Kayyım yönetimindeki kentte kadın sorunları her geçen gün artıyor 2024-03-12 09:03:10     Pelşin Çetinkaya   SÊRT - Kayyımlarla beraber eski Sêrt’ten eser kalmadığını ve kentte özellikle kadın sorunlarının meydana geldiğini söyleyen, kayyımdan önce kadın kurumu çalışanı olan Zeynep Yıldırım Saat, “Kayyımlar, kadının gücünü ve mücadelesini gördüğü için ilk yöneldiği alanlar kadınlar oldu” dedi.   Sêrt’te (Siirt) şimdiye kadar halkın kendi iradesiyle kazandığı belediyelere 2 dönemdir atanan kayyımlar, kentte tüm yaşamı olumsuz etkiledi. Hizmet durdu, halk belediyeciliği sona erdi, kadın çalışmaları bitti. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü belediyecilik anlayışına karşı ranta dayalı kayyım yönetiminin geldiği Sêrt’te halk yeniden sandıklara gitmeye hazırlanıyor.   2019 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlerde 69 bine yakın seçmenin oy kullandığı Sêrt’te yüzde 48,3 oy oranı ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetime geçmişti. Kayyım sürecinin ardından halkın yeniden eşbaşkanlık sistemine oy verdiği kentin belediyesine bir süre sonra 15 Mayıs 2020 tarihinde ikinci kez kayyım atandı. Halkın kendi iradesiyle kazanılan belediyelere atanan kayyımın, ilk yönelimi kadın kurumları olurken burada çalışan kadınların da işine son verildi. 2017 yılında belediyeye bağlı Berfin Kadın Danışma Merkezi Koordinatörü olan ve kayyım tarafından işine son verilen Zeynep Yıldırım Saat, kayyımların gelmesiyle Sêrt’te meydana gelen sorunları anlattı.   ‘Kayyımdan sonra kentte ciddi sorunlar meydana geldi’   Zeynep halkın kendi iradesiyle kazandığı belediyelere kayyım atanması sonrası ciddi sorunların meydana geldiğini belirtirken, “Bölgemizde özel savaş politikalarını görüyoruz. Siirt yerelinde de özellikle yurtsever tabanımızın olduğu mahallelerde maddeye bulaştırma olayının çok ciddi bir boyutta olduğunu biliyoruz. Engelleme noktasında hiçbir politika üretilmediğini görüyoruz. Hatta açık net söylemek gerekirse Kürt çocuklarına ve kadınlarına reva gördükleri şey fuhuş ve madde bağımlılığı. Bununla yozlaştırmak, uyuşturmak istediklerini gayet açık bir şekilde okuyabiliyoruz zaten” sözlerine yer verdi.   Kadın danışma merkezinin yerinde şimdi Yeşilay var!   Zeynep, belediyecilik yaptıkları dönemde kadın, genç ve çocuk alanında çalışmalarının olduğunu hatırlatırken, “Kadın dayanışma merkezi, eğitim destek evlerimizin halkımıza, kadınlarımıza ciddi bir kazanım getirdiğini çok iyi biliyoruz. Bu kadar feodal ve muhafazakar bir yerde yaşıyorken, kadının yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddeti gelip bir yerde ifade etmesi ve bir cevap bulabilmesi çok kolay değilken biz yerel yönetimlerde bunu sağladık. Ciddi başvurular aldık, çok fazla kadınlara ulaştık. Dönem dönem yaptığımız saha çalışmaları ve anketlerle ciddi biz düzey yakaladık. 2 dönem belediyecilik yaptığımız süreçte şu an Yeşilay binası olarak kullanılan bina daha önceden Berfin Kadın Danışma Merkezi’nin binasıydı. Biz bu binada bu mahallede, yerelde yaşayan birçok kadına ses olduk. Tacize, tecavüze uğrayan birçok kadının davası ulusal basına yansıdı. Haklarına ulaşma noktasında çok ciddi bir mücadeleden sonra failler müebbet cezalarıyla yargılandı” şeklinde konuştu.   ‘Önce kadın merkezlerine yöneldiler’   Kadının birlik olup beraber güçlendiğini gören kayyımın bunu hazmedemeyip ilk yöneliminin kadın danışma merkezlerine olduğunu vurgulayan Zeynep, “Her iki kayyım döneminde ilk yönelinen yer kadın merkezleri oldu. Çünkü sistem buradaki mücadeleyi biliyor ve buradaki kazanımları hazmedemiyor. Sadece bu değil, aynı zamanda sistem bizim eğitim adına özellikle ekonomik olarak güç getiremeyen ailelerin çocuklarına vermiş olduğumuz eğitime bile göz dikti. Genel olarak kayyımın ilk yaklaşımı özellikle kadınlar ve gençler noktasında ciddi bir irade gaspı. Eğitim destek evlerimizde ürettiğimiz şey hiçbir ekonomik gücü olmadan da eğitim almak isteyen her çocuğa, gence ve kadına ulaşabilme aracıydı ama kayyım gelir gelmez kendi iktidarına tehlike olarak gördüğü bu merkezlere yöneldi” dedi.   ‘Özel savaş politikaları büyük ölçüde uygulanıyor’   Zeynep, kentte yaşayan kadınların iktidarın uyguladığı özel savaş politikasına büyük ölçüde maruz kaldığını kaydederken, bu yönelimin yeni olmadığına değindi. Zeynep, “Hayatı doğuran, hayatı koordine eden ve güzelleştiren bir yapıyı iktidarına engel görüyor. Çünkü mevcut bakış açısı böyle bir bakış açısı değil. Tamamen erk, iktidar, hükmedici algıya ve zihniyete sahip olduğu için kadınlara çok düşmanca yaklaşıyor. Şehrimizde bu böyle. Gerçekten artık kadınlar, kaldırımlarda yürürken, alışveriş yaparken ve çok basit bir ihtiyacını karşılamada bile zorlanıyor.  Zaten olabildiğince ekonomik hayattan koparılmış durumda. Biz yerelin dışında genelde de iktidarın mevcut kadın politikasını görüyoruz. Kadının kahkahasına, çalışmasına tahammül edemeyen aynı zamanda kadına biçmiş olduğu rol ve misyon noktasında sadece doğuran kadını kutsallaştıran bir zihniyete sahip” ifadelerini kullandı.   ‘Kadın katliamları devlet yönelimidir’   Son zamanlarda kentte kadın katliamları ve intiharların arttığına işaret eden Zeynep şunları ekledi: “Kadın katliamları bütünsel olarak bir devlet yönelimi aslında. Kadınların katledilmesinin altında birçok sebep var. Ekonomik, fiziksel, eğitime ulaşamama sebepleri ve kendini ifade ve psikolojik olarak iyileştirememe durumlarını görüyoruz. Bölgemizde çok ciddi bir şekilde kayyımlardan sonra genç kadınlarda intihar vakaları görüyoruz. Bunlar sadece sıkılmış, bıkmış bir kadın intiharı değil. Kendini ifade edemeyen, sokağa çıkamayan, almış olduğu eğitimin maddi bir karşılığını göremeyen ve atanamayan birçok kadının sorunu ve bu tamamen iktidarın kadın politikalarının sonucudur aslında. Erk egemen zihniyeti kabul etmiyoruz. Bu zihniyetin karşısında her anlamda mücadelemizi yürüteceğiz ve hayatın her alanında olacağız.”