize her geldiğinde ‘ben ölürsem sebebi bu adamdır, beni sürekli rahatsız ediyor arıyor evime geliyor beni tehdit ediyor’ diyordu. Ablamı şikâyetinden vazgeçmezsen seni abimden boşatacağız çocuklarından da mahrum kalacaksın diyerek sürekli tehdit ediyorlardı. Hala anlamıyoruz neden bu şahıs korundu, neden bir ceza verilmedi?” ifadelerini kullandı.   ‘Otopsi raporunda darp izlerine dair bilgi yok’   Ablası Ayten’in yüzünde birçok darp izinin olduğunu ancak izlerin hiçbir şekilde darp raporuna yanmadığını söyleyen Murat, “Darp izleri, tırnak izleri, alnındaki darp izleri,  kan izi saçlarının yerlerde olması bunların hiç biri adli tıpta görünmedi. Çıkan otopside bu darp izlerine ilişkin hiçbir şey yazılmamış. Kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdiği yazılmış. Biz ablamın kalp krizi geçirdiğine kesinlikle inanmıyoruz. Ablamın öldürüldüğünü düşünüyoruz. İhmal sonucu mu başka bir şey mi araştırılsın istiyoruz. Ablam yaşamını yitirmeden bu adam, ablamın evine geliyor çocuklara para verip markete gönderiyor sonra çocuklar döndüğünde anneleri ölmüş, ne olduysa o sırada oldu” sözlerine yer verdi.   ‘H.Ö çocukları tehdit ederek ifadelerini değiştirdi’   Murat konuşmasını şöyle sürdürdü; “Çocuklar marketten sonra eve geliyorlar kapılar kapalı, içeriye  camdan giriyorlar ve annelerinin yerde olduklarını görüyorlar. Çocuklar ilk olarak annelerini mutfakta gördüklerini, ardından babaannelerine haber verdiklerini söylüyor ilk ifadesinde. Bize 3 saat sonra haber verildi. Çocukların ifadeleri ablamın ölümünden bir hafta sonra tekrar alındı. Çocuklar ifadelerini değiştirdiler. Amcaları ve babaanneleri tarafından tehdit edildiklerini düşünüyoruz. İlk ifadelerinde amcalarının eve geldiğini para verip markete gönderdiklerini söyleyen çocuklar, ikinci ifadelerinde amcalarının hiç eve gelmediğini söyledi. Yine çocuklar ilk olarak annelerini banyoda baygın bir şekilde odaya kadar taşıdıklarını söylerken ikinci ifadelerinde annelerinin salonda baygın olduğunu söylüyorlar. 5-13 yaşında ki çocuklar o ağırlıkta bir ölüyü nasıl taşısınlar salona kadar.”   ‘Otopsi raporu temiz çıkarsa bizden birini öldüreceklerini söylediler’   Tüm şikayetlerinin boşa çıktığını büyük ihmaller neticesinde ablasının şuan hayatta olmadığını söyleyen Murat, “Kaç defa şikayetçi olmamıza rağmen savcı bize kimse H.Ö’nün ismini vermedi dedi. Bizim cenazemiz daha morgdayken kendilerine avukat tuttular. Madem suç işlemedin neyin avukatını tutuyorsun? Bir de tehdit edildik, otopsi raporu temiz çıkarsa bizden birilerini öldüreceklerini söyledi. Bizim talebimiz biran önce yeni bir soruşturmanın başlatılması. Burada başlı başına ihmaller söz konusu. Bu ihmaller yüzünden ablam şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi ve otopsi raporuna hiçbir darp izi yansıtılmadan ‘kalp krizi’ yazıldı. Biran önce bunların açığa çıkmasını istiyoruz" dedi.